Eskişehirin başarılı Belediye Başkanı Yılmaz BÜYÜKERŞEN'in Sözcü'ye verdiği bir demeç üzerine, bu makalemizi yazıyoruz.
Peki, Sayın BÜYÜKERŞEN Sözcü'ye konuşurken neler söylemiş bir ona bakalım.
2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi için adı geniş bir kitle tarafından sıkça dile getirilen BÜYÜKERŞEN; Sözcü'nün,Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız sorusuna verdiği cevap'da, Cumhurbaşkanlığına aday olmadığını açıklamış ve ekleyerek, Cumhurbaşkanlığı adaylığının Kemal KILIÇDAROĞLU'na yakışacağını dile getirerek çok yerinde ve doğru bir cevap vermiştir.
Biz de Sayın BÜYÜKERŞEN'e katılıyoruz ve verdiği yerinde ve olması gereken cevabı nedeniyle kendisini kutluyoruz.
CHP Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU; Cumhurbaşkanlığına aday olmak ve bunu da bir an önce kamuoyuna açıklamak zorundadır.
Sayın KILIÇDAROĞLU; şu anda, ülkenin ikinci partisi olan ve ana muhalefet partisi konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanıdır.Parlamenter sistem devam ediyor olsaydı,Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklamamasının bir anlamı,haklı nedeni ve mantığı olurdu,Zira,Parlamenter Sistemde Cumhurbaşkanlığı sembolik ve protokol makamı olup, iktidara talip olan partilerin genel başkanlarının hedefledikleri makam ve koltuk, yürütmenin başı olan ve tüm yetkileri elinde bulunduran,karar ve icraat makamı Başbakanlıktır.
Oysa ki, 16.Nisan.2017 de yapılan halk oylamasıyla yürürlüğe giren anayasa değişikliği ile Türk tipi Cumhurbaşkanlığı(Başkanlık) sistemine geçilmiş ve başbakanlık makamı ortadan kalkarak, ülkenin yönetimi ve tüm yürütme yetki ve sorumlulukları, 2019 yılında seçilecek olan Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Sayın KILIÇDAROĞLU; niçin CHP'nin başına geçerek Genel Başkan olmuştur ve bu koltuğu bir başkasına bırakmamaktadır?Herhalde çile çekmek için değil, seçim kazanarak ülkenin yönetiminin başına geçmek için.
Sayın KILIÇDAROĞLU, zaman zaman yaptığı konuşmalarında, seçilirse dört yıl içinde ekonomiyi düzelteceğini ve terörü önleyeceğini, aksi halde siyasetten çekileceğini dile getirmektedir.O kadar ki, bunları CHP olarak değil,kendisini ve şahsını kastederek, tekil şahıs olarak söylemektedir.
O zaman Sayın KILIÇDAROĞLU'na buradan soruyoruz, kardeşim sen Cumhurbaşkanlığına aday olmayacaksan, şayet Cumhurbaşkanlığını bir başka CHP adayı kazanırsa, sen ekonomiyi nasıl düzelteceksin, terörü nasıl önleyeceksin?
Bu söylemlerde bir çelişkinin olduğu açıktır.Bu tür çelişkiler, KILIÇDAROĞLU'nu kendisinin ve CHP'nin kamuoyundaki samimiyetine ve inandırıcılığına gölge düşürür,bundan da hem kendisi,hem de partisi zarar görür.
CHP'nin ve KILIÇDAROĞLU'nun; parlamenter sisteme olan bağlılıklarının halen devam ediyor olması ve ellerine imkan geçtiğinde, ilk fırsatta parlamenter sisteme yeniden dönüş yapacaklarına ilişkin vaatleri de, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanlığına aday olunmasına, siyasi etik olarak engel değildir.
KILIÇDAROĞLU, adaylık konusundaki gerçek ve kesin niyetini samimi olarak en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşmak zorundadır,neden korkuyor ve çekiniyor anlamak mümkün değil, ülkeyi yönetme konusunda kendisine güvenemiyor mu yoksa?
AKP Genel Başkanı şimdiki Cumhurbaşkanı ERDOĞAN,2019 seçimlerinde de aday olduğunu göğsünü gere gere açıklamakta,bu koltuğa yeniden oturmak için elinden gelen gayreti göstermeye şimdiden başlamış bulunmaktadır.
Keza,Sayın Meral AKŞENER'in liderliğinde kurulacak olan ve henüz adı sanı dahi belli olmayan,kurucularının tümü açıklanamayan, ana rahmindeki bir cenin konumunda olan yeni parti dahi; Cumhurbaşkanı adaylarının,partinin kurucu genel başkanı Meral AKŞENER olacağını, alınları açık bir şekilde kamuoyu ile paylaşmışlardır.Doğal olanı da budur.
Bu itibarla, ana muhalefet CHP'nin Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU'nun da, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu kesin bir dille açıklamaktan başka bir seçeneği yoktur.Başka bir aday düşünmesi veya bu görüntüyü vermesi halinde,liderliğinin tartışılır hale geleceğini unutmamalıdır.Adının yıpranmaması için henüz adaylığını açıklamadığı gerekçesi, haklı ve yerinde bir gerekçe olamaz.Kendisine güvenemiyorsa, bir an önce seçimli olağanüstü kurultayı toplayarak, CHP Genel Başkanlığı koltuğunu, kendisini Cumhurbaşkanlığı adaylığına layık bulan, özgüveni yüksek değerli bir partiliye bırakmalıdır.
09/10/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder