Bu mahkemeler, birinci derece yerel mahkemelerin üstünde, Yargıtay'ın altında görev yapacak olan bir ara denetim mahkemesi olup, bu mahkemelerde görev yapacak olan hakimler de, birer yüksek mahkeme hakimidir.
Doğruluk derecesini bilemiyoruz ama, basında yer alan haberlere göre, cüppe giydirme töreni adı altında, İstinaf Mahkemesi Hakimleri Ankaraya Saray'a çağırılmışlar.
Cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen, Cumhurbaşkanlığı için gerekli olan, ancak tek başına yeterli olmayan seçilmiş olma dışındaki, Cumhurbaşkanlığının diğer hiçbir anayasal niteliklerine sahip olmayan, namusu ve vicdanı üzerine yaptığı anayasaya bağlılık ve tarafsızlık yeminine bir saniye dahi uymayan,partisi ile ilişiğini kesmeyen, anayasayı rafa kaldırarak ülkeyi anayasasız bir vaziyette keyfine göre tek başına yönetmeye çalışan, anayasayı ihlal suçunu işleyen Saraydaki zat; olmayan anayasamıza göre,yürütme erki içinde konumlanmış bir kişi olup, yürütmenin başı olarak,yeni göreve başlayan Kaymakamları, Valileri, Büyükelçileri ve Muhtarları talimat vererek huzuruna çağırıp onlara nutuk atabilir, görevleriyle ilgili tavsiye, telkin ve talimat da bulunabilir, ancak bir yüksek hakim olan, yürütmeden ayrı ve bağımsız bir erk olan yargı erkini temsil eden ve Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan, saraydaki zat tarafından ilga edilen anayasamıza göre, hiçbir kişi ve makam sahibinin emir, talimat,tavsiye ve telkinde bulanamayacağı İstinaf Mahkemesi Hakimleri ile Saraydaki zat (Cumhurbaşkanı)arasında, herhangi bir görev, astlık ve üstlük ilişkisi bulunmamaktadır.
Bu nedenle, hangi sebeple olursa olsun Cumhurbaşkanı sıfatıyla Sarayda oturmakta olan zat'ın İstinaf Mahkemesi Hakimlerini Ankaraya huzuruna ve Sarayına çağırma, onlara görevleriyle ilgili telkin ve tavsiyelerde bulunma ve bu amaçla nutuk atarak, onları ne söyleyeceği bugünden belli olan paralel yapı diye başlayacağı nutuklarını dinlemeye mecbur etme hak ve yetkisi bulunmamaktadır.
Bu nedenle, bir köşe yazarı olarak değil,uzun süre hakimlik ve savcılık yapmış olan emekli bir meslek büyükleri olarak, Saraya çağırılmaları haberi doğru ise, İstinaf Mahkemesi Hakimlerimizi bu çağrıya uymayarak Saraya gitmemeye davet ediyoruz.
Hakimlerimiz bilmelidirler ki;Saray adına değil, Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanarak adalet dağıtmaktadırlar.Adalet dağıtan, hukukun üstünlüğüne,anayasaya ve yasalara saygılı hukuk adamlarının, hukukun üstünlüğünü kabul etmeyen,üstünlere göre keyfi bir hukuk yaratan,anayasayı fiilen yürürlükten kaldıran,anayasa ve yasalara saygı duymayan ve tek başına keyfine göre ülkeyi yönetmeye çalışan bir zat'ın huzuruna çıkarak ona biat ediyor görüntüsünü vermeye ve yargıyı lekelemeye hakları yoktur.
Saraydaki zat; anayasayı ilga etmesi ve bizzat kendi itirafıyla, parlamenter sistemi yürürlükten kaldırarak ülkede anayasa dışı ve fiili bir başkanlık sistemini kurarak ülkeyi yönetmeye kalkışması nedeniyle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren bir suçlu olarak,Yüce Divanda hakimlerin huzuruna çıkıp düğmelerini ilikleyerek hesap verecek yerde, siz yüksek mahkeme hakimlerini huzuruna çağırarak karşısına dizmenin ve siz hakimlerimizi kendisine biat ediyor görüntüsünü elde etmenin hesabını yapmaktadır.
Sayın yargıçlar; sizleri, çok büyük ve tarihi bir görev ve sorumluluk beklemektedir.
Hukuk ve anayasa tanımayan Saraydaki zat'a, Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan hakimlerimizin ve onların şahsında hukukun üstünlüğünü hatırlatın ve ona hakkettiği hukuk dersini verin lütfen.
Hani güzel bir reklam var ya, Saray'a gazoz olmayın efsane olun lütfen.
13/07/2016
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder