Demokrasi ve Sansür - Güner Yiğitbaşı

Demokrasi ve Sansür - Güner Yiğitbaşı
Sansür deyince, hemen aklımıza basın, basın özgürlüğü,düşünce ve düşüncenin açıklanması özgürlükleri gelir.

AKP'nin ülkemizde tesis edip uyguladığı çakma ileri demokrasiler hariç, batılı anlamda gerçek ileri demokrasilerde sansürün yeri yoktur.

Sansür'ü, bir şeyi tamamen yasaklamamakla birlikte, yasaklama sınırına çok yaklaşacak derecede, sıkı denetleme, kısıtlama ve engelleme olarak tanımlayabiliriz.

Anayasamızın basın özgürlüğünü düzenleyen 28. maddesinde; basın hürdür, sansür edilemez, hükmü yer almaktadır.

Her özgürlük gibi, basın ve düşüncenin açıklanması özgürlüklerinin de bir sınırı olup, başkalarının hak ve özgürlüklerine ilişmemeleri amacıyla, basın ve düşüncenin açıklanması özgürlüklerine de, özüne dokunmamak kaydıyla, bazı yasal ve makul sınırlandırmalar getirilebilir.

Özgürlüklere getirilen bu yasal ve demokratik zorunlu sınırlamalarla, sansür farklı kavramlardır. Bu itibarla, sansür uygulamalarını, basın ve düşüncenin açıklanması özgürlüklerine, Anayasal çerçevede getirilen sınırlamalarla karıştırmamak gerekir.

Sansür; işte, bu Anayasaya dayalı zorunlu yasal sınırlamaları da delerek ve genişleterek, bu özgürlüklerin, özüne dokunacak derecede aşırı olarak kısıtlanması ve engellenmesidir.

Buradan çıkarılması gereken sonuç şudur; demokrasilerde, özgürlüklerin, anayasaya dayalı ve zorunlu bazı yasal sınırlamalara tabi tutulmaları doğaldır ve meşrudur, ancak, sansür olamaz ve meşru değildir.

Bu nedenle, faşizanlaşmaya ve otoriterleşmeye başlayan siyasal iktidarlar, en büyük korkuları olan kendi muhaliflerinin sesini kısmak ve kendilerine yönelik demokratik eleştirileri engellemek ve otoriter yönetimlerine mutlak itaati sağlamak için, oto sansür'ü devreye sokarlar.

Nedir oto sansür?

Oto sansür; herhangi bir yasa kuralının, yetkili bir kurum veya makamın açıktan ve doğrudan bir baskısı ve engellemesi olmadan, kişi ve kurumların kendi kendilerini sıkı bir denetime tabi tutmaları, kısıtlama ve engellemeleridir.

Oto sansür'ün, çeşitleri de vardır.

Oto sansür'ün bir türü vardır ki, bu tür oto sansür, faydalı ve gereklidir. Gerçekten, kişi ve kurumların, açık ya da dolaylı, hiçbir  baskıya ve tehdide uğramadan, bir çıkar ilişkisine girmeden, demokratik ve meşru anayasal ve yasal sınırlamalara, ahlak ve din  kurallarına ve içinde yaşadıkları toplumun bazı özel hassasiyetlerine saygı göstererek, kendi hür iradeleriyle ve özgürce kendilerini sıkı bir denetime tabi tutarak,kısıtlama ve engellemeleri halinde, gerekli ve faydalı bir oto sansürün varlığından bahsedebiliriz. Böyle bir oto sansürü savunmayan olamaz.

Ancak, demokratik bir ülkede, yukarıda açıkladığımız zorunlu ve faydalı olan oto sansürün dışında kalan ve kendi arasında iki dala ayrılan, aşağıda belirteceğimiz ikinci tür oto sansürü asla savunup destekleyemeyiz. Zira, demokratik toplumlarda, bu ikinci tür oto sansürün başlaması, demokrasinin sonlanmaya başladığının göstergesidir.

Oto sansürün, basın ve düşüncenin açıklanması özgürlüklerini yok eden, demokrasinin ruhuna fatiha okutan ve bu nedenle, demokrasi ve özgürlükler için çok tehlikeli olan bu ikinci türünde, oto sansür uygulayan kişi ve kurumların özgür iradeleri, artık devre dışıdır. Kişi ve kurumlar; anayasal ve yasal, ahlaksal, dinsel ve toplumun saygı gösterilmesi gereken bazı hassasiyetlerinden kaynaklanan zorunlu bir engel olmadığı halde, otoriterleşen siyasal iktidarların hoşuna gitmeyen, onlara muhalif olan her konuda, düşünce üretme ve ürettikleri bu düşüncelerini çeşitli yollardan  açıklama konusunda kendilerini özgür hissetmedikleri ve başlarının belaya gireceğinden korktukları için, kendilerine oto sansür uygulayarak, kendilerini hür iradelerine dayalı olmaksızın kısıtlama ve engelleme durumunda kalmaktadırlar.

Bu ikinci tür oto sansürü, uygulanan yönteme göre, iki dala ayırabiliriz.

Birincisinde, kişi ve kurumların; siyasal iktidarla olan her türlü  maddi menfaat, rant, ilan, reklam, imar ve vergi kolaylıkları gibi, karşılıklı çıkara dayalı, siyasal iktidara yakınlık ve yandaşlık ilişkileri etkin olmakta ve siyasal iktidara, özgür iradeleriyle karşı koyabilme kabiliyetlerini yitirerek, siyasal iktidara destek vermek ve kendilerine oto sansür uygulamak zorunda kalmaktadırlar. Bir örnekle açıklamak gerekirse, havuz medyası  ile devletten ihale alan ve/veya almayan bazı iş adamlarımız.

İkinci tür oto sansürün diğer dalında ise; güvenlik ve yargı paketleri adı altında, kişilerin özgürlükleriyle yakından ilişkili olan ceza ve ceza muhakemesi ve benzeri temel yasalarda yapılan ve yapılacak olan yasal değişikliklerle; tutuklanmanın, aranmanın, telefonlarının dinlenmesinin, teknik takip yoluyla izlenmesinin, mal varlıklarına el konulmasının kolaylaştırılması, mali denetime tabi tutulma tehdidi gibi yöntemlerle, kişi ve kurumların  korkutularak baskı altına alınması, yıldırılması ve susturulması etkin olmaktadır. Örnek mi istiyorsunuz? İşte size çok canlı ve çarpıcı bir örnek; AKP'nin iktidar olduğu ülkemizin bugünkü hali.

18/Ekim/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget