Çankaya’yı Yeniden Okurken…

Çankaya eserini üçüncü kez okuyorum.Cumhuriyet ilan edilirken Atatürk karşıtlarının kopardıkları kıyameti bu eserden bir pasajla okuyucun bilgisine sunmak istiyorum.

Çankaya’yı Yeniden Okurken…
Kurtuluş savaşını, sonrasında kuruluş aşamasını ve gerçekleştirilen devrimleri yazan yazarların eserlerini her okuyuşumda ayni heyecanı duyarım.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılan her kitabı mutlaka edinir ve büyük bir keyifle okurum.
Bu eserlerden öğrendiğim şunlardır.
-Büyük önderin çok zor koşullar altında ve birçok karşıtlarına (muhaliflere) karşın kurtuluş savaşını nasıl kazandığını, 600 yıl şeriatla yönetilen bir imparatorluğun külleri üzerinde nasıl çağdaş bir Cumhuriyet kurduğunu hayret ve hayranlıkla öğrenirim.
-Sulu göz biri olduğumdan, Atatürk’ün zoru nasıl başarıya dönüştürdüğünü okudukça da gözlerim yaşarır.
-Kurtuluşta, arka planda Atatürk’ten önceliği almak isteyen komutanlar olmakla birlikte, hepsi yurtsever olduklarından Atatürk’le birlikte hareket ettiklerini, halkın da Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Sünni, Alevi demeden yurt sevdasıyla Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının peşine takılarak kanları pahasına yurtlarını emperyalist işgalden kurtardıkları gerçeğini görüyorum.
-Ancak kuruluş yani devrimler aşamasına gelince, Kurtuluş Savaşının birer kahramanı olan silah arkadaşlarının çoğunun Atatürk’ün safında yer almadıkları, bu büyük bir kadirbilmezlikle gün hakaretler yağdırılan Garp Cephesinin kahraman komutanı rahmetli İsmet İnönü’nün her zaman büyük önderin yanında yer aldığı gerçeği ile karşı karşıya kalıyorum.
-Kurtuluş Savaşına katılıp büyük önderin arkasında ölümüne yer alan kahraman tük halkından padişahlık ve halifeliğin kaldırılmasını istemeyenlerin, kuruluş aşamasında devrim karşıtı olarak büyük öndere olmaz zorluklar çıkardıklarını görüyorum.
-Günümüzde bazı çevrelerce kurtarıcımız ve kurucumuz büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşı İsmet İnönü’ye yapılan hareketleri, gösterilen kadirbilmezliği gördükçe içim sızlar.
-Bu Çevreler ya kurtuluş ve kuruluşun hangi koşullarda gerçekleştiğini bilmiyor, kafadan dolma bilgilerle hareket ediyorlar. Yâda biliyorlarsa iyi niyetli değildirler.
Bu duygularla, Atatürk hakkında yazılan önemli eserlerden biride, daima Atatürk’ün yanında yer alan Falih Rıfkı Atay’ın yazdığı Çankaya kitabını bir kez daha okuma gereğini duydum.
İlk kez 20.04.1971, İkinci kez 27.09.2009 da okuduğum Çankaya eserini üçüncü kez okuyorum.
Cumhuriyet ilan edilirken Atatürk karşıtlarının kopardıkları kıyameti bu eserden bir pasajla okuyucun bilgisine sunmak istiyorum.
“ Tasvir-i Efkâr sahibi Velid Ebüzziya, o devirde belli başlı akımlardan birini temsil eder. Vatanperver, milliyetçi, fakat koyu şeriatçı denecek kadar geri fikirli idi.
………………. Osmanlı gericilerinin zaafı, “manevi” kelimesini, “din” ile bir tutuşlarında, din ve dünyayı birbirinden ayırmak söz konusu oldukça, dinimiz ve onunla birlikte milliyetimizi kaybedeceğimiz korkusuna kapılmalarındandır. Velid hiç şüphesiz halifeci ve padişahçı idi. Cumhuriyetin temelinden aleyhinde idi.” (Çankaya Sh.382)
Devrimlerin üzerinden 90 kusur yıl geçmesine ve devrimler, Türk halkının büyük bir bölümü tarafından içselleştirmesine karşın, günümüzde de Velid kafasında olanlar oldukça çoktur.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşları ile şehitlerimizin bu yurt için yaptığı hizmetleri anlamak için mutlaka kurtuluş ve kuruluşun başkahramanı Mustafa kemal Atatürk’ün Söylev’ini (Nutuk) ve olayların içinde bulunup gözlemleyen Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya’sını okumak gerektiğine inanıyorum.
Bize bu günleri armağan eden, Mustafa Kemal Atatürk’ün, kahraman silah arkadaşlarının ve aziz şehitlerimizin anıları önünde saygı ile eğiliyorum.  Işıklar içinde uyusunlar.

Gündüz Akgül

17.10.2018
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget