Kelleler - Mehmet Halil Arık

Demokrasilerde “kelle alma” görevi kişilere değil, işleyen hukukun yasalarına bırakılmıştır. Yasaların işlevi kişilerin elindeyse, o ülkede hüküm süren rejimin adı demokrasiden başka her şeydir.

Kelleler - Mehmet Halil Arık
Dün ala-ü-vala ile, başta tutulup tepeden inme “Baş’Kan” yapılanların, bugün “kel’le” muamelesi ile tedavülde kalma sürelerine noktalar konmakta.
Demokrasimizin “ileri” sıfatına ek olarak “milli ve yerli” yep-yeni bir kazanımı ile yapılmakta işlemler. Metal Yorgunluğu’ymuş bu yeni kazanımın adı. DEVRİM mi; DEVİRİM mi, asli sahibi biliyor gerçeğini.
Bilememişiz!... Demokrasilerin ileri’sinde böyle yürürmüş işlemler. Yanlış öğrenmiş yanlış öğretmişiz bugüne kadar!... Meğer, ar, aort, kan ve vicdan, “Baş’Kan”lık için aranan erdemler arasında yokmuş.
Tek cevaplı: - Gel!… - Hay hay!... - Emrin olur!...
Tek cevaplı: - Git!... – ??? - ???
“Gel” deyince gelmek hoşuna gidiyor da “git” deyince gitmek mi zoruna gidiyor!?. Getirenin, “götürme” hakkına mı itirazın!?...
Getirilirken düşünmeden verilen “emrin olur!” temennasının, “git” dendiğinde de aynen geçerliliğini vurguluyor adam!.
Ha taş… ha odun… ha metal!...
Ortak özellik, düşünemez, soramaz, sorgulayamaz,.
- “İşlenebilir” olan hangisi!?...
- Metal… Düşünemez ama paslanır, çürür, yorulur…
- Ve yorulan parça değiştirilir.
- Paslanmış, çürümüş, aşınmış, yorulmuş parça değiştirilip atılırken doğası gereği itiraz eder mi?... Edemez!...
***
“Metal yorgunluğu” gündeme düştü… Milli İrade mülgaaa!..
Bana, “META” yorgunluğu gib geldi ama… Neyse!.
Emirin demiri kesmesi de bu olsa gerek!..
Veee!... Demokrasinin o an çanına ot tıkanmıştır demek!!!...
Veee!... İtiraz yook!..
Biad ve kulluk sadakatının gereği de bu olsa gerek!...
Kulluk sadakatını, partilerine hizmet olarak görenlere demokrat demek haram… bu biiir!...
Kulluk siyasetinin hüküm sürdüğü ülkede demokrasiden söz etmek vebal!.. Bu da ikii!..
Sözün özü; milli irade adına bile hak arama yoluna gidilemiyorsa, ne o ülkede demokrasi vardır, ne de o kişiler demokrattır!... Üüçç!.
- Neden hep biz “metal yorgunu”?... – “Senin metal yorulmaz mı hiç!?”
Yoksa sen tanrının yorulmak ve aşınmak bilmeyen bir başka meta'sından mı halk oldun!?.. Kulak ver Veysel'e...
“Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?”
(Aşık Veysel)
Sorulamıyorsa Veysel’in cesaretle sorduğu bu soru; orada “korku” biadın da önündedir. Bu da döörrtt!...
*
Özet:
Demokrasilerde “kelle alma” görevi kişilere değil, işleyen hukukun yasalarına bırakılmıştır.
Yasaların işlevi kişilerin elindeyse, o ülkede hüküm süren rejimin adı demokrasiden başka her şeydir.
Hele ki tek kişinin elindeyse, o kişinin sıfatı da, demokrat dışı her şeydir, asla demokrat değildir!.
05 Ekim 2017
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget