CHP yeni tezkere istiyormuş! - Tünay Süer

CHP yeni tezkere istiyormuş! - Tünay Süer
Şu işe bakın; PKK ve yandaşlarının Türkiye’de isyan çıkartarak binlerce işyeri ve aracı molotoflarla yakıp kül etmeleri, okulları ve bayrağımızı yakmaları, Atatürk büstlerini kırmaları ve de 35 insanın ölmesi hükümeti akıllandırmamış. Gölge Başbakan Ahmet Davutoğlu halen, “tezkere çözüm sürecini garanti altına alıyor. Kobane’nin düşmemesi için ne gerekirse yaparız” diyebiliyor, utanmadan sıkılmadan.
Yani halen süreç devam ediyor diyor…
HDP li Selahaddin Demirtaş PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD' in muhatap alınmasını ve hatta silah yardımı yapılmasını, Türk askerinin Ayn El Arap’a gidip PYD ile birlikte savaşmasını isteyebiliyor.
Yüzsüzlüğün bu kadarına ne denir bilemiyorum.
                                     ***
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise Kobani olayları ile ilgili düzenlediği basın toplantısında kanımızı donduran sözler ediyor.
“Gelin, askerimizin kara harekâtını Kobani’nin kurtarılması ve IŞİD’in buradan püskürtülmesi hedefiyle kısıtlayalım. Böyle bir tezkereyi Meclis’ten hemen yeniden çıkaralım”!
Böylece halkımızın akrabalarını IŞİD gibi bir terör örgütünün öldürmesine izin vermeyelim. Onları korumak ve evlerine salimen geri dönmelerini bizzat biz gerçekleştirelim.
Vay! Vay vay…
İnanasım gelmiyor vallahi.
Bir kere orasının adı Kobani değil, “Ayn El Arap” Sayın Kılıçdaroğlu. PKK’lılar öyle diyorlar…
Dünya haritasına bakıp Kobani ‘yi aradığımda böyle bir yer yok. Suriye’ye yedi değil yetmiş yedi düvelin saldırmasından sonra Esat, Kürt nüfusunun fazla olduğu Ayn El Arap’ı savaşmadan onlara bıraktı. Yani PYD zafer çığlıkları atmış olsa da, bileğinin, yüreğinin gücü ile almadı orayı.
Kesin bir rakam olmamakla birlikte Suriye iç savaşından önce Ayn El Arap’ta 200 bin civarında olan nüfus, PYD ’in çağrısı ile gelen göçlerle arttı.
                                     ***
Neymiş efendim, halkımızın akrabalarını IŞİD gibi bir terör örgütünün öldürmesine izin vermeyelim-miş!
Savaş nedeni ile Türkiye’ye gelen bir buçuk milyon Kürt kökenli mağdurlar ile orada sadece savaşan PYD terör örgütü ile IŞİD örgütü kaldı. Çoluk çocuk, akraba hepsi Türkiye’deler zaten.
Peki, o zaman bu feveranınız nedendir?
Neden askerimizi Suriye batağına sürmek istiyorsunuz?
Size bir soru daha Sayın Kılıçdaroğlu;
IŞID terör örgütü Irak'ın Ninava vilayetine bağlı 400 bin Türkmen'in yaşadığı Telafer kentini ve Kale Mahallesi'nde bulunan tarihi Türk Kalesi'nin kontrolünü de ele geçirdiği, Türkmenlerin yardım çağrısında bulunduğu zaman bu hassasiyetinizi neden göstermediniz?
Tuzhurmatu İlçesi çevresinde Şii Türkmen köyleri IŞİD saldırılarına uğrayarak büyük kayıplar verdi.
Senelerdir Türkmenler öldürülüyorlar, yerlerinde yurtlarından oluyorlar ve de binlerce Türkmen katledildi, neden Türk askeri kurtarsın demediniz?
 Suriye'de on binlerce alevi çocuğun boğazı kesilerek canice katledildiler, neden konuşmadınız acaba?
Neden ille de PKK’lar diye sorasım geliyor.
                                                              ***
Yani PKK’nın bir kolu olan PYD ile Türk askeri birlik olup Arap el Ayn’ı Büyük Kürdistan’ın oluşması için hainlere yardım edecek sırasında şehit olacak. Bunun anlamı budur.
Önce çıkan Tezkereye askerimizi Suriye batağına sürmeyelim diyerek ret oyu kullanıyorsunuz, şimdi de Kobani’ye girelim diyorsunuz.
Atatürk’ün koltuğunda oturuyorsunuz ve Atatürk’ün söylemiş olduğu
"Vatan savunması için gerekli değilse her savaş bir cinayettir" sözlerini hatırlamıyorsunuz.
Yoksa Türkiye’yi vatanınız saymıyor musunuz?
PKK’nın Türkiye’de yaptığı eylemlere hiç değinmiyorsunuz.
Atatürk heykelleri yakılıp yıkılırken neden bir söz söylemiyorsunuz? Üstüne üstlük PKK’nın uzantısı olan PYD ye yardım edilmesini istiyorsunuz. Bir kere olsun PKK terör örgütüdür diye ağzınızdan iki kelam çıkmadı.
Eski başbakan Erdoğan bile yalan da olsa “ Ey dünya, IŞİD gibi bir terör örgütü çıkınca ayaklanıyorsun da, PKK gibi bir terör örgütü ortadayken niye ayaklanmıyorsun? Orada niye sesin çıkmıyor, ona karşı niye bir ortak mücadele verelim demiyorsun?”  diye konuşurken hem de…
"Çözüm" diyerek, ihaneti bu millete hazmettirme ustalığını gösteren Erdoğan’dan ne farkınız kalıyor bir düşünün isterseniz…
                                        ***
Süreç dediğiniz bölünme tek taraflı olarak mükemmel işlerken, dağdakiler tehdit üstüne tehdit savururlarken ve Türkiye rayından çıkmış uçurumlara yuvarlandırılmak istenirken söylediğiniz sözler olsun, yaptığınız politikalar olsun bir CHP genel başkanına asla yakışmıyor biliniz.
İmralı’daki bebek katili yol haritası diyerek iktidarın eline emirlerini veriyor, iktidar el altından her istediğini yapıyor CHP sadece seyrediyor.
Şehirlerdeki uzantıları meydanı boş bulup yakıp yıkıyor, ülkenin belli bir bölümünde istediği gibi at koşturuyor.
PKK’lı Cemil Bayık ise ;
"Tezkerede IŞİD sözü neredeyse hiç geçmiyor. Tezkere ile PKK'ya açıktan savaş ilan edilmiştir. Tezkerenin kabulüyle Türkiye barış sürecini sona erdirmiştir"  diyerek tehditler savuruyor ve yine CHP den tık yok…
Bakınız sayın genel başkan bir zamanlar Türkiye’ye bir kedi bile vermem diyen Barzani, PYD, PKK bir taraftan Ayn-El Arap'ın IŞİD tarafından ele geçirilmesinin nasıl bir felaket olacağını söyleyip neredeyse yalvarıyorlar ama sadece seyrediyorlarsa bu demektir ki Türkiye bir bataklığa çekilmek isteniyor. Amaçları Büyük Kürdistan’ı kurmaktır. Bunu herkes anlıyor da CHP anlamıyor mu acaba?
PKK ile Türk Ordusunun birlikte bu amaç için birlikte savaşmasını nasıl düşünebiliyorsunuz?
                                     ***
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, yaptıkları basın toplantısında Demirtaş , "Başımıza gelebilecek en kötü felaket, halklar arası bir savaşın gerçekleşmesidir" dedi.
Ve yine silahlandırılmış sivil kişilerin toplum içerisine nasıl girdiklerini nasıl yönlendirildiklerini HDP’den sormasınlar. HDP bir siyasal parti DBP bir siyasal partidir. Şimdi çıkıp HDP suçludur, HDP’nin çağrısı vesilesiyle HDP’yi suçlayalım demek, çözümü gerçekleştirmez.
HDP silah kullanın şiddet kullanın demedi. Diye konuştu.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, IŞİD'in Kobani saldırıları sonrası Türkiye’de başlayan olaylarda okul yakma, büste saldırma ve yağmalama gibi girişimleri kesinlikle kabul etmediklerini açıklayarak bunları yapanları provokatör olarak gördüklerini belirtti.
Allah topunuzun cezasının versin hainler. Önce bir kesimi ayaklandırın sonra toptan inkâr edin. Bir de silahlı çağırsaydınız bari.
Sayın Kılıçdaroğlu ‘da zararların devlet tarafından ödenmesini buyurmuş. Bu da çok yanlış bir beyan!
Neden suçsuz halk ödeyecek bu paraları. Kimler isyana çağırdılarsa onlar ödemelidirler. Şiddet uygulayanlar yakalanıp cezalarını çekmeli, onları yönlendiren parti de kapatılmalıdır.
Saygılarımla

TünaySüer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget