Yargı bağımsız olacaktır, tarafsız değil

Yargı bağımsız olacaktır. Yalnızca hukuka ve yasalara bağlı olacaktır. Ancak, yargı tarafsız değil, Cumhuriyetten yana, Türk Devriminden yana taraf olacaktır.

“Bağımsız ve tarafsız yargı” kavramı, Cumhuriyet ve devrimleri konu olduğunda tartışılmazdır. Cumhuriyet, Türk Devrimi söz konusu olduğu zaman yargı tarafsız olamaz. Türk yargısı Cumhuriyetten yana taraf olmak zorundadır. Yargı bağımsız olacaktır. Yalnızca hukuka ve yasalara bağlı olacaktır. Ancak, yargı tarafsız değil, Cumhuriyetten yana, Türk Devriminden yana taraf olacaktır.


Yargı bağımsız olacaktır, tarafsız değil
Cumhuriyet bir devrimdir. Her devrim kendisini koruyacak önlemleri alır. Devrimler kendilerini koruyamazlarsa yok olurlar. Türkiye Cumhuriyeti, yayılmacılığa ve sömürgeciliğe karşı verilmiş bir kurtuluş savaşı ile kurulmuş bir devrimdir. Devrimin en büyük düşmanı bağnazlıktır. Onun için Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler müritler ülkesi olamaz” demiştir. Cumhuriyet, kurulduğundan bugüne saldırılara uğramıştır. Menemen olayı bunun açık bir örneğidir. Şeyh Sait olayı bunun açık bir örneğidir.
Tekkeler, zaviyeler, medreseler bu yüzden kapatılmıştır. Ne acı ki, Cumhuriyete saldırılar hiçbir dönemde hız kesmemiş, açık, gizli saldırılar sürmüş, sonunda Anayasa Mahkemesi kararına göre “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olan bir parti (AKP)” ülkemizin yönetimini ele almıştır. On altı yıldır Cumhuriyetimiz hırpalanmış, dönüştürülmüştür. Artık parlamenter sistem yoktur. Artık bir hukuk devletinin olmazsa olmaz kuralı olan kuvvetler ayrılığı yoktur. Artık tekkelerden, medreselerden söz edilmeye başlanmıştır. Artık laiklik kitaplarda kalmıştır. Artık en güvendiğimiz kurumlarda bile cuma namazını hangi tarikatın imamının kıldıracağı tartışmaları yaşanmaktadır. Artık tek adam egemenliği vardır. Yasa koyucu da tek adamdır. Yürütme de tek adamdır.

Cumhuriyeti korumada tarafız
Bugüne değin yargının sorunları tartışılırken ve hukuk devletinden söz edilirken hep “Bağımsız yargı” sözü dile getirilirdi. AKP bu söze bir de “tarafsız” kavramını ekledi. Aldatıcı bir sözcük bu. Birçok aydınımız da bu sözcüğe kandı. Ülkemizin çıkarları, ulusumuzun esenliği ve Cumhuriyet söz konusu olduğunda tarafsız mı olacağız? Yargıçlar bir karar verirken Cumhuriyeti, ulusun bütünlüğünü, devrimleri görmezden gelemezler. Böyle bir tarafsızlık olsa olsa, devrimlere, Cumhuriyete ihanet olur. Yargı Cumhuriyetten ve devrimlerden yana taraf ve ancak bağımsız olacaktır. Hiçbir kuruma, hiçbir kişiye bağlı olmadan yalnızca hukuka ve yasalara bağlı olacaktır. Ancak, üzülerek söylemek gerekirse günümüzde yargı Cumhuriyet ve Türk Devrimi yanında taraf olmadığı gibi, bağımsız da değildir.
Devrim konusunda, ülke çıkarları konusunda tarafsız olamayız. Fransa’nın, İngiltere’nin belki böyle bir sorunu yoktur. O ülkelerde herkes en az ortak noktalar da görüş birliği içerisindedir. Yönetim biçiminin değiştirilmesi, yıkılması söz konusu değildir. Ama bizim ülkemizde durum farklıdır. Eğer Cumhuriyet’i koruyamazsak, Cumhuriyet yıkılır. Mustafa Kemal Atatürk, “Devrimleri koruyamazsak ve geliştiremezsek, bir gün din adına birisi çıkar ve her şeyi altüst eder” demişti. Bu sözün ne denli doğru olduğu günümüzde apaçık ortaya çıkmıştır.

‘Cumhuriyet savcısının anlamı
Türk Devriminin mimarlarından Mahmut Esat Bozkurt, savcılar için “Cumhuriyet Savcısı” denilmesini önerirken eleştirilere uğramıştı. Neden valiler, müsteşarlar, büyükelçiler için “Cumhuriyet” sözcüğü yok da yalnızca savcılar için var diye sorulmuştu. Bu tartışmalar Atatürk’ün yanında yapılmıştı. Atatürk’ün açıklama istemesi üzerine Mahmut Esat Bozkurt, “Devletin her kademesinde görev yapanlar hukuk dışına çıkabilirler, onlara Cumhuriyet adına hesap soracak olan savcılardır. Onun için onların sanlarının başında ‘cumhuriyet sözcüğü vardır’ demişti. Bu açıklama Atatürk’ün de onayını almış ve savcılara Cumhuriyeti korumak görevi verilmiştir. Mahmut Esat Bozkurt’un, 1 Kasım 1926 tarihinde yargıç ve savcılara söylediği “Sizler Türk Devriminin demir eli ile kurulan uygarlığın kıskanç bekçileri olmak zorundasınız. Görev ve sorumluluklarınız, geçmişin dirilmesine, yeniliğin acı çekmesine zaman ve olanak vermeyecektir” sözleri unutulamaz.
Yargıç ve savcılarımızın bu niteliklerde olması bir zorunluluktur. Ancak, yakın geçmişte bir bölüm savcı ve yargıcın bir cemaatin emrine nasıl girdiklerini ve vatanseverlere, Cumhuriyetin ordusunun kahraman subaylarına nasıl acılar çektirdiklerini unutmadık. Bu dönemler Türk hukuk sisteminin kara günleri olarak tarihteki yerini almıştır. Bunları yapanların bir bölümü bugün yargı önünde hesap veriyor olsalar bile, geçmişte yaptıkları ve çektirdikleri unutulamaz. Üzüntü ile belirtmek gerekirse, dün bir cemaatin elinde olan yargı bugün AKP’nin güdümü altındadır.
Cumhuriyet söz konusu olduğu zaman, Türk Devrimi söz konusu olduğu zaman yargı tarafsız olamaz. Türk yargısı Cumhuriyetten yana taraf olmak zorundadır. O nedenle, AKP’nin aldatmacalarına kanmayız. Yargı bağımsız olacaktır. Yalnızca hukuka ve yasalara bağlı olacaktır. Ancak, yargı tarafsız değil, Cumhuriyetten yana, Türk Devriminden yana taraf olacaktır.

Erol Ertuğrul
Hukukçu-Yazar
Cumhuriyet /Olaylar Görüşler

Etiketler:

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget