Berberoğlu'nun Bozma Kararı Aklanmaya Yönelik Değildir

Bozma kararının getirisinin, bir beraat kararı olmayacağı görülmekte olup, Enis BERBEROĞLU bu nedenle bozma kararı ile birlikte tahliye edilmemiştir.

Berberoğlu'nun Bozma Kararı Aklanmaya Yönelik Değildir
MİT Tırlarıyla ilgili görüntüleri Cumhuriyet Gazetesinde yayınlayan gazeteci Can DÜNDAR'a bu görüntüleri verdiği iddia edilen ve bu eylem nedeniyle yargılanarak önce müebbet hapse ve yapılan indirimle 25 sene hapse mahkum edilerek tutuklanan CHP Milletvekili ve gazeteci Enis BERBEROĞLU hakkındaki mahkumiyet kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak dosya yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesine geri gelmiştir.

Bugün bozmaya ilişkin karar metnini gördük ve bu makalemizde bu bozma kararını yorumlamaya çalışacağız.

Enis BERBEROĞLU hakkındaki mahkumiyet kararını bozan karar, öyle sanıldığı gibi,Berberoğlunu tamamen suçsuz ilan eden ve onu tamamen aklanmaya götürecek iç açıcı bir karar değildir.

Aşağıda detaylarına değineceğiz,şu anda özet bir değerlendirme yaparsak, bozma kararına göre;eylemin maddi vakıa olarak sabit olduğu, Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanarak açıklanan bu belge ve görüntülerin; BERBEROĞLU tarafından Can DÜNDAR'a verildiği,devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bir belge olduğu kabul edilmekte,ancak maddi bir vakıa olarak sabit olduğu kabul edilen bu eylemin, hukuken isminin konulabilmesi, hangi suçu oluşturduğunun belirlenebilmesi,eylemin casusluk maksadı ve özel kastıyla işlenip işlenmediği konusunun tam olarak saptanabilmesi için yapılması gerekip de yapılmayan ve bozma kararında belirtilen noksanlıkların tamamlanarak, buna göre eylemin yeniden değerlendirilmesi ve özellikle casusluk maksadı ve özel kastının ve suçun unsurlarının var olup olmadığı konusunun kararda yeterince tartışılması,dava konusu bu bilgi ve görüntülerin, daha önceki bir tarihte Aydınlık Gazetesinde açıklanarak ifşa edilen bilgi ve görüntülerle  örtüşüp örtüşmediğinin incelenip tespit edilmesi, casusluk maksadının var olup olmadığının tartışılarak bu konuda net bir belirlemenin yapılması ve eylemin oluşturacağı suçun daha sağlıklı bir şekilde belirlenmesi ve gerekçelendirilmesi istenmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, Enis BERBEROĞLU'nun beraat etmesine ve onun suçsuz olduğunu ilan etmeye değil, suçun niteliğini değiştirmeye ve ilk cezaya nazaran daha az ceza almasını sağlamaya yönelik, noksan soruşturma diye bileceğimiz kanuna aykırılılara dayalı bir bozma kararıdır.

Nitekim, Bölge Adliye Mahkemesi,kararı bozmasına rağmen, aynı zamanda bir milletvekili olan BERBEROĞLU'nun; hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanarak dahi tahliyesine karar vermeyerek,onun tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.Bu durum karşısında, dosyayı yeniden ele alacak olan yerel mahkemenin de, bozmaya rağmen BERBEROĞLU'nun en kısa zamanda tahliyesine karar vereceğini,maalesef beklemiyoruz.

Bozma kararı uyarınca,yerel mahkeme yeniden gün belirleyip duruşma açarak;

Siyasi casusluk kastının var olup olmadığını tespit için,daha önce ayrılmalarına karar verilen silahlı terör örgütüne yardım suçundan açılan dava ile bu davanın birleştirilmesine ve bir arada görülmesine karar vererek, casusluk kastının varlığını belirlemek için yeniden bir değerlendirme yapacaktır.

Bozma uyarınca;aynı konuda gazeteci Can DÜNDAR hakkında açılan davanın sonucunda,yerel ağır ceza mahkemesi tarafından, Can DÜNDAR hakkında,davaya konu yayının siyasi veya askeri casusluk maksadıyla yapılmadığı,bu nedenle casusluk suçunun oluşmadığı,suçun vasfının değiştiği,TCK.nun 329/1 maddesi uyarınca gizli kalması gereken bilgileri casusluk kastıyla olmaksızın açıkladığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdiği ve Can DÜNDAR dosyasının Yargıtay 16.Ceza Dairesinde temyiz incelemesinde bulunduğu,Enis BERBEROĞLU ile Can DÜNDAR'ın yargılanmalarına konu edilen eylemin konusunu oluşturan belgelerin aynı olması,her iki sanığın da bu suçu, suça iştirak iradesiyle birlikte hareket etmek suretiyle işlemiş olduklarının kabul edilmesi nedeniyle, bozmadan sonraki yargılama evresinde,Can DÜNDAR hakkındaki Yargıtay incelemesinin sonucu beklenecek, Yargıtay'ın vereceği karara göre, ya bu iki dava birleştirilecek veya Yargıtayın kararına göre Enis BERBEROĞLU'nun durumu, (casusluk kastı var veya yok şeklinde)yeniden taktir ve tayin edilecektir.Yargıtay Can DÜNDAR hakkında casusluk kastı yok derse,bu değerlendirme Enis BERBEROĞLU hakkında da geçerli olacak ve hakkında müebbet değil, daha az cezayı öngören 329/1 maddeye göre (5 yıldan 10 yıla kadar hapis) uygulama yapılması gündeme gelebilecektir.

Yine İstinaf Mahkemesi bozma kararında; mahkumiyet kararını veren yerel Ağır Ceza Mahkemenin,Enis BERBEROĞLU'nun Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmak üzere Can DÜNDAR'a verdiği iddia edilen görüntü ve bilgileri, casusluk kastıyla ve maksadıyla verdiğine dayanak yaptığı ve gerekçeli kararında yer verdiği nedenleri net ve yeterli görmemiş ve özellikle de, “..........en iyi ihtimalle, seçim öncesi hükümeti zora sokarak seçimi kazanmalarının önüne geçilmek istendiği “ ibaresinde yer alan, “en iyi ihtimalle” denilmek suretiyle, suçun unsurları yönünden net bir belirleme yapılmadığı gibi,bir siyasi partinin yurt içindeki seçimleri kazanmasını engellemeye yönelik eylemin,hangi gerekçelerle casusluk suçunun unsuru olduğunun gösterilmediğini,bu nedenle hangi eylemin, suçun unsuru kabul edilerek sanığın sorumluluğunun esas alındığının belirsiz bırakılarak,gerekçelendirilmediğini, bozma nedeni yaptığından, yerel mahkeme bu konuya da doyurucu bir açıklama ve netlik getirecektir.

Enis BERBEROĞLU'nun yargılandığı ve mahkum edildiği davanın konusunu oluşturan ve devlet sırrı niteliğinde olduğu iddia edilen bilgi ve görüntülerin,suç tarihi olan 29.5.2015 tarihinden önceki bir tarih olan 21.1.2014 tarihinde,Aydınlık Gazetesinde görüntülü olarak yayınlanması iddiasıyla,İstanbul C.Başsavcılığında devam eden başka bir soruşturmaya ilişkin dosyanın, Enis BERBEROĞLU'nu yargılayarak mahkum eden yerel mahkeme tarafından istenerek  incelenmediği belirlenmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bu soruşturma dosyası getirtilerek, 21.1.2014 tarihinde Aydınlık Gazetesinde yayınlanan haber ve görüntülerin, dava konusu görüntülerin bir parçası olup olmadığının,aynı olaya ilişkin olup olmadığının tespit edilerek bu tespitin gerekçede gösterilmesinin gerektiği,sırın daha önce ifşa edilmesinin kabulü halinde, gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla ifşa suçunun unsurlarının oluşmayacağı,bu taktirde eylemin, ifşa değil temin etme suçu yönünden değerlendirilmesinin gerekeceğini, yerel mahkemenin bu gerekliliği yerine getirmeden hüküm kurmasının, kanuna aykırı olduğunu açıklayarak bu noksanlığı da bozma nedeni yaptığından, yerel mahkemenin bozmadan sonraki yargılamada bu konuyu da inceleyerek bir tespit yapması ve bu tespite göre eylemin gizli kalması gereken belge ve bilgileri ifşa (açıklama) mı,yoksa sadece temin mi olduğunu yeniden değerlendirecektir.

Bu açıklamalarımız göstermektedir ki,bozma kararı ölümü gösterip,sıtmaya razı eden bir karar olup,Enis BERBEROĞLU'na atılı bulunan eylemin;devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla ifşa etme suçundan, daha az bir cezayı gerektiren, salt olarak sadece bu bilgileri ifşa (açıklama) suçuna veya bu bilgilerin daha önceki tarihte Aydınlık Gazetesinde yayınlanan bilgilerle örtüşmesi halinde,eylemin sadece bu bilgileri temin etme suçunu oluşturduğunun hüküm altına alınacağı kuvvetle muhtemeldir.

Sonuç olarak, bozma kararının getirisinin, bir beraat kararı olmayacağı görülmekte olup, Enis BERBEROĞLU bu nedenle bozma kararı ile birlikte tahliye edilmemiştir.

Burada bir hukukçu olarak üzülerek beyan etmeliyiz ki;bir yüksek mahkeme olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin, tutukluluk halinin devamı kararının gerekçesine baktığımızda,yüksek mahkemenin; külliyen hukuka,yasaya ve tutuklama kurumunun amacına aykırı bir şekilde,tutuklama kurumunu; istisna en başvurulabilen  bir emniyet tedbiri olarak değil, bir ceza infaz kurumu olarak gördüğünü ve tutuklamayı, ileride kesinleşmesi muhtemel bir cezanın peşinen infazına geçilen,sanığı rehin alan bir kurum olarak değerlendirdiğini ve aynı zamanda bir milletvekili olan,kaçmayacağını yargılama esnasında somut eylemleriyle gösteren Enis BERBEROĞLU'nun yargısız infazına başlandığını gözlemlemekteyiz.

12/10/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Güner Yiğitbaşı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget