Diline sağlık sayın Erdoğan az bile söylemişsin dik durmaya devam!

Türkiye'nin adadaki varlığını ve garantörlüğünü, Kıbrıs Adasındaki Türk soydaşlarımızı özgürlüklerine kavuşturarak,Türkiyenin dik duruşunu ortaya koyup Türk Ulusunun onurunu tüm dünyaya gösteren?

AKP Genel Başkanı Sayın ERDOĞAN gerçekten doğruları söylemiş(!) ve hatta az bile söyleyerek,merhum ECEVİT'in,ABD de kendisiyle görüşme yaptığı zamanın ABD Başkanı Clinton'un karşısında el pençe divan duruşunu eleştirmiş, Clinton poposunu tırabzana dayıyor(fotoğraftaki kanepeyi kastettiği halde, kanepeyi tırabzan görüyor olmalı) Ecevit de karşısında el pençe divan duruyor,tabi bu dönemler geride kaldı, böyle bir Türkiye yok artık, el pençe divan duran bir Türkiye yok,herkes bunu bilecek buna göre konuşacak,dik duruş bizim için önemli(!)demiş.

Ağzına ve diline sağlık Sayın ERDOĞAN, ölülerin arkasından konuşulmaz,bu çok büyük günahtır diyen bir dine mensup olduğun için, diline hakim olmuş ve daha ileriye gitmeden,az bile söylemişsiniz, gerçekten  bu millet sizinle gurur duyuyor!

Sayın ERDOĞAN;

Siz değil miydiniz, bu ülkeye toprak kazandıran, Kıbrıs Adası avucumuzdan kayıp giderken, Türkiyenin garantörlüğüne dayanarak Amerika ya, İngiltere ye,Yunanistan'a ve Birleşmiş Milletlere meydan okuyarak, 20/07/1974 tarihinde,kıt olan çıkarma gemisi imkanlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerini Kıbrıs'a sokarak Türkiye'nin adadaki varlığını ve garantörlüğünü, tüm dünyaya hatırlatan ve kanıtlayan,Kıbrıs Adasındaki Türk soydaşlarımızı özgürlüklerine kavuşturarak,Türkiyenin dik duruşunu ortaya koyup Türk Ulusunun onurunu tüm dünyaya gösteren?

Yine siz değil miydiniz,Amerikanın ülkemize ambargo koyma ve iktidardan düşürme riskini dahi göze alarak,ülkemizin haşhaş ekiminden para kazanan çiftçilerinin haklarını koruyan ve ülkemize getirilmek istenen haşhaş ekimi yasağına karşı çıkarak aynı zamanda ülkemizin onurunu ve bağımsızlığını koruyan siz değil miydiniz?

Çalışma Bakanlığınız döneminde işçilerimize tüm ekonomik direnme haklarını ve güvenceleri sağlayan, siz değil miydiniz?

PKK terörünü sıfır seviyesine getiren ve PKK liderini yakalatarak yargıya teslim eden ve İmralı Adasına kapattıran siz değil miydiniz?

Halkın vergileriyle elde edilen devletin parasını israftan kaçınan,lüksü olmayan,az bir koruma ve yerli makam otosuyla işine gelip giden,halk açlıktan ve işsizlikten  inim inim inlerken, bunu gördüğünüz için mütevazi bir yaşam süren,israftan kaçınan siz değil miydiniz?

Doğuştan kibar ve centilmen olan, kimliği,sıfatı,tahsili,makamı,görüşü ne olursa olsun herkese karşı saygılı ve alçak gönüllü davranan, duygusal ve aynı zamanda bir şair olan siz değil miydiniz?

Görevi boyunca anayasaya,yasalara,anayasa ile güvence altına alınan hukukun üstünlüğüne,en başta basın ve düşünceyi açıklama özgürlükleri olmak üzere,insan hak ve özgülüklerine,yargı bağımsızlığına,laiklik ilkesine,kuvvetler ayrımına  uygun davranan ve bu değerlere sonuna kadar saygı gösteren siz değil miydiniz?

Ölmüş bu dünyadan göçüp gitmiş demeden, günaha girmeyi göze alarak, ülkenin yararı için, gerçekleri dile getirmek adına hakkında dedikodu yaptığınız ve haklı olarak kendisini ABD Başkanı karşısında el pençe divan durmakla,dik duruş sergileyememekle suçladığınız, bir Müslüman olarak günaha girekten ve Allah'dan korkup(!) hakkındaki diğer eleştirileri dile getirmekten haklı olarak çekindiğiniz ECEVİT; bu ülke için, daha ne kötülükler yapmış, onlara da  bakalım mı Sayın ERDOĞAN?

Sayın ERDOĞAN; sizin bir Müslüman olarak, ölünün arkasından konuşmayı günah sayarak dile getiremediğiniz rahmetli ECEVİT,bu ülkenin zararına  daha neler yaptı neler, Clinton'un karşısında el pençe divan durmasını geride bıakan, saymakla ve yazmakla bitmeyecek olan,sadece hemen aklımıza geliverenleri, şöyle bir sıralayarak size yardımcı olalım mı?Haydi başlayalım.

Rahmetli ECEVİT;

Sayın ERDOĞAN kadar 15 yıl gibi çok uzun süre iktidarda kalmadığı halde,iktidarda kaldığı çok kısa sürede,en önemli ve ülke için en zararlı olarak, kendisine ve siyaset anlayışı ve siyaset üslubuna yakışanı  yapmış ve milleti karpuz gibi ikiye bölerek ayrıştırmış,ülkenin milli birlik ve beraberliğine zarar vermiştir!

ECEVİT; iktidara gelir gelmez, takiye yaparak, milletimize karşı  milli görüş gömleğini çıkardığını söylemiş ve buna kanıt olarak da, ayağının tozuyla,daha milletvekili ve başbakan dahi olmadan, sadece seçim kazanmış iktidar partisinin genel başkanı sıfatıyla, Avrupa Birliği ülkelerine havadan mekik dokumuş, kendisini ve partisini milli görüş gömleğini çıkarmış demokrat bir batılı gibi sunarak, Avrupa Birliği aday üyeliğini ve müzakerelerin başlamasını sağlamış,bu nedenle zoraki bazı referandumları yapmış olmasına rağmen,bugün gelinen noktada, ECEVİT ve  partisi; dünya görüşü,düşüncesi,demokrasi,yargı bağımsızlığı,en başta basın ve düşünceyi açıklama özgürlükleri ve laiklik olmak üzere, özgürlük ve insan hakları anlayışları, dine bakış açıları itibariyle, Avrupa ve batı değerlerini içselleştirmiş gerçek bir batılı olmadıklarını açık bir şekilde kanıtlamışlar ve Avrupa Birliği macerasından vaz geçmişlerdir!

ECEVİT; bu ülkeyi milletiyle bir arada tutan ve milli birlik ve beraberliğin demiri ve çimentosu olan laiklik ilkesini hayata geçirememiş ve her geçen gün laiklikten uzaklaşmak için elinden gelini yapmaktadır!

ECEVİT; bir devrim yasası olan ve bu nedenle anayasanın koruması altında olan eğitimde birliği ve laik eğitimi sağlayan Öğretim Birliği Yasasını tanınmaz hale getirmiş,bu yasaya göre sadece ülkenin imam ihtiyacını karşılayacak miktarda açılması gereken ve bir meslek okulu olan imam hatip okullarını, ülke genelinde büyük bir hızla yaygınlaştırarak,tüm eğitim kurumlarını imam hatip okullarına dönüştürme gayreti içindedir!

ECEVİT; Sayın ERDOĞAN'ın 2002 yılı itibariyle belini kırdığı bölücü PKK terörünü bitirme iddiasıyla türlü isimlerle ilan ettiği açılımlarla daha da azdırmış,Doğu ve Güneydoğu illerinde kurtarılmış iller yaratmış, yüzlerce gazi ve şehit vermemize sebep olmuştur!

ECEVİT; muhalefet partileriyle iş birliği ve bilgi alış verişine dahi ihtiyaç duymadan, gizlice PKK terör örgütünün lider kadrolarıyla irtibata geçmiş,kapalı kapıların ardında masaya oturarak gizli müzakereler yapmış,bunun açığa çıkması üzenine, önceleri bu müzakereleri inkar ederek,bu iddiayı oraya atanları şerefsizlikle suçlamış ancak mızrak çuvala sığmayınca bu gizli müzakereleri itiraf etmek zorunda kalmış, şimdi isimlerini hatırlamakta zorlandığımız,  PKK sorununu çözmeye yönelik birçok  açılımlar ilan etmiş,bu müzakere ve açılım döneminde, PKK terörist başı ÖCALAN'ın ayağına, devletin yetkililerini ve bazı milletvekillerini, görüşmeler yapmaya göndermiş,hatta bu ziyaret ve görüşmelere Kandil'i de dahil etmiş,valilere PKK ile çatışmaya girmemeleri, onlara göz yumulması talimatlarını vermiş, bundan istifade eden PKK, hakim olduğu il ve ilçelerimizde hendekler kazarak,evlere ve yollara bubi tuzakları kurarak, buraları silah ve cephane yuvası haline getirmiş, ECEVİT iktidarı bu olup bitenleri sadece seyretmiştir. 7.Haziran seçimlerini kaybederek tek başına iktidar olamadığını gören ECEVİT, PKK ile oturduğu müzakere masasını devirmiş ve taktik değiştirerek,PKK'ya karşı şahin olarak onların anladığı anlamda silahlı mücadeleye öncelik vermiş ve PKK ile yüzlerce şehit ve gaziye mal olacak olan hendek savaşlarını başlatmış, kendi hatasını asker ve polisimizin kanlarıyla temizlemeye çalışmıştır!

Daha bitmedi, o ECEVİT var ya, o ECEVİT; bir bilseniz,bu ülkeye daha ne zararlar verdi!

PKK terörüyle açılım politikalarıyla barışçıl  mücadelede hata üstüne hata yapan ECEVİT ve iktidarı; dış politikada da büyük hatalar yapmış, ECEVİT kendi partisinin kurucusu ve ilk genel başkanı olan ATATÜRK'ün, “yurtta sulh,cihanda sulh” ilkesini ayaklarının altına alarak, tüm komşu devletlerle düşman olacak politikalara imza atmış,Amerikanın ve batının dolduruşuna gelerek ve mezhep sel inanışının esiri olarak 911 kilometre sınıra sahip olduğumuz güney komşumuz Suriye'nn iç işlerine burnunu sokmuş ve daha önce abi kardeş kadar yakın ilişki içinde olduğu,ailecek görüşüp tatil yaptıkları Suriye lideri ESAD ile düşman olmuş, Suriyedeki din temeline dayalı silahlı örgütlerle birlik olarak, ESAD'ın devrilmesi ve Suriye de yeni bir rejim kurulması için uğraş vermiştir. O kadar ki;bir ay içinde ESAD'ın düşeceği ve ECEVİT'in  Şam'daki Emevi Camisinde Cuma namazını kılacağı beklenirken,bu beklenti gerçekleşmemiş,buna karşılık,Suriye topraklarındaki bizim toprağımız sayılan Süleyman Şah'a ait türbe, bir gece ansızın, tanka yüklenerek Suriyeden kaçırılmak zorunda kalınmıştır.ESAD ise, şu anda dim dik ayakta ve ülkesinin başında kalmaya devam ediyor,düşecek gibi de değil. ECEVİT Suriye konusunda yaptığı hatayı da temizlemek zorunda kalmış ve Fırat Kalkanı harekatından sonra, geçtiğimiz günlerde de, ülkenin sınır güvenliği için,Suriyenin İdlip bölgesine Türk askerleri gönderilmiş olup, pek tabiidir ki; bu askeri harekat, aynı zamanda ECEVİT'in düşmanı ESAD'ın işine daha çok yarayacaktır, yani şu anda ECEVİT, başlattığı İdlip harekatı ile aynı zamanda ESAD yararına çalışmakta olup, bu ülkemiz için çok hazin bir durumdur.ECEVİT, Suriye işine bulaşmayıp,o bölgenin karışmasına yardımcı olmasaydı, belki de şu anda İdlip'e asker gönderme ihtiyacı duymayacaktık!

ECEVİT'in Irak politikasının da,ülkemizin güvenliği ve itibarı adına büyük zararları olmuş ve bugün Kuzey Irak da bir BARZANİ gerçeği ve tehlikesi varsa, bunun oluşumunda ve BARZANİ'nin 25.Eylül.2017 de bağımsızlık referandumu yapmasına, ECEVİT'in hatalı politikaları ve desteği etkin rol oynamış, referanduma şiddetle karşı çıkan ECEVİT, en başta Barzani'nin petrol vanalarını kapatmak olmak üzere,yapacağını dünyaya ilan ettiği ambargolarını henüz uygulamaya koyamamış,ülkemizin ciddiyetine,büyüklüğüne, inandırıcılığına ve itibarına gölge düşürmüştür!

ECEVİT; Yunanlılar tarafından işgal edilen Ege adalarının bu işgaline göz yummakta ve sesini çıkaramamaktadır, Yunan askeri, adları silahlandırmakta ve mangal yakarak piknik yapmaktadır, ECEVİT ve iktidarından ses çıkmamaktadır,tıs yoktur.

ECEVİT, yürürlükteki anayasayı yok sayarak, parlamenter sistemi bekleme odasına aldığını ve fiili bir başkanlık rejimi kurduğunu,anayasayı deldiğini kendi ağzıyla söylemiştir!

ECEVİT; ülkemizde 15/Temmuz/2017 de darbe girişiminde bulunan Fetullah Gülen Cemaatinin tüm devlet kurumlarını işgal etmesine, bu cemaat mensuplarının tüm devlet kurumlarına atanmalarına ilişkin kararnamelere  imza atarak doğrudan sebep olmuş,bu cemaati ülkenin cazibe merkezi haline getirmiş,bu cemaate ne istedilerse vermiş,bir dönem cemaate yakın olmayı, devlet katında ayrıcalıklı ve imtiyazlı hale getirmiş, bu nedenle devlet içinde bir yerlere gelmek isteyen herkes, cemaate yakın ve  sempati duyar hale gelmişler, bu cematin gerçek yüzü 15.Temmuz darbe girişimi ile kesinlik kazanmıştır!

ECEVİT; iktidarı boyunca,yanlış ekonomi ve para politikalarıyla ülkenin iç ve dış borçlarını çoğaltmış,ödemeler dengesi ve bütçe açıklarını büyütmüş,ihracat daha az artarken,ithalatı tavan yaptırmış,para değerinin düşmesine,işsizliğin artmasına neden olarak,insanları fukaralaştırmış, örtülü ödenek harcamalarını cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş şekilde çoğaltmış,hazinede para kalmadığı için halkına dolaylı ek vergiler salmaya başlamıştır!

ECEVİT; ülke ekonomisinin kötü durumunu umursamadan, ülkenin itibarı aldatmacasıyla; kendisine, ATATÜRK'den milletimize miras ATATÜRK Orman Çiftliğinde, 1150 odalı bir saray ve eklentilerini yaptırmış ve ATATÜRK'ün oturduğu ve kendisinden sonra oturanlara onur ve şeref veren Çankaya Köşkünde oturma yerine bu sarayı tercih etmiş olup,saraya tahsis edilen bir yıllık aşırı harcamanın, ülke ekonomisine katkısını engellemiştir!

ECEVİT; aynı zamanda Amerikan vatandaşı olan ve önceliğini Amerikanın  menfaatleri için kullanacağı konusunda yemin eden bir bayanı, yeniden Türk Vatandaşlığına kabul edip, hemen sonrasında da kendisini bir dış ülkeye Türk Büyükelçisi atayarak,bu ülkeye ne kadar zarar veren bir kişi olduğunu göstermiştir!

ECEVİT; aynı zamanda bir gazeteci olduğu halde, basın özgürlüğünü,düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğünü neredeyse yok etmiş, bütün yazılı ve görsel medyayı kontrolü altına almış, kendisini eleştiren gazeteciler hakkında davalar açmış ve bugün cezaevleri gazetecilerle dolmaya başlamıştır!

ECEVİT  hakkında, kötü yönetimi nedeniyle, bu ülkeye ve ülke insanına verdiği zararlar konusunda daha söylenecek ve yazılacak çok şey var ama, oldukça uzun olan bu yazıyı, okuma alışkanlığı ve sabrı pek fazla olmayan halkımı daha fazla sıkmadan sonlandırıyor, Sayın ERDOĞAN'ın, günaha girerim korkusuyla ve çok haklı olarak,şu anda ölü olan ECEVİT'in arkasından söyleyemediklerini, biz yazarak ve söyleyerek, dinimize göre, ölünün arkasından konuşmanın büyük olan günahını üzerimize alıyoruz!

Allah Sayın ERDOĞAN'ı milletimizin ve devletimizin başından eksik etmesin,onu bizlere çok görmesin!

15/10/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Güner Yiğitbaşı


Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget