Şeyhülislam efendi de oradaydı sanırım, televizyonda şöyle bir gözümüz onu fark etti. Sanırım laiklik ilkesinin gereği yerine getirilerek, Şeyhülislam efendi açılışta dualar okudu.
Ülkemizin tapu sahibi, İstanbul'un tanınmaz hale gelmesinin mimarı ERDOĞAN; sonunda, bir şark kurnazlığıyla çözümü bulmuş ve yeni hava limanının adını, millete sormadan tek başına belirleyerek, bu adı İstanbul olarak açıklamıştır.
Şu garabete bir bakınız, bu hava limanı İstanbul'da olduğu için, adı ne konursa konsun, adından önce, yapım yeri olan İstanbul adı zaten söylenecektir.
Bu nedenle; şu anda, İstanbul’da faaliyet gösteren iki hava limanından Anadolu yakasında bulunana, İstanbul Sabiha Gökçen Hava limanı, Avrupa yakasında bulanan hava limanına da, İstanbul Atatürk Hava limanı denilmektedir.
Ankara'daki Esenboğa Hava limanına da, Ankara’da olması nedeniyle, Ankara Esenboğa Hava limanı denildiği gibi.
İstanbul’da yeni inşa edilen ve bugün açılışı yapılan hava limanına, Atatürk alerjisi nedeniyle, Atatürk ismi yerine İstanbul ismi verilmiştir.
Bu isimle ortaya bir garabet çıkmıştır. Yeni hava limanı bundan böyle, çifte İstanbul olarak anılacaktır. Yani çifte kavrulmuş İstanbul Hava limanı.
Yazılışı şöyle olacaktır; İstanbul, İstanbul Hava limanı.
Çok keyifli ve anlamlı bir isim oldu doğrusu!
İstanbul'un karesi hava limanı, İstanbul, İstanbul Hava limanı.
ERDOĞAN bu garip ismi açıkladıktan sonra, günah çıkarmayı, yeni hava limanına niçin ATATÜRK isminin verilmediğini açıklamayı da gerekli görmüş ve İstanbul Atatürk Hava limanının, hava limanı vasfını korumaya devam edeceğini, bir bölümünün Millet Bahçesi, kapalı alanının fuar hizmeti vereceğini beyan etmiştir.
Yani, kuşa döndürülecek bir Atatürk Hava limanı ile karşı karşıya kalacağız, zaman içinde de bu alanın hava limanı olma vasfına tamamen son verileceği ve Atatürk isminin de sonlanacağı kesindir.
Hoş geldin; İstanbul İstanbul Hava limanı.
30/10/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder