Danıştay’ın 146. Kuruluş yıldönümünde, Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Fevzioğlu’nun konuşmasına, Başbakan’ın kalkarak müdahale ve devamında hakaret etmesi olayı, günlerdir gündemin birinci sırasını işgal etmektedir.
Fevzioğlu’nun konuşmasını sonuna kadar dinledim ve medyada yayımlanan tamamını okudum.
Kendisine verilen sürenin aşımı dışında, konuşmanın içeriği, İktidar partisinin yıllardır Ülkeyi hangi noktalara getirdiğinin bir özetidir.
İktidarın, dolayısıyla İktidarın başı Başbakanın, bundan rahatsızlık duyması da doğaldır.
Yıllardır bu törenleri izleyen, zaman zaman törenlerde hazır bulunan bir yargı mensubu olarak, bu güne kadar birçok siyasi liderin bu toplantılarda yapılan konuşmalarla acımasızca eleştirildiğine tanık oldum.
Ancak, tüm sert eleştirilere karşın hiçbir liderin toplantı anında, Başbakan Erdoğan gibi kalkarak tepki gösterdiğine ve konuşmacıya hakaret ettiğine tanık olmadım.
Gelelim başlıktaki konuya;
CHP tüzel kişiliğini temsil eden Genel Başkan başta olmak üzere, birçok CHP ’li yetkili, Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu’nun konuşmasının içeriğine hak verdikleri halde, Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, kendisinden beklenmeyen bir şekilde, süre aşımını bahanesiyle, “Böyle ortamlarda size ne kadar zaman verildiyse o kadar süre konuşup o sınıra saygı göstermek zorundasınız. Bunu az değil çok ama çok aşarak saygısızlık etti” Diyerek, Metin Fevzioğlu’nu saygısızlıkla suçlamasını, CHP parti tabanını oluşturan yurttaşlar tarafından kabul edilmediği için, Grup toplantısına gelen Faruk Loğoğlu’nu, çok sert bir şekilde eleştirerek "Bizi ayakaltına alamazsınız. Bizi küçük düşürecek konuşmalar yapıyorsunuz. Dışarı" şeklinde tepki gösterdiler.
CHP tüzel kişiliğini temsil eden Genel Başkandan sonra tamamen zıddı bir açıklamada bulunan Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, bu tavrı resmen parti suçunu oluşturur.
CHP ’nin yönetiminde hatalar yapılabilir. Bunların giderilmesi her zaman olasıdır.
Ancak,
CHP ’nin, bu hatalar dolayısıyla, “sağa kaydı, sosyal demokrat çizgisinden vazgeçti” suçlamalarına hiçbir zaman katılmadım ve kabul etmiyorum.
Çünkü CHP tabanı, biat kültürünü kabul etmeyen, haksızlıklar karşısında sesini yükselten, sorgulayan ve önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK aydınlanmasını içselleştiren kitlelerden oluşmaktadır.
Faruk Loğoğlu olayı, en yakın ve canlı örneğidir.
Bu taban var oldukça CHP hiçbir yere kaymaz.
Böyle biline….
13.05.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder