AKP yöneticilerinin her biri Ankara'daki oy birleştirmelerinin yapıldığı yerlere özel ilgi gösterdiler. Kimi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ne gitti, kimi kenardan Seyranbağları'ndaki yaşananları izledi. Heyecan doruktaydı, burun farkıyla başkentin el değiştirmesi an meselesiydi.
Artık gecenin yerini yavaş yavaş sabaha devretmeye hazırlandığı saatlerde Yüksek Seçim Kurulu'nun ağır bir konuğu kapıda belirdi: İçişleri Bakanı Efkan Ala!
İçişleri Bakanı gecenin dördünde YSK'yı niye ziyaret etmişti? YSK üyelerine bakılırsa, "Biz o saatte kurulda bile değildik. Üyelerden de kimse yoktu."
"Kimselerin olmadığı" YSK'da bakan bir başına ne yapmıştı ki? YSK üyelerinin "personelden öğrendiği kadarıyla" İçişleri Bakanı Efkan Ala, kar nedeniyle Kars'ta ulaştırılamayan kimi sandıklarla ilgili yaşanan sorundan dolayı kurula uğrama gereksinimi duymuş!
Yemedik ama hikaye güzel!
Ankara'nın bağları…
Ankara seçim sonuçları hala tartışılıyor. Görünen o ki bir sonraki seçime kadar da tartışılacak, tartışılmalı da.
20 yıldır Melih Gökçek tarafından yönetilen Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Türkiye genelindeki diğer AKP belediyelerine göre farklı bir durumu var. Yönetme anlayışı, rakipleriyle iletişim tarzı, her şeyi ben bilirimci yaklaşımıyla da bu farkın mimarı Gökçek!
Seçimin üzerinden üç gün geçmesine karşın henüz başkentte kesin sonuçlar açıklanmadı. Sonuç her ne olursa olsun, kaybeden Ankara olacak.
Başkentte seçim güvenliği sağlanamadı. Hile yapılmıştır demek için kuşkusuz belgeye, bilgiye ve ikna edici delile gereksinim var. Ancak bir de herkesin gözü önünde yaşananlar var.
Büyükkent Yasası'yla birlikte büyükşehirlerde çevre ilçeler de oy kullandı. Bütün oylar sisteme girildi, ancak girilemeyen oylar ne hikmetse hep CHP'nin kalesi olan Yenimahalle ve Çankaya'dan.
Mesela Ankara'nın en uzak ilçesi olan Nallıhan'daki seçim sonuçları aynı gün merkeze ulaştı. Nallıhan, oyların birleştirildiği Yüksek Seçim Kurulu'na 168 kilometre uzaklıkta ve 3 saat 18 dakikalık mesafede.
Hile gölgesinin en güçlü yaşandığı ve oyların halen girilmediği; Çankaya'nın ve şehrin orta yerindeki Seyranbağları ise Yüksek Seçim Kurulu'na yalnızca 7.6 kilometre. Hani sandık görevlileri üşenmese, torbaları sırtlayıp yürüyerek gitseler yarım saate varırlar YSK'ya! O kadar…
Şu anda başkentte sandığa en uzak yer, demokrasi…
Kedidir o kedi!
Seçim gecesi pek çok kentte sandıkların açılımı, oyların sayımı, tutanağa aktarımı, torbalarla taşınması sırasında elektrik kesintileri oldu. Gergin bir atmosferde girilen seçimde bu ister istemez kuşkulara yol açtı.
Kimi AKP savunucuları, kesintileri "Bir tek rakiplere mi karanlık oluyor? Bizimkiler de görmüyor!" diyerek savundu. Rakipler de hemen atıldı:
"İyi de kardeşim karanlık çöktükçe hokus pokusla oylar değiştiriliyor…"
Bu kuşkulu durumu taraflar kendince yorumladı. Derken herkesin kafasındaki o büyük kuşkuyu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız silip süpürdü. Ne olmuştu da elektrikler kesilmişti:
"Kasıt aramak yanlış."
Tamam, yanlış. Peki, niye kesildi? Nasıl oldu da onlarca kentte bu kesintiler, tam da oy sayımlarının en kritik anlarına denk düştü? Bakanın yanıtı hazırdı:
"Trafoya kedi girdi!"
Muhabirler, bakan şaka mı yapıyor, yoksa ciddi mi konuşuyor diye bakarken Taner Yıldız açıklık getirdi:
"Espri yapmıyorum arkadaşlar. Trafoya kedi girdi. Kesinti bundan yaşandı."
Ah ulan kedi, tam da seçim gecesi!
İlhan Taşçı/Karşı
Yorum Gönder