2017 Umutlu yüreklere kutlu olsun!.- Mehmet Halil Arık
2016….
Kanlı kaatil...
Rezil, kepaze, alçak yıl!...
İşte gidiyorsun…
Tüm kötülüklerinle, tüm ihtiraslarınla, tüm savaş çığırtkanlıklarınla geldin, çöreklendin. Kustun bütün pisliklerini, kinlerini, nefretlerini…
O yaratan ki; kendisiyle aldatılmışlıklarımızı bile görüp elini uzatıp kendi yarattığı kullarının kurtuluşuna katkı koymadı .
Ey 2016… Lanet sana!...
Doymayan ihtiras sahiplerini, bitmeyen kinlerini, karanlık vicdanlarını yarattığın olanaklarla besledin. Fakir daha fakirleşirken, zenginin kesesine küpler ekledin.
Soydular fırsat verdin, çaldılar imkan yarattın, aldattılar kapattın, korkuttular, yıldırdılar, sindirdiler, hesabını “Mahkeme-i Kübra” bıraktın, zaman aşımına uğrattın!...
Ölen de Allühü ekber dedi, aynı tanrıyı kutsadı, öldüren de ayni feryatla yardım diledi. kılıcı daha keskin, mermisi daha isabetli olsun diye, ne gerekirse yaptın.
Sanki, arşa yükselen “Şehitler Ölmez!” feryatlarına inat, üç tabut beşe, beşi sekize, yetmedi onaltılarara, yirmilere çıktı günlük!... Ama sen ses çıkartmadın!..
Yine doymadın!.. 40’lı, 50’li 100’lü canlar almaya başladın…
Ve yine “kanı yerde kalmayacak!” boş tesellileriyle kandırılmamıza fırsatlar sağladın!...
Ertesi günün kin ve nefretinin eserleriyle , bir önceki belayı, acıyı, kanı…kini unutturdun.
Şimdi de bir şey olmamış gibi, o muhterisleri, demokrasi ve hukuk düşmanlarını, savaş çığırtkanlarını sanki daha çilemiz dolmamış gibi, sanki “yeter -huzur istiyoruz!” dememişiz gibi, geride bırakıp defolup gidiyorsun.…
Utanmazlığın, arsızlığın, yüzsüzlüğün ve edepsizliğin jandarmalarından bir tekini bile beraberinde götürmüyorsun!... Gidişin olsun da benzerinin de dönüşü olmasın!...
Gidiyorsun ama, bunca canları yakıp, anaları ağlatıp, umutları da söndürüp öyle gidiyorsun!...
Eğitimi karanlıklara sapladın, ekonomiyi, çamura sapladın, ülkeyi Ortadoğu bataklığına attın, hukuku yıktın, Cumhuriyetin kazanımlarını yaktın, başkanlığı dayattın… daha ne kaldı geride yapmadığın!...
Defol 2016!...
Geride bıraktıklarınla, “2017’de de yedim başınız!” diyerek birikmiş kinlerin ve nefretlerini ekip de gittin giderayak!...
Şunu bil lanetli yıl!...
Çok kalmadı 2019’a…. Hatırla!...
Yine yaparız… Yine “Az zamanda çok işler” yaparız.
Emperyalizmden de uşaklarından da, bir ‘19’lu yılda kurtuluşun temelleri atılmıştı!...
Biliriz yeniden kurtuluşu!.. Hem de en karanlık günlerde.
Sevinmesin hiç kimse!... Vız gelir, 2016’nın ihtirasları, kinleri, nefretleri, yıkımları…
İşte defolup gidiyorsun!...
Ve o gidişin, yeni umutlara gebe olsun!...
Görüyor musun bir tek umutsuzluk, 2017 yeni yılı paylaşımlarında!...
Ey doymak bilmez ihtiras!..
Ey Bitmek bilmez kin!...
Ey kara vicdan!...
Ve karanlıkların öfkeli sultanı!...
Alsın seni de götürsün 2016!... Koysun münasip bir yerine!...
Dinsin gözyaşı… Bitsin kan!... Yine aydınlıklara yol alsın vicdan!....
*
Ve özgürce yaşam….
Akıl izan, vicdan pınarından sulanan,
Kula kuldan değil
Doğrudan, Doğadan armağan!...
*
Sür yeniden özgürlük tarlasını,
Derinlerdedir umut!...
Yüreğin özgürlüğe battığınca sür…
Tohum toprağa düşmekle kalmasın.,
Daha derinlere, derinlere kök salsın!...
*
Bereketli topraktır yürek!...
Muhtaç olduğun tek kudret;
İhanet içindekiler kadar cesaret!...
Ha gayret!...
*
2017 yüreklere umut olsun!....
Umutlu yüreklere 2017 kutlu olsun!.
31 Aralık 2016
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com
Kanlı kaatil...
Rezil, kepaze, alçak yıl!...
İşte gidiyorsun…
Tüm kötülüklerinle, tüm ihtiraslarınla, tüm savaş çığırtkanlıklarınla geldin, çöreklendin. Kustun bütün pisliklerini, kinlerini, nefretlerini…
O yaratan ki; kendisiyle aldatılmışlıklarımızı bile görüp elini uzatıp kendi yarattığı kullarının kurtuluşuna katkı koymadı .
Ey 2016… Lanet sana!...
Doymayan ihtiras sahiplerini, bitmeyen kinlerini, karanlık vicdanlarını yarattığın olanaklarla besledin. Fakir daha fakirleşirken, zenginin kesesine küpler ekledin.
Soydular fırsat verdin, çaldılar imkan yarattın, aldattılar kapattın, korkuttular, yıldırdılar, sindirdiler, hesabını “Mahkeme-i Kübra” bıraktın, zaman aşımına uğrattın!...
Ölen de Allühü ekber dedi, aynı tanrıyı kutsadı, öldüren de ayni feryatla yardım diledi. kılıcı daha keskin, mermisi daha isabetli olsun diye, ne gerekirse yaptın.
Sanki, arşa yükselen “Şehitler Ölmez!” feryatlarına inat, üç tabut beşe, beşi sekize, yetmedi onaltılarara, yirmilere çıktı günlük!... Ama sen ses çıkartmadın!..
Yine doymadın!.. 40’lı, 50’li 100’lü canlar almaya başladın…
Ve yine “kanı yerde kalmayacak!” boş tesellileriyle kandırılmamıza fırsatlar sağladın!...
Ertesi günün kin ve nefretinin eserleriyle , bir önceki belayı, acıyı, kanı…kini unutturdun.
Şimdi de bir şey olmamış gibi, o muhterisleri, demokrasi ve hukuk düşmanlarını, savaş çığırtkanlarını sanki daha çilemiz dolmamış gibi, sanki “yeter -huzur istiyoruz!” dememişiz gibi, geride bırakıp defolup gidiyorsun.…
Utanmazlığın, arsızlığın, yüzsüzlüğün ve edepsizliğin jandarmalarından bir tekini bile beraberinde götürmüyorsun!... Gidişin olsun da benzerinin de dönüşü olmasın!...
Gidiyorsun ama, bunca canları yakıp, anaları ağlatıp, umutları da söndürüp öyle gidiyorsun!...
Eğitimi karanlıklara sapladın, ekonomiyi, çamura sapladın, ülkeyi Ortadoğu bataklığına attın, hukuku yıktın, Cumhuriyetin kazanımlarını yaktın, başkanlığı dayattın… daha ne kaldı geride yapmadığın!...
Defol 2016!...
Geride bıraktıklarınla, “2017’de de yedim başınız!” diyerek birikmiş kinlerin ve nefretlerini ekip de gittin giderayak!...
Şunu bil lanetli yıl!...
Çok kalmadı 2019’a…. Hatırla!...
Yine yaparız… Yine “Az zamanda çok işler” yaparız.
Emperyalizmden de uşaklarından da, bir ‘19’lu yılda kurtuluşun temelleri atılmıştı!...
Biliriz yeniden kurtuluşu!.. Hem de en karanlık günlerde.
Sevinmesin hiç kimse!... Vız gelir, 2016’nın ihtirasları, kinleri, nefretleri, yıkımları…
İşte defolup gidiyorsun!...
Ve o gidişin, yeni umutlara gebe olsun!...
Görüyor musun bir tek umutsuzluk, 2017 yeni yılı paylaşımlarında!...
Ey doymak bilmez ihtiras!..
Ey Bitmek bilmez kin!...
Ey kara vicdan!...
Ve karanlıkların öfkeli sultanı!...
Alsın seni de götürsün 2016!... Koysun münasip bir yerine!...
Dinsin gözyaşı… Bitsin kan!... Yine aydınlıklara yol alsın vicdan!....
*
Ve özgürce yaşam….
Akıl izan, vicdan pınarından sulanan,
Kula kuldan değil
Doğrudan, Doğadan armağan!...
*
Sür yeniden özgürlük tarlasını,
Derinlerdedir umut!...
Yüreğin özgürlüğe battığınca sür…
Tohum toprağa düşmekle kalmasın.,
Daha derinlere, derinlere kök salsın!...
*
Bereketli topraktır yürek!...
Muhtaç olduğun tek kudret;
İhanet içindekiler kadar cesaret!...
Ha gayret!...
*
2017 yüreklere umut olsun!....
Umutlu yüreklere 2017 kutlu olsun!.
31 Aralık 2016
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com