Bunu gururuna yediremeyen bağımsızlık, özgürlük ve yurt aşığı bir devrimci
19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkar…
İstanbul’da emperyalistlerin gölgesinde tahtını korumaya çalışan ve yoksul Anadolu halkından haberi olmayan Padişah’a karşın, bu yoksul halkın yurt sevgisine önderlik ederek binbir yokluk içinde ve yüzlerce şehit kanı pahasına, hayatını tehlikeye atarak yurdu emperyalistlerden kurtarma mücadelesine başlar…
Bu mücadelenin adı TÜRK KURTULUŞ SAVAŞIDIR…
Bu savaşı başlatan büyük önderin adı Mustafa Kemal ATATÜRK’ tür…
Kurtuluş savaşının yengi (zafer) ile sonuçlanmasından sonra kurulan ve devrimlerle taçlanan yönetim şeklinin adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ’dir …
Bu mücadelenin başından sonuna kadar gerçekleştirilen ve Türkiye’yi çağdaş devletlerarasında layık olduğu yere taşıyan tüm aşamaların adı ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİ’dir…
Bu ilke ve devrimleri içine sindiremeyen, çağdaşlığı ve bağımsızlığı özümsemeyen ve karanlıktan beslenen yarasaların adı da KARŞI DEVRİMCİDİR…
Tüm devrimciler bu yazdıklarımı biliyorlar…
Bilmeyenler için yazıyorum…
Tüm yurttaşların vergileriyle yayın hayatını sürdüren ve devletin resmi organı TRT Türk kanalında yayınlanan “Kendi Gökkubbemiz” adlı belgeselin 10 Temmuz 2015 tarihinde yayınlanan bölümünde Osman Yüksel Serdengeçti’nin kendi sesinden Samsun konuşmasının yayınlandığı ve bu konuşmada Kurtuluş Savaşı kahramanlarına hakaret edildiği yazılı medyada haber konusu yapıldı…
Serdengeçti bu konuşmasında, "Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Amma nutuklarda, amma afişlerde 'Köylü milletin efendisidir' diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü 'efendimiz sensin, efendimiz sensin' diye soydular. Tepeden inme dışarıdan gelme yapılan birçok inkılaplar milleti allak bullak etmişti. Paris sokaklarında yetişenler! Hukuk -u beşer beyannamesini ezbere bilenler! Laiklik ve inkılapçılık perdesi altında yoksul Anadolu halkının imanını, vicdanını, hak ve hukukunu pervasızca çiğnediler.” demektedir…
Osman Yüksel Serdengeçti (15 Mayıs1917- 10 Kasım 1983) kimdir…
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında 1944 Mayıs ayında meydana gelen olaylara karıştığı için Hüseyin Nihal Atsız'la birlikte bir süre hapis yatmış, hapisten çıkarak toplam 33 sayı yayınlanacak olan ve birçok sayısı siyasi irade tarafından toplattırılacak olan Serdengeçti dergisini çıkartmış, dergideki yazılarından dolayı okuyucuları onu Serdengeçti olarak tanımlamışlar ve bu sebepten kendisi de sonradan Serdengeçti soyadını almıştır…
Necip Fazıl'ın yakın arkadaşlarından olan Serdengeçti, Türkçülerin "Tanrı Türk'ü Korusun" demesi üzerine Serdengeçti "Tanrı Türk'ü, Allah da Müslümanı Korusun" demiştir.
Vİkipedi’den aldığım bu kısa özgeçmişiyle Serdengeçti’nin bir karşı devrimci olduğunu söylememe gerek var mı?
Karşıdevrimcilerin söylemlerine kızsakta kendi düşünceleri odluğu için değiştirme olanağımız yoktur ve öyle kabul etmemiz gerekmektedir…
Ancak TRT gibi bir devlet kurumunun karşı devrimcilere çanak tutmasını ve bizleri yoktan var eden Kurtuluş Savaşının Kahraman devrimcilerine çirkince dil uzatanları gündeme getirmesini, bir Cumhuriyetçi olarak içime sindiremiyorum….
TRT bu cesareti nereden alıyor?
Cumhuriyet Savcıları bu yayınları izlemiyorlar mı?
Her yurttaş gibi benim verdiğim vergi ile yayın hayatını sürdüren ve büyük değer olan önderlerimize hakaret eden TRT yöneticilerini şiddetle kınıyorum…
13.07.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder