Lider, dürüst ve namuslu olmalıdır.
Liderin dürüst ve namuslu olması önemlidir, ancak kesinlikle yeterli değildir.
Dürüst ve namuslu olmak, bırakınız lider olmayı, insan olmanın da en gerekli ve vazgeçilemez bir özelliğidir.
Bu itibarla, bir siyasal partiye liderlik yapan kişinin, dürüst ve namuslu olması, dürüst ve namuslu kişiliği ile övünerek liderlik yapmaya çalışması, seçmen tarafından yeterli görülmemektedir.
Lider; zaten, liderliğin ön koşulu olarak, dürüst ve namuslu olmak zorundadır.
Bir kişinin, gerçek bir parti lideri olabilmesi ve insanların güvenini ve desteğini kazanabilmesi için; esasen olması gereken namuslu ve dürüst kişiliğine ilaveten; politika da, ülke ve ülke insanının menfaatleri için yapıldığına göre, lider olan kişi, herşeyden önce, dinine, ırkına, cinsiyetine ve diğer farklı özelliklerine bakmadan ve bir ayırım gözetmeden koşulsuz ve samimi olarak insanı sevmeli, dirayetli, kararlı, cesur, iş bitirici olmalı, parti içi demokrasi kadar, yeri geldiğinde parti içi disiplinin gereği olan radikal kararları zamanında alıp uygulamaya geçirebilmeli, parti içinde bir sorun çıktığında, sezgilerini kullanarak, tarafsız bir şekilde değerlendirmeler yaparak, haklıyı ve haksızı ayırd ederek, en seri şekilde ve korkusuzca gereğini yapabilmeli, liderliğini yaptığı partinin ve toplumun menfaatlerini, kendi şahsi menfaatlerinden, kendi ikbal ve koltuğundan üstün tutabilme özelliklerine sahip olmalıdır.
Bir parti liderinin dürüst ve namuslu olması, ön koşul olmasına rağmen, namus ve dürüstlük yeterli olmadığı içindir ki; özellikle ülkemizde, halkın büyük çoğunluğu, ön koşul olan dürüst ve namuslu olmayı gözardı ederek, iyi veya kötü yönde olsun, cesur, kararlı ve dirayetli bir tutum sergileyen ve irade ortaya koyan, iş bitiren liderlere daha yakın durmakta ve hatta onlar hakkında makul şüpheye dayalı yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ortaya saçılsa dahi, “çalıyor ama çalışıyor” diyerek, o liderin iktidarda kalmasına göz yumabilmektedir.
Lafı nereye getireceğimizi anlamış olmalısınız.
Bundan önce kaleme aldığımız, daha iki gün önceki makalemizde; Şişli Belediyesinde, seçilmiş belediye başkanı Hayri İNÖNÜ ile eski başkan Mustafa SARIGÜL ve oğlu Emir SARIGÜL arasında çıkan ve CHP'yi yıpratan ihtilafı konu etmiş ve CHP liderinin, Şişlinin seçilmiş belediye başkanı Hayri İNÖNÜ'den yana tavır alarak, masaya kararlı bir şekilde yumruğunu vurup meseleyi kesin olarak çözmesi gerektiğini yazmıştık.
Daha yazımızın mürekkebi kurumadan, Mustafa SARIGÜL ve oğlu hakkında, Hayri İNÖNÜ ve ailesine yönelik, daha ağır ithamlar basında yer aldı, baba ve oğul SARIGÜL'lerin, Şişli Belediye Başkanı Hayri İNÖNÜ'yü tehdit edip hakaret ettikleri iddia edildi.
Bu sorunu kökünden çözmek ve SARIGÜL ailesinin, Şişli Belediyesi üzerine çöken olumsuz ve partiye zarar verdiği kesin olan gölgesine son vermek için, CHP lideri ve partinin ilgili kurullarının; bu iddianın, kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tescil edilmesini beleme lüksleri yoktur, seçilmiş belediye başkanı olan ve bu ülkenin en köklü ve tanınmış İNÖNÜ ailesinden gelen Hayri İNÖNÜ'nün; söylentisi, gerçekleşmesinden daha beter ve kendisini küçük düşürecek olan yalan bir iddiada bulunmasının, hayatın olağan akışına da ters düşeceği gerçeğini ve parti menfaatlerini göz önüne alarak, tırmanan bu sorunu, derhal ve gerekirse ameliyat ederek, kesin bir şekilde çözmek zorundadırlar.
Sayın Mustafa SARIGÜL, belediye başkanı olarak uzun süre Şişli'ye hizmet etmiştir, ancak, Şişli ve Şişli Belediyesi, babadan oğul'a geçecek şekilde SARIGÜL'lerin babalarının çiftliği değildir. Mustafa SARIGÜL, uzun süreli başkanlığı döneminde ister istemez oluşan ilişkileri sebebiyle mutlaka yıpranmış ve tarafsızlığını kaybetmiştir, bu nedenle Şişli için SARIGÜL soyadını taşımayan taze kan yöneticiler gerekli olup, Hayri İNÖNÜ'nün, SARIGÜL'lerin gölgesi altında kalmadan rahat ve huzurlu bir şekilde çalışması sağlanmalıdır. Partinin menfaatleri de bunu gerektirmektedir.
Sayın KILIÇDAROĞLU; kendisinden en küçük bir şüphe duymadığımız dürüst ve namuslu bir lider olmasının yanında, yukarıda belirttiğimiz diğer lider özelliklerine de sahip, gerçek bir lider olduğunu gösterebileceği bir sınavla karşı karşıyadır.
19/12/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Yorum Gönder