Yüksek Yargı'nın Saray Tarafından Esir Alındığı Gün!.

yüksek yargının, saray entrikalarıyla yangından mal kaçırır gibi, alelacele çıkarılan bir yasa ile esir alınarak 1150 odalı kaçak saray'a hapsedildiği kara bir gündür.

Yüksek Yargı'nın Saray Tarafından Esir Alındığı Gün!.
Bugün,1/Temmuz/2016 Kabotaj ve Denizcilik bayramı olduğu kadar, yüksek yargının, saray entrikalarıyla yangından mal kaçırır gibi, alelacele çıkarılan bir yasa ile esir alınarak 1150 odalı kaçak saray'a hapsedildiği kara bir gündür.
Bugün, AKP iktidarının Meclis çoğunluğu tarafından, kaçak sarayda mukim zat'ın mutlak emir ve talimatıyla yangından mal kaçırırcasına çıkarılan yasa ile yüksek yargı olarak adlandırdığımız Yargıtay Ve Danıştay'ın; kaçak sarayın çay toplayıcıları olan başkanları ile onların yüzüsuyu hürmetine ve ayıp olmasın diyerek daire başkanlarının ayrık tutulduğu tüm üyelerinin yüksek mahkeme üyeliklerine otomatikman son verilmiştir.

Yargıtay ve Danıştaydaki daire sayıları ve ona paralel olarak da üye sayılarında bir azaltma yapıldığı için, çıkan yasa ile Yargıtay ve Danıştay üyelikleri sona eren yüksek yargıçların bazıları yeniden Yargıtay ve Danıştay Üyeliklerine atansalar dahi, üyelikleri sona eren ve bir yasa ile azledilen yüksek yargıçların çoğu,Yargıtay ve Danıştay'ın dışında kalacaklar ve çok afedersiniz, başka bir şekilde ifade edilmesi mümkün olmadığı için söylemek gerekirse, teşbihte hata olmaz, attan indirilip eşeğe bindirileceklerdir.
Amaç, geleceğinden korkan, görevi sonlandığında yüce divanda hesap verecek olan kaçak saraydaki zat'ın, kendi geleceğine yatırım yaparak, yüksek yargıyı yeniden dizayn edip kendisine bağımlı kılmaktır.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli olup, kaçak saraydaki zat'ın namusu ve şerefi üzerine yapmış olduğu tarafsızlık ve anayasya bağlılık yeminine işin başından itibaren bir saniye dahi uymamasına, anayasayı askıya alarak parlementer sistemi ortadan kaldırdığını ve onun yerine fiili bir başkanlık sistemini kurduğuna dair alenen meydan okumasına, yasama, yürütme ve yargıyı kendisine bağlamasına, devletin tüm organlarına emir ve talimatlar yağdırmasına, kendi dini inanışının gereklerine tüm toplumun da uyması yolundaki dayatmalarına, kadınların yapacağı çocuk sayısı ile çocuk doğurma metotlarına dahi karışarak dayatmalarda bulunmasına, terörün azgınlaşmasının ve ülkenin kamplara bölümesinin tek sorumlusunun kaçak saraydaki zat olmasına rağmen, tüm bu olumsuzluklar karşısında hiç seslerini çıkarmayan, tepki vermeyen ve sessiz kalan, devletin temeli olan adaletin mensupları olduklarını dikkate almayan ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyen yüksek yargının üyeleri; kaçak saray sakininin talimatlarına göre çalışan, onun bir dediğini iki etmeyen AKP Meclis çoğunluğu tarafından, Atatürk Havaalanı baskınına, onlarca kişinin ölümlerine ve yüzlercesinin yaralanmasına rağmen, ara vermeden gece yarılarına kadar çalışarak çıkarılan bir yasa ile azledilmeyi ve yere çakılmayı, analarının ak sütü gibi hak etmişlerdir.
Biz, kişi olarak, dünyada hiçbir demokratik ülkede bir benzerine rastlanmayan bu onur kırıcı azil muamelesine muhatap edilen Yargıtay ve Danıştay'ın üyelerine zerre kadar acımıyor ve üzülmüyoruz ve hak ettikleri bu muamele nedeniyle seviniyor ve kendilerine oh olsun diyoruz.
Ancak, yüksek yargının düşürüldüğü bu hukuk dışı ve onur kırıcı durum nedeniyle; ülkemizin ve ülke insanımızın demokratik geleceği,demokrasinin teminatı ve devltimizin temeli olan adalet ve bağımsız yargı adına çok üzülüyor ve kahroluyoruz.
Ve diyoruz ki; adaletin ve bağımsız bir yargının olmadığı devletler ve rejimler çökmeye mahkumdurlar, en başta kaçak saray sakini olmak üzere, herkes bilmelidir ki; çöken bir devletten kimseye bir hayır gelmez.

01/07/2016
Güner YİĞİTBAŞI 
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget