IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) adlı kanlı örgütünün Suriye’de gerçekleştirdiği insanlık dışı kanlı eylemler, sonunda Türkiye sınırında olan ve Kürtlerin yaşadığı Kobani’de tüm şiddeti ile devam etmesi ve katliam safhasına gelmesi, ülkemizde KOBANİ’ye destek verenleri ayağa kaldırdı…
KOBANİ katliamını protesto edenlerin şiddet eylemlerine başvurmaları, provokatörlerin (kışkırtıcıların) olayda yer alma olasılıkları karşısında devlet güçlerine düşen görev, yasaların çizdiği sınırlar içinde olayları baskılanıp, sanıklarının bağımsız (kaldıysa) yargıya teslim etmeleri hukuk devletinin gereği ve olmazsa olmazıdır…
Durum böyle mi?..
Tabii ki hayır…
İktidar, suç oluşturan şiddet eylemlerini, ayni yanlışa düşerek şiddetle önlemeye çalışacağını açıklamaktadır…
Kanıtı mı? En yetkili ağızdan…
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, “şiddet eylemlerine misliyle karşılık vereceğiz” demeci…
Demokratik hukuk devletinde, yurttaşların güvenliğinden sorumlu İçişler Bakanının bu düşüncede olması ürkütücüdür…
Nitekim bu yanlışın sonuçları acı bir şekilde alınmıştır…
Olaylar karşısında devletin, protestocuların ve kışkırtıcıların şiddetine, şiddetle karşılık vermesi sonucu 08.10.2014 akşamından bu yana Emniyet görevlileri ve yurttaşlardan 35 kişinin hayatını kaybettiği, Emniyet güçlerinden ve yurttaşlardan yüzlercesinin yaralandığı, yazılı ve görsel medyada hepimizin içini burkan haberler konusunu oluşturmaktadır…
İktidar, ana muhalefetin ve HDP’nin ret oy vermesine karşın, Meclisteki çoğunluğuna dayanarak ve MHP’de yedeğine alarak yurtdışına asker göndermeyi ve yabancı ülke askerlerinin Türkiye’de konuşlanmasına olanak tanınması konusunda çıkardığı teskere ile yetki aldı…
Görüşmeler sırasında, muhalefet bu teskeredeki yetkinin IŞİD’da karşı değil, Esad’a karşı kullanılması amacını taşıdığını söylemesine karşın, iktidar bu savı kabullenmedi ve muhalefeti Esad’ı korumakla suçladı…
Şimdide Başbakan Davutoğlu, IŞİD’a askeri müdahaleyi, Suriye’ye yapılacak müdahale koşuluna bağlı olduğunu söylüyor…
El insaf…
Yurttaşları ne zamana kadar kandırmaya devam edeceksiniz?..
Teskerenin görüşmeleri sırasında ülkenin bir tehlike ile karşı karşıya kalması durumunda bu yetkiyi kullanacağınızı söylediniz…
Ülkenin içine girdiği kaosun (kargaşanın) sorumluluğu tamamen iktidara ait olmasına karşın, iktidar, her zaman yaptığı gibi sorumluluğu muhalefete yüklemenin telaşına içinde olup aldığı yetkiyi IŞİD’a karşı kullanmamayı ısrarla devam ettirmektedir…
Beyler,
IŞİD belası sınırlarımıza dayanmış insan boğazlıyor…
Yarın, öbür gün bu eylemleri ülkemizde yapmaya başlayacak…
Siz hala Esad’ın devrilmesi sevdasındasınız…
İktidara geldiğiniz günden beri hep yanılışı yanlışla düzeltmenin peşindesiniz…
Olmaz, olamaz…
Bu davranışınız, ülkeyi bu günkü kargaşaya sürüklemiştir…
Yanlış, yanlışla değil ancak doğru ile düzeltilir…
Söylemesi benden…
10.10.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder