Gündüz Akgül: Bu Gidiş, Gidiş Değildir…

Gündüz Akgül: Bu Gidiş, Gidiş Değildir…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, hukuk devleti olduğumuz yazılı.
Yapılanlara bakınca, acaba uygulamada da yazıldığı gibi hukuk devleti miyiz?
Yoksa sadece anayasa maddesinde mi yazıyor, sorusu akla geliyor.
Yazılı medyaya yansıyan haberler pek iç açıcı olmadığı gibi gelecek için de tehlike çanlarının çalınacağını göstermektedir.
Turistik bir ilçemizde 10. Sınıf öğrencilerinden 14 kişiyi bir odaya kapatarak sorguya çeken iki Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfettişinin sorduğu sorular, hukuk devletinde değil, dikta ile yönetilen bir ülkede bile sorulamamaktadır.
Akla ziyan sorular şöyle;
1-Başbakan hakkında kimler kötü konuşuyor?
2-Öğretmenleriniz içki içtiğini anlatıyor mu?
3-Hükümet hakkında eleştiri yapılıyor mu?
4-Okulda siyaset yapılıyor mu?
Bu soruların iyi niyetle sorulmadığını ve bu sorgulamanın yasal dayanağı bulunmadığını belirttikten sonra gelelim irdelemesine…
1-Başbakan hakkında kötü konuşmadan amaçlanan nedir? Eleştiri de kötü konuşma kapsamında mı?
Örneğin;
-Başbakan ülkeyi iyi yönetemiyor…
-Başbakan yurttaşlar arasında ayırımcılık yapıyor…
-Başbakanın konuşma üslubu yapıcı değil…
-Başbakan eleştiriye tahammül edemiyor…
-Başbakan komşularla sıfır sorun dedi, sorunlu olmadığımız komşu yok…
Dediğinizde, Sayın müfettişler bu tür eleştirileri kötü konuşma olarak rapor edip etmeyeceklerini merak ediyorum…
2-Ülkemizde içki içmenin yasak olduğunu, kamu görevlilerinin mesaileri dışında içki içemeyeceklerini belirten bir kuralın olduğunu bilmiyorum.
AKP iktidarı döneminde birçok yerde içki içmenin yasaklandığını biliyoruz, ama yasak olmayan bir yerde içki içmenin yasak olduğunu kimse söyleyemez ve engelleyemez...
Bu soru tamamen öğretmenleri fişlemek ve baskı altına almayı amaçlamaktadır.
3-Çok partili parlamenter düzende, hükümeti eleştirmek, hukuk devletinin ve demokrasinin olmazsa olmazıdır. Suç oluşturmamak ve eleştiri sınırında kalmak koşuluyla hükümet hakkında her türlü eleştiri yapılabilir…
Bu sorunun amacı hükümetten yana olmayan kamu görevlilerini fişlemek ve devamında disiplin cezaları ve atamalarla mağdur etmektir.
4-Yasalarımıza göre kamu görevlilerinin açıktan siyaset yapması yasaktır.
Temelde bu soru doğrudur. Ancak okulda öğrencilere baskı yaparak sormak yanlıştır.
Siyaset yasağı yandaş kamu görevlilerine de uygulanıyor mu? Yoksa terfi nedeni mi sayılıyor? Çünkü bunun uygulamaları sıkça görülmektedir.
Diğer bir haberde de düzenlenen bir kompozisyon yarışmasına ödül törenine Başbakanın katılması nedeniyle, MEB lise yönetimlerine yazı yazarak, her okuldan iki sınıftaki öğrencilerin katılımının zorunlu olduğunu belirtiyor ve etkinliğe katılmak istemeyen öğrencilerinde sonucuna katlanacaklarını savlanıyor.
İlkokul 1. Sınıftan fakülte son sınıfa kadar böyle bir durumla karşılaşmadığımızı belirtmek itiyorum.
Atalarımız ne demişler “zorla güzellik olmaz”.
Hukuk devletinde baskı ve emirle insanlar yönetilemez.
Kısaca,
Bindik bir alamet, gidiyoruz kıyamete…
Beyler, Bu gidiş, gidiş değildir…

31.05.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget