Anlayana Masallar - Mehmet Halil Arık

Katırların dokuz doğurduğu, hırsızların korunduğu, adaletin kovulduğu, Ayakların baş olduğu, ordunun hapse konulduğu… ülkenin birinde; zamanın ahirinde…

Anlayana Masallar - Mehmet Halil Arık
Zamanın ahirinde, dün ile bugünün birleştiği yerde,..
Kaf dağının ardında, yani fizanda, ahacık şurada…
Develerin mihmandar, pirelerin cevval, tilkilerin bekçi, dalkavukların sünnetçi, halkın kendi malında emanetçi olduğu,
Katırların dokuz doğurduğu, hırsızların korunduğu, adaletin kovulduğu,
Ayakların baş olduğu, ordunun hapse konulduğu… ülkenin birinde; zamanın ahirinde…
Dile gelmişken kuşlar, ayak almışken küçücük taşlar, kahrolmuşken düşünen başlar…
Dün mü desem bugün mü… akıldan mı vazgeçsem.. izandan mı…;
Yoksa mizan mı istesem…, Üzerime görev bilip akıl mı versem…
Hepsinden vazgeçip, oy verip erzak mı alsam…
Yoksa yağdanlık olup servete mi dalsam!...
Vazgeçip ipe un mu sersem!... deli olup yerimde mi tepinsem, kahredip, çekip mi gitsem…? Katlanıp, öfkeli nutuklar mı dinlesem…karşı mı gelsem?,
Yandaş olup ayran mı gevsem; ihaleye mi girsem;
Alkış tutup mu seçilsem… Para bulup mu girsem!...?
Ah ne yapsam bir bilsem…
diyenlerin ortalıkta fink attığı bir garip ülke varmış… pireler berbermiş… yalakalar tellalmış orada. ..
Gazeteciler borazancıbaşı … ayılar gizli tanıkmış.. İşe yarar kim varsa hepsi sanıkmış!.
Beslemeler alkışçı… Dönekler baş tacı, liboşlar hancı yarasalar, baykuşlar, kargalar hacı; yandaşlar yağcı; eyyamcılar savcı, korumacılar gazcı; takkeciler duacı…
Tezgah tamam… Sermaye din, destek iman; kazanç, han hamam, sus payı cennet, ceza cehennem, ödülü; huri… Önderlere gılman… Huriler bonus. Kadro tamam!...
Kadirdir hüda, dillerde nida, et biat, göster vefa… çekme cefa, sür sefa…
Eksik olmaya her oy için erzak dolu torba!..İlla ve lakin, ki dillerden düşmesin dua…
Öncesinde devletlü Sultana… sonrasında, yardımcı ola hüda devlete zeval olmaya!.
Yaratansın Hüda!... Tren istasyona kazasız vara… süpürtme deliğe düşürme zora, …
Duası makbul… kulu bol ola, ziyneti bol, gemicikler dolu ola… Ser sebil ve zebun olmaya, çıkmışken yola!... İhaleler yağlı, saraylar çok odalı, uçaklar uzun menzilli arabalar fiyakalı ola. Girdikleri kapılar kolay açıla…
Akbabalardan, alıcı kuşlardan, kindar ve dindarlardan… ağzı, gözü, kulağı kapalı maymunlardan tanık ola!...
Öfkesi iman, yalanı harman, her sözü ferman… açlığa-susuzluğa-mide gurultusuna-kelliğe fodulluğa-oy deposu folluğa…
Satılana sus!... yat uyu… uyku derman-. Varmasın iş o raddeye: ferman dinlemez aman!..
*
Bir imamı rehber edinmişler; sorgusuz ve de sualsiz!!!..,
Tasamız var, hastamız var, bindik alamete gidiyoruz kıyamete, yasımız var!...
Ülkede ne kadar “bu adamdan adam olmaz-demokrasi soksan durmaz- diye karşı duran aydın, gazeteci, asker, öğrenci, bilim adamı, ergen varsa derleyip toplayıp tıkılmış içeri.
*
Ahalinin yaşamını kader belirlermiş orda…
*
Tarih de notunu düşmüş ORTAMA büyük harflerle:
Ya adam ol rest çek kaderine…
Ya da bırak takılsın kelepçeler rastgele, eline ayağına diline!...
*
Karar aşamasında… beklemedeymiş halk!... Ya tarihin kararına uyacak…
ya da kelepçeye razı olacak!...

Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget