AKP, 13 yıllık iktidar döneminde birçok zor anlar yaşamıştır…
Bu zorlukları daima MHP’nin yardımıyla atlatmıştır…
Örneğin;
-11. Cumhurbaşkanı seçimi sırasında ilk oturumun açılabilmesi için 367 milletvekilin mecliste hazır bulunması gerektiği için AKP, bu sayıyı bulamayınca Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partileriyle anlaşıp tarafsız bir aday bulma noktasına gelmişken, MHP imdadına kavuştu ve oturuma katılacağını söyledi ve partili olan Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi…
Eğer tarafsız biri Cumhurbaşkanı seçilseydi, AKP çıkardığı ve çoğu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen antidemokratik yasalar çıkmayacak ve AKP, ülkeyi istediği gibi dönüştürme (kadrolaşma, rejimle oynama, tüm okulları İmam Hatipleştirme vs.) olanağı bulamayacaktı…
-Türbanın dini bir simge olduğu ve kamu alanlarında kullanılamayacağı konusunda bağlayıcı Anayasa mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi (AİHM) kararları bulunmasına karşın, türbanın tüm kamu alanlarında kullanılmasını sağlayan AKP’ye omuz veren yine MHP’dir…
-Son seçimlerde tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlamayan AKP’ye meclis Başkanlığını altın tepsi içinde sunan yine aynı MHP’dir…
-29.07.2015 günü TBMM’nde görüşülen CHP'nin terör olaylarının araştırılmasına yönelik Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi Genel Kurul'da AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi…
AKP’nin;
-13 yıllık iktidarında terör olaylarını durdurması veya başlattığı çözüm sürecini kapalı kapılar arkasında kimseye bilgi vermeden sürdürmesi ve sonunda da masayı devirerek, çözüm sürecini sonlandırması ve PKK’nın bunu bahane ederek kabul edilmeyecek şekilde yeniden eylemlere başvurması ve cenazelerin gelmeye başlaması sorumluluğunun kendisine ait olduğu düşüncesiyle ret oyu kullanması…
-Suruç’taki kanlı eylemi gerçekleştiren kanlı terör örgütü IŞİD’e silah ve lojistik yardımda bulunduğu savları karşısında sorumluluktan kaçmak için ret oyu kullanması…
-Sınırlarda gereken önlemleri almayarak yasa dışı örgütlerin rahatça giriş-çıkış yaptıkları savların sorumluluğu nedeniyle ret oyu kullanması…
Doğru olmasa bile hoş karşılanabilir…
Milliyetçilik denilince, sevgili Mustafa Balbay’ın deyimiyle “mangalda kül, tespihte püskül, edebiyatta fasikül” bırakmayan Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) ret oyu kullanılması söylemleriyle bağdaşmamaktadır…
MHP, her şehit cenazesi gelince “şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganını atmaktadır…
Bu slogana katılmamak olası değildir…
Ancak bu şehitleri acımasızca öldüren kimdir. Terör örgütü…
O zaman CHP’nin büyük bir yurtseverlikle verdiği bu önergenin, MHP tarafından desteklenip terör olaylarının araştırılarak…
-Kimler teröre destek oluyor?
-Teröre maddi kaynağı kimler sağlıyor…
-Devlet terör örgütleriyle mücadelede gereken sorumluluğunu yerine getiriyor mu?
-Vatanın bölünmesine kimle çanak tutuyor?
Gibi konuların açığa çıkması milliyetçilik gereği değil midir?
Görülüyor ki milliyetçiliği kimseye bırakmayan MHP’nin, söylemleri ile eylemleri birbirine uymuyor…
O zaman MHP’ye sevsinler senin milliyetçiliğini deme hakkımız doğuyor…
Ne yazık ki MHP budur ve bunu hep yapıyor…
30.07.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder