Ortak değerlerimizin neler olduğunu açıklamak için zaman tünelinden geriye bir yolculuk yapmak gerekmektedir…
Yıl 1919 ülke emperyalist işgal altında ortak değerde birleşenler, kanları pahasına ülkeyi kurtarıp bağımsız bir Türkiye yarattılar…
Kurtuluşun taçlanması için kuruluş aşamasına geçildi. Bu aşama ekonomik, sosyal ve siyasal devrimler aşaması olduğundan, ayak uydurmayanların yolları ayrıldı, ayni ortak değer etrafında kitlenenler yollarına devam ettiler…
Arada Şeyh Sait kalkışması, Menemen olayı gibi yol kazalarıyla genç Cumhuriyet yara aldıysa da, yola çıkanların kararlı istençleriyle (iradeleriyle) bu kazalar kısa sürede onarıldı…
Tüm değer yargıları yeniden belirlenerek, yurttaşlar gerçekleştirilen devrimlerle coşarak yol almaya, uygar ülkeler arasında saygı kazanmaya, ekonomik atılımlar yapmaya, eğitimde uygar ilkeleri benimsemeyi ilke edindiler…
Ne zamana kadar?
Gerçekleştirilen tüm bu atılımların önder lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşama gözlerini yumduğu 10 Kasım 1938 tarihine kadar…
Bu tarihten sonra tüm atılımlarda (Köy Enstitüleri efsanesi hariç) durağan bir dönem başladı…
Ne zamana kadar?
Devletin kurucu partisinden kopan bir gurubun 07 Ocak 1946 tarihinde kurduğu Demokrat Partinin (DP) 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimlerle iş başına geldiği güne kadar…
Bu tarihten sonra her geçen gün oy uğruna, ortak değerlerimizden ödün verilmesi ve vicdanlarımızın en güzel yerinde yaşanması gereken yüce dinimizin siyasallaştırılmasıyla gerileme dönemi başladı ve ortak değerlerimiz gün geçtikçe kaybedilerek bu günlere gelindi…
Arada, 1960, 1971, 1980,1997 süreçleri, ortak değerlerimizden çok şey alıp götürdü…
Burada bir siyasal partinin, bir iktidarın tek başına sorumlu tutulması elbette ki doğru değildir. Herkesin çorbada tuzu vardır…
Peki, baştan beri sözünü ettiğimiz ve ülkeyi esenliğe kavuşturacağını savladığımız ortak değerlerimiz nelerdir?
-Kurtuluş döneminde canı pahasına gösterilen yurtseverlik…
-Laik Cumhuriyet…
-Siyasallaştırılmayan ve vicdanlarda yaşanması gereken yüce dinimiz…
-Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından gerçekleştirilen, eğitim birliği, laiklik, kadın hakları, herkese özgürlük ve eşitlik, yurtta barış, dünyada barış ve diğer tüm devrimleri…
-Demokrasi ve hukukun üstünlüğü…
-Ülkenin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü…
-Tüm dünya ülkeleri tarafından 20 ve 21. Yüzyıl lideri olarak kabul edilen büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, yol gösterici liderliği…
Hani derler ya fabrika ayarlarına dönmek lazım…
Bende diyorum ki…
Laik Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin temeli olan bu değerlere dönmediğimiz takdirde esenliğe çıkmamız zordur…
Söylemesi benden…
Kabul edip etmemek sizden…
30.07.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder