İnsanoğlu tarih boyunca karanlıktan aydınlığa çıkmak için çok bedeller ödemiştir…
Buna karşın aydınlıktan rahatsız olanlar, her koşulda karanlıkta kalmayı seçmişlerdir…
Karanlık kötüdür…
Zifiri karanlık kötünün kötüsüdür…
21.asırda karanlığın, zifiri karanlığa dönüşmesi insanlık tarihi için yüz karasıdır…
Uygar Avrupa ülkeleri, aydınlığı 1789 Fransız devriminden sonra yakalamaya çalıştılarsa da bunu uzun bir zaman diliminde ancak başarmışlardır…
Prof. Dr. İSMET GİRİTLİ “Fransız İhtilali ve Etkileri” balıklı makalesinde bu durumu şöyle açıklamaktadır.
“1789 Fransız İhtilâli’nin, “Aydınlık Çağı”nın idealizminden başlayarak ve özgürlük ve eşitlik vaad ederek, kısa zamanda kanlı diktatörlüğe dönüştüğünü kim inkâr edebilir? İhtilâlin; konsüllük, iki imparatorluk, iki kralcı restorasyon ve beş cumhuriyetten geçtiğini, “Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik” gibi sihirli slogan ile başlayan bu ihtilâlin daha sonra şiddet imajları sergileyen bir sele dönüştüğünü biliyoruz. Mızrak üzerinde kesilmiş kafalar, Versailles Sarayına saldıran aç kalabalıklar, darağacı önünde bekleşen kadınlar, öldürülen yüzlerce rahip ve “hürriyet düşmanları için hürriyet yoktur” diye haykıran Saint – Just, bu manzaraların sadece birkaçıdır.”
Ülkemizi emperyalistlerin işgalinden kurtaran büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Osmanlı İmparatorluğunun külleri üzerinde başlattığı aydınlanma devrimi, 15 yıl gibi kısa bir sürede tüm dünya ülkeleri tarafından saygı ile karşılanmış, yurttaşlar tarafından büyük bir coşku ile benimsenmiştir…
Ne yazık ki karanlık ve karşı devrimci güçler boş durmamış, karanlık amaçlarını gerçekleştirmek için her türlü yola başvurmuşlardır…
12 yıldır iktidarda bulunan AKP sayesinde hiç bir sınır dostumuz kalmadığı gibi 30 yıldır kurtulamadığımız PKK terörünün yanında şimdide IŞİD adlı kanlı terör örgütü ile başımız beladadır…
IŞİD’ın, Suriye sınırındaki Kürt yerleşim merkezi KOBANİ’ye insanlık dışı saldırısını protesto edenlerin içine karışan karanlıkçılar, Cumhuriyet kurulduğundan beri gerçekleştirmek istedikleri karanlık amaçlarını zifiri karanlığa dönüştürerek ülkenin birçok yerinde kurtarıcımız ve önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün heykellerine alçakça saldırıda bulunmaktadırlar…
Bu saldırılarda bulunanlar hain ve zifiri karanlıkta boğulan zavallılardır…
Nefretle kınıyorum…
Atatürk heykellerine saldırı ile Atatürk sevgisini yok etmeği düşünüyorlarsa büyük bir yanılgı içindedirler…
Aksine bu tür saldırılar, Atatürk sevgisini katlayarak arttırmaktadır…
Yaşasın Atatürk aydınlanması…
09.10.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder