Bekir Coşkun bugünkü köşesinde “Köprü ”başlıklı yazısında
Geçmeyenlerin “geçmeme parası” verdiği dünyanın ilk köprüsünü yaptılar size.
Osmangazi Köprüsü…
Önce geçenlerin durumu:
Bir bakıma dünya birincisidir bu köprü; kilometre başına ücrette…
(İkinci Japonya; Akaish Kaikho Köprüsü, kilometre başına 21 TL… Üçüncü İngiltere Severn Köprüsü kilometre başına 16 TL… Osmangazi Köprüsü; kilometre başına 33 TL ile dünya birincisi…)demiş.
Bize de dünya birinciliği yakışırdı.
Guinness-rekorlar-kitabına girmemiz gerek aslında.
Bu nasıl ticaret kafasıdır?
Bugün uygulanan 25 dolarlık (88.75 TL) geçiş ücreti ile 40 dolar arasındaki 15 dolarlık farkı devlet firmaya ödeyecekmiş.
Yani günlük geçen araç sayısı 40 binden az olursa da eksik geçen araç başına devlet firmaya 40 dolar verecekmiş.
Hangi paralarla?
Kendi ceplerinden çıkmayacak nasılsa.
Bizlerden aldıkları vergilerle tabi…
Bunun adı düpedüz, vatandaşın olmayan parasını birkaç yandaşa peşkeş çekmektir.
Elektrikten doğal gaza, iğneden ipliğe ve en son da 2 liraya mal olan sigaraya zam üstüne zam yaparak.
Sarayın, Emine Hanımın masrafları nasıl çıkacak başka türlü değil mi?
Bunlar bizi iyice keriz yerine koyuyorlar artık.
Köprü tüccarları Halk Bankasından ve diğer bir bankadan kredi alıyorlar, ceplerinden beş kuruş çıkmadan para kazanıyorlar.
Ne âlâ, ne ballı iş be!
Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, geçiş ücreti günlerdir tartışılan Osmangazi Köprüsü ile ilgili “Geçseniz de geçmeseniz de para ödeyeceksiniz” dedi.
Vay be!
Emrin olur bakan bey…
Hiç utanma, sıkılma da yok bunlarda yahu…
Bir şey diyeyim mi?
Bizim gibi pısırıklara ne yapsalar, ne kadar vururlarsa vursunlar azdır.
Oysa bunlara ders vermenin tam sırasıdır.
Hiç kimse o köprüden geçmese bakalım o zaman ne yapacaklar?
İşte birlik ve beraberliğin önemi burada bir kez daha kendisini gösteriyor.
Bunun en güzel örneği İstiklal Savaşımızdır.
Yedi düveli yenen bu millet demokratik haklarını kullanarak bunları neden iktidardan indiremesin?
Bize yürekli bir lider gerek.
***
Ya TRT likten çıkmış iktidarın borazanı olmuş o kuruma ne demeli?
Oda TV yazmıştı.
CHP’li Sertel, dış yapımlara yılda 600 milyondan fazla para harcadığını, TRT’nin bu harcamalarla tüm özel televizyonları geride bıraktığını, aynı başarıyı reyting listelerinde yakalayamadığını söylemiş.
Sertel, yandaş Spor spikerine 278 bin lira, Saray’ın çeşnicibaşına 130 bin lira maaş
verildiğini de anlatmış.
Bizim vergilerin nerelere gittiğini görüyormusunuz?
278 bin lira eski parayla milyar…
Orta halli vatandaşın başını sokabileceği bir ev parası…
Sertel, TRT Çocuk isimli kanalda yayınlanan çizgi filmler için ödenen rakamları da açıklamıştı.
Çizgi film için bölüm başına 450 bin lira ödeniyormuş.
Diğer ödenenleri yazmıyorum, dudağınız uçuklar.
Sırf yandaş oldukları için bu paraları alanlara helal olmasın inşallah.
Utanmaz adamlar!
İşçiye emekliye 30 lira 40 lira zam yapacaksınız sonra kendi adamlarınıza kesenin ağzını açacaksınız.
Allahtan reva mı bu?
Bunların Müslüman olduklarından şüphe duymak gerek.
Hani derler ya ayranı yok içmeye tahtırevanla gider şey etmeye…
Ülkede bunca işsiz, yoksul varken bir de Suriyelileri vatandaş yapmaya kalkıyor.
Sen devletsen, önce vatandaşının karnını doyur ondan sonra elin adamlarını düşün.
Hepsi geldikleri yerlere dönmelidirler.
Bunun çaresi de Esat’la anlaşmak ve Şam’da Emevi Camisi’nde namaz kılmayı düşlemekten vaz geçmektir.
O kadar çok can yaktılar ki merak ediyorum, kıldıkları namazı Allah kabul ediyor mu acaba?
Her sefanın bir de cefası vardır derler.
O günleri de göreceğiz inşallah.
Türk milleti durur durur sonra yapacağını bilir.
Sabırlar taşmak üzere artık…
Biz başımızda çoban değil, adam gibi adam istiyoruz.
Hiç birimiz koyun değiliz, Ya sabır çekiyoruz…
Biline…
Yorum Gönder