İyi ki, Anayasa Mahkememiz var.
Ne demek istediğimizi anlamış olmalısınız.
Evet, doğru tahmin ettiniz, Anayasa Mahkemesinin; geçtiğimiz gün, AKP iktidarının meclis çoğunluğuna dayanarak Anayasaya aykırı olduğunu bile bile, ben iktidarım, meclis çoğunluğu elimde, istediğim yasayı Anayasaya aykırı dahi olsa çıkarma gücüne sahibim algısını topluma yayarak, siyasal bir üstünlük ve güç gösterisi olarak inatla çıkardığı torba yasasının, antidemokratik ve özgürlükleri yok eden bazı maddelerini iptal etmesi nedeniyle, iyi ki Anayasa Mahkememiz var diyoruz.
Biz, haksız bir şekilde şimşekleri üzerimize çekeceğimizi bile bile, yine diyoruz ki; meşruiyetini kaybeden Demokrat Parti iktidarına yönelik olarak, iyi ki 27 Mayıs askeri darbesi olmuş ve darbe ile yan yana düşünemediğimiz derecede yeryüzünde yapılan en demokratik ve özgürlükçü Anayasalardan birisi olan 1961 Anayasası yapılmış ve bu Anayasa ile Anayasa Mahkemesi kurulmuştur.
1961 Anayasasının, ülkemiz için bir devrim niteliğinde özgürlükçü ve baş yapıt olarak kabul edilmesinin en temel nedeni de, ülkemize Anayasa yargısını getirerek, özgürlük düşmanı ve keyfiliğe sapan siyasal iktidarları frenleyerek denetim altına almış olmasıdır.
Zaman, zaman Anayasa Mahkemesinin bazı üyelerinin tarafsızlığı ve aldığı kararlar tartışılsa da, esas olarak, Anayasa Mahkemesinin kendisinden beklenen görevi yerine getirdiğini, demokrasimizin, özgürlüklerimizin ve hukukun üstünlüğünün teminatı olmaya devam ettiğini söyleyebiliriz.
Kendisini Anayasa, yasa ve hukuk kurallarıyla bağlı hissetmeyen AKP iktidarı, hukuk dışı icraatlarını ve bazı Hükumet üyelerine yönelik rüşvet ve yolsuzluk iddialarının ve bu iddiaların dayanağı olan belge, kaset ve sair unsurların internet ortamında yayınlanmasına anında engel olmak, suç delillerini gizlemek ve halkın haber alma ve haberleşme özgürlüklerini önlemek amacıyla, torba yasaya koyduğu bir hükümle, Telekomünikasyon İletişim Başkanına, mahkeme kararı olmaksızın internete ulaşımı engelleme yetkisini tanımıştır.
Anayasa Mahkemesinin torba yasayla ilgili olarak verdiği son iptal kararı neticesinde; bundan böyle, internete erişim, mahkeme kararı olmaksızın yasaklanamayacak, idari bir merci olan Telekomünikasyon İletişim Başkanı tarafından, sınırları kesin olmayan, ne olduğu belirsiz, her yöne çekilebilen, "Milli güvenlik", “kamu düzeninin korunması” ve “suç işlenmesinin önlenmesi” gibi, hukukçular ve hakimlerimiz tarafından dahi yorumlanmaları çok güç olan soyut kavramlara dayanılarak, mahkeme kararı olmaksızın internete erişim yasaklanamayacaktır.
Anayasa Mahkemesi, hukuk devletine yakışan çok isabetli bir karar vermiş ve hukukun namusuna sahip çıkmıştır.
Bu nedenle, AKP iktidarının Başbakanı ve Ulaştırma Bakanı, Anayasa Mahkemesinin bu kararını beğenmemiş ve haksız bir şekilde eleştirmişlerdir.
Ulaştırma Bakanı, Anayasa Mahkemesinin bu kararından sonra,milli güvenliğimizin ihlalinden TİB sorumlu olmayacaktır diyerek, bu iptal kararı ile Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğinin tehlikeye gireceğini ima etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararına yönelik eleştiriler, haklı ve yerinde eleştiriler değildir. İptal edilen yasa maddesinde yer alan; "Milli güvenlik", “kamu düzeninin korunması” ve “suç işlenmesinin önlenmesi” kavramları, her tarafa çekilmesi sınırlarının genişletilmesi, kötüye kullanılması çok kolay olan, soyut ve kaypak kavramlar olup, bu kavramları yorumlayarak internete erişim yasağı koyma yetkisi, Telekomünikasyon İletişim Başkanının boyunu aşan, kötüye kullanılması çok kolay ve haberleşme özgürlüğünü gereksiz bir şekilde yok edecek, demokrasi için çok tehlikeli olan bir yetkidir.
Siyasal iktidarı eleştirmeye yönelik olan ve siyasal iktidarın hoşuna gitmeyen her beyan ve haber, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunması kavramlarına kolaylıkla sokulabilir ve internete erişim yasağına neden gösterilebilir. Bu kavramların, amacı dışında kötüye kullanılması tehlikesinin var olma ihtimali dahi, özgürlükler için büyük bir risktir. Bu yasal düzenlemeyi yapan AKP iktidarının, bugüne kadar herkesçe bilinen özgürlüklere olan tahammülsüzlüğü, özgürlükleri kısıtlama konusundaki sabıkaları, göz önüne alındığında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının önemi daha bir anlam kazanmaktadır.
Demokratik ve barışçıl bir protesto hakkının kullanılması olan Gezi Parkı eylemlerine dahi tahammül gösteremeyen ve Gezi Parkı demokratik direnişini, Hükumete karşı yapılmış bir darbe teşebbüsü olarak nitelendiren AKP iktidarının bu kısır demokrasi anlayışı nedeniyle, bu anlayıştaki AKP iktidarının emrindeki TİB tarafından, Gezi Parkı ve benzeri barışçıl demokratik protesto haklarını kullanan kişilerin eylemlerinin ve internet ortamındaki haberleşmelerinin, milli güvenliği ve kamu düzenini bozan eylemler olarak değerlendirilerek, internete yönelik bazı erişim yasaklarının alınabileceği, yadsınamaz.
Ender hallerde, gerçekten, bir kısım insanların kişilik haklarını ihlal eden bazı uygunsuz haber ve görüntülerin internet ortamında yayınlanması ve mahkeme kararıyla o yayına erişimin önlenmesine kadar geçen zaman içinde, bazı kişilerin mağdur olmaları gerçeği de, sırf bu nedene dayalı olarak, mahkeme kararı olmadan internete erişimin önlenmesini haklı kılamaz. Demokrasilerde, kuruların yanında bazı yaşların da yanabilecekleri ve mağdur olabilecekleri ihtimali ve tehlikesi,76 milyonun özgürlüklerini kısıtlamaya, siyasal iktidarın pisliklerini örtmeye yönelik kötü niyetli yasal düzenlemelere haklılık kazandıramaz.
Demokrasilerde, Suç işlenmesinin önlenmesi bahanesiyle, tedbir olarak inernete erişimin yasaklanması düşünülemez. Özgürlükçü demokrasilerde, işlenmiş olan bir suçun internette haber yapılarak, kanıtlarıyla birlikte ortaya konulması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi, suç işlenmesinin önlenmesi bahanesine sığınılarak, yasaklanamaz.
İnternetteki haberleşme özgürlüğünü kötüye kullananlar çıkarsa da, bunun çaresi, internete erişimin yargı kararı olmaksızın yasaklanması değil, mağdur olan kişi veya kişilerin, yargıya başvurarak, yasal yollardan haklarını aramaları,yargı kararıyla yayını önlemeleri, uğradıkları maddi ve manevi zararlarını yargı önünde talep etmeleridir.
Yasaksız ve özgür geçmesi dileğiyle kurban bayramınızı kutluyorum.
4/Ekim/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Yorum Gönder