Eski Türk Ceza Yasasını yürürlükten kaldıran 5237 sayılı yeni Türk Ceza Yasası (TCY) 12.10.2004 tarihli resmi gazete yayımlanmasın karşın, yürürlük maddesi ile yürürlüğe 01.Nisan.2005 gireceği belirtilmişti.
Medyanın ve aydınların öncülüğünde yürütülen kampanya sonucunda oluşturulan kamuoyunun baskısı ile yasanın yürürlük tarihi iki ay ertelenerek 01.Haziran.2005 tarihine alındı.
Bu arada yasanın tartışma konusu olan maddelerinde değişiklik yapmak üzere Meclisin ilgili komisyonları yoğun bir çalışma başlattı. Ne yazık ki bu çalışma sonucunda tartışma konusu yapılan maddelerde kabul edilebilir bir değişiklik yerine, iktidar partisi AKP’nin, sabırla ve inatla gerçekleştirmeye çalıştığı laik Cumhuriyet kazanımlarını yok etme planı son dakikada bir önerge ile gündeme alınarak gerçekleştirildi.
Son dakika Önergesi ile “Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilir. Yukarıdaki fıkrada gösterilen yerlerin kapatılmasına da karar verilir” şeklinde olan TCY’nın 263. Maddesi kuşa çevrilerek, “Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan ve işleten kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” şeklinde değiştirildi.
Bu değişiklikle;
-Yasaya aykırı açılan kursların kapatılmayacağı,
-Hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı 1 yıla çekilerek erteleme sınırı içine alındığı,
-Hürriyeti bağlayıcı cezaya, alternatif para cezası konularak gerektiğinde yalnız para cezasına hükmedilebileceği,
Kuralı getirilmişti.
Bu değişikliğin getirdiği olumsuz sonuçlar üzerine, 30.05.2005 tarihinde “Hoş geldin şeriat” başlıklı bir yazı yazarak bu değişikliğin tehlikelerine değinmiş ve bundan böyle Işık Evlerinin ve kaçak kuran kurslarının korkusuzca faaliyetlerine devam edeceğini ve oradaki öğretmenlerinde görev yapabileceklerini belirtmiştim.
O günden bu güne değişen bir şey yok. AKP sabır ve inatla irticai tehlike olmaktan çıkarmak için her türlü düzenlemeyi yapmaktadır.
Önce, Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde belirtilen tehlikelerin birinci sırasında yer alan irtica, tehlike olmaktan çıkarıldı ve silahlı şiddet yanlısı terör örgütleri ifadesi konuldu.
Şimdi buna paralel olarak yeni bir düzenleme yapılıp resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
12.04.2014 tarihli resmi gazetede yayımlanan “SUBAY SİCİL YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” ile Türk silahlı Kuvvetlerinden ayırma nedeni sayılan, “Tutum ve davranışları ile yasa dışı siyasî, yıkıcı, bölücü, irticaî ve ideolojik görüşleri benimsediği, bu gibi faaliyetlerde bulunduğu veya karıştığı anlaşılanlar” ifadesini taşıyan yönetmeliğin 91. Maddesi yürürlükten kaldırıldı.
Bundan böyle, Milli Güvenlik Siyaset Belgesinden çıkarıldığı gibi, irtica tehlikesi artık askerlikten ayırma nedeni de olamayacaktır.
Diğer bir ifade ile Tüm devlet kurumlarında olduğu gibi artık TSK’de irticai faaliyetler yasak ve ayırma nedeni sayılmayacaktır.
Resmen laik Cumhuriyetin dönüştürülmesi olan bu yapılanlara, yasaların verdiği yetkiyle tepki gösterilmesi olanaklı iken;
-Aydınlar,
-Kemalistler,
-Türkiye laiktir, laik kalacak diye ortalığı inletenler,
-Atatürk’ün askeriyiz diye bağıran gençler, yaşlılar, kadınlar,
-Barolar, sivil Toplum Kuruluşları,
-Muhalefetteki siyasi partiler,
Atı alan Üsküdar’ı geçmek üzeredir.
Sizler Neredesiniz? Nerede, nerede…
Sabır ve inatla adım adım Anadolu…
Vatana, milleti hayırlı olsun!
14.04.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet savcısı
Yorum Gönder