Menderes de 12 Eylül Darbesi de İş Bankası’ndaki CHP Hisselerine el Koymuştu

Menderes de 12 Eylül Darbesi de İş Bankası’ndaki CHP Hisselerine el Koymuştu Şimdi de R.T. Erdoğan, Atatürk’ün vasiyetine rağmen, İş Bankasındaki CHP nin hisselerine hazine adına el koymak istiyor.

Şimdi de R.T. Erdoğan, Atatürk’ün vasiyetine rağmen, İş Bankasındaki CHP nin hisselerine hazine adına el koymak istiyor.
Menderes de  12 Eylül Darbesi de İş Bankası’ndaki CHP Hisselerine el Koymuştu
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Bakü'nün kurtuluşunun 100. yıl dönümü törenlerine katılmak üzere Azerbaycan'a resmi ziyarette bulunmuş ve Azerbaycan dönüşü uçakta yaptığı açıklamada; CHP'nin İş Bankası'ndaki hisseleri hakkında konuşmuştu. Erdoğan, İş Bankası'nın yüzde 28'lik hissenin hazineye devredilmesini istemişti.
Durup dururken ortaya atılan CHP’nin İş Bankası’ndaki hisse olayı, ülkede artan ekonomik kriz nedeni ile halkın pahalılıktan bunalan ruh haletini ve gündemi değiştirme amacını gütmekte olduğu gibi görünmekte.
Türkiye’nin en büyük özel bankalarından biri olan İş Bankası 1924 yılında Atatürk’ün talimatıyla kuruldu. Mustafa Kemal Atatürk ölmeden iki ay önce, 5 Eylül 1938’de kendi el yazısıyla hazırladığı vasiyetnamede sahip olduğu hisse senetlerinin mülkiyeti ve yönetimini CHP’ye bıraktığını söylüyor. Atatürk yine vasiyetinde hisselere ilişkin kâr payının ise Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bırakılmasını istiyor.
Buna göre CHP, İş Bankası’nda Atatürk’e ait hisselerin yüzde 28.09’unun mülkiyet ve yönetim hakkına sahip. İşte vasiyetnamesi:
Menderes de  12 Eylül Darbesi de İş Bankası’ndaki CHP Hisselerine el Koymuştu
5 Eylül 1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün el yazısıyla kaleme aldığı vasiyetnamenin içeriği ise şöyle:
Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:
1) Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.
2)  Her seneki nemadan, bana nisbetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda bin, Afet’e 800, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile’ye şimdiki yüzer lira verilecektir.
3) Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.
4) Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.
5) İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır.
6) Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil kurumlarına tahsis edilecektir.”
https://www.ttk.gov.tr/tarihveegitim/ataturkun-vasiyeti/
12 Eylül Darbesi de İş Bankası Hisselerine el koymuştu
12 Eylül 1980 de askeri yönetime el koyduktan sonra partiler kapatılmış, CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleri de Hazine’ye devredilmişti. CHP’nin ilerleyen yıllar sonra Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun ardından hisseler iade edilmişti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi “Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu aleyhlerine açılan dalarda birleştirildikten  sonra toplanan kanıtlara Yargıtay kararında kesinleşen konulara ve bilirkişiler kurulu raporlarına göre, Atatürk’ün hisselerinin banka sermayesindeki oranının sermaye artırımlarında da 2üzde 28.90 olarak korunmasına Atatürk’ün vasiyeti gereği olup rüçhan haklarının kullanılması gerektiği kurumların bundan dolayı müdahalede bulunamayacakları” doğrultusunda karar verilmişti. 
Yeni Yüzyıl Gazetesihttps://www.gazeteyeniyuzyil.com/ekonomi/ataturk-un-mirasini-siyasete-alet-etmeyin-h95487.html
Menderes de, Erdoğan da İnönü ve CHP ye husumetle bakıyorlardı
Menderes de  12 Eylül Darbesi de İş Bankası’ndaki CHP Hisselerine el Koymuştu
Cumhurbaşkanı veya Başkan R. T. Erdoğan fırsat buldukça ya Kuvaayyi Milliye kahramanı Atatürk ve İsmet Paşa’ya “iki ayyaş” , İnönü için “Amerikan Bayrağı taşıyor” , “camileri kapattı” vb sözlerle nasıl kötülemeğe çalışıyorsa, aynı kafadarı olan DP Genel Başkanı Adnan Menderes de, İsmet Paşa’yı kötülemeğe çalışıyordu.Zaten birçoğumuz R.T.Erdoğan’ın İnönü ve CHP yi yeren, kötüleyen nice sözlerini duymuşuzdur. Bakıyorsunuz, Kılıçtaroğlu’nun eleştirilerine tahammül edemeyen Erdoğan, onun hakkında yüz binlerce liraya varan davalar açıyor.
İsterseniz, Partizan Adnan Menderes’in CHP ye ve İsmet İnönü’ye karşı kin ve husumetini belirten bazı olayları ve uygulamaları tarihleriyle beraber yer verelim.
1-Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes iktidara geldiğinin daha birinci yılında, iktidar sarhoşluğu ile CHP ye kin ve düşmanlık besleyerek, 12 Aralık 1950 CHP Genel Merkez Binası’na el koyarak hazineye mal etmişti.
2-Dinci, gerici slogan, davranış ve tutumuyla iktidara gelen DP,  gericilere ışık yakmaya devam ederken, irtica yavaş tırmanıyordu. Buna bağlı görüş ve düşünceleri dışa vuran Demokrat Parti İzmir Belediye Başkanı Rauf Onursal, 13 Mart 1951 de “CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün Halife Abdülmecit gibi sınır dışı edilmesini” istiyordu.
3-Zaman zaman Menderes düşüncesine sadık olduğunu söyleyen R. T. Erdoğan, nasıl şimdilerde İnönü husumetini, “ABD bayrağını taşıyor Amerikancı” falan diyerek İnönü’yü kötülemeğe çalışıyorsa, Menderes de aynı kinci tavır içinde olduğu için 22 Haziran 1950 de İstanbul İnönü Stadı’nın adını Mithatpaşa olarak değiştirdi.
4-8 Ekim 1952 de Balıkesir’e giden CHP lideri İsmet İnönü’yü, bir muhalefet liderinin güvenliğini sağlamak zorunda olan vali, İsmet Paşa’yı kent dışında karşılayarak, “kente girmemesini, girerse olaylar çıkabileceğini ve kendisinin sorumluluk almayacağını” belirtti. İnönü gezisinden vaz geçti.
5-14 Aralık 1953 te DP Hükümeti, CHP nin menkul ve gayrimenkullerinin Hazineye devredilmesine yönelik yasayı çıkardı. Aralık 1953 de CHP nin Ulus Gazetesi’ne el koydu. İşte bu kanunla A. Menderes, CHP'nin İş Bankası'ndaki yüzde 28'lik hisselerinin devlete devrini sağlamıştı.
6-18 Nisan 1954: Mersin’de yapan ana muhalefet lideri İnönü DP lilerin saldırısı ile engellendi, İnönü alandan zorlukla kaçırılıp kurtarılabildi.
7-4 Ağustos 1956 CHP nin yayın organı Ulus Gazetesi toplatıldı.
8-27 Ekim 1957: En vahim olaylar Gaziantep’te yaşandı, seçimi ilkönce CHP nin kazandığı ilan edildi, sonra bu karar değiştirildi. Bu olayın yarattığı tepkiler iki gün sonra CHP lilerin Cumhuriyet Bayramı kutlama alanına sokulmaması nedeniyle doruğa çıktı, ayaklanmaya dönüştü. Olayları yatıştırmak amacıyla askeri uçaklara kent üzerinde alçak uçuş yaptırmak dâhil her yöntemi kullandı, gelenlerin de bulunduğu CHP liler tutuklandılar ve 5;5 ay hapiste kaldılar.
9-2 Haziran 1958: İnönü’nün, İstanbul CHP Merkezi’nde yaptığı basın toplantısındaki demecine yayın yasağı kondu.
10-6 Eylül 1958: Başbakan Adnan Menderes, “idam sehpalarında cen verenlerden ders alsalar ya…” diyerek muhalefeti tehdit etti.
11-25 Nisan 1959: CHP li Kemal Satır’ın yaptığı konuşmayı yayınlamadığı için Ulus Gazetesi yazı işleri müdürü Beyhan Cenkçi 10 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Ulus gazetesi bir ay süre ile kapatıldı. 13-30 Nisan 1959: İsmet İnönü’nün Uşak gezisinde olaylar çıktı. İnönü’nün Kurtuluş Savaşı’nda karargâh olarak kullandığı evi ziyaret etmesi, Uşak Valisi tarafından önlenmek istendi. Valinin bu yasa dışı buyruğunu kabul etmeyen Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı aynı gün görevden alındılar. Polis, halkı dağıtmak için göz yaşartıcı bomba kullandı. Akşam Uşak iline civardan DP li partizanlar getirildi.
Mayıs 1959: Uşak’tan ayrılmak üzere tren istasyonuna gitmekte olan İnönü’nün arabası önü kesilerek durduruldu. İnönü arabadan inip, yaya olarak istasyona giderken arkasından başına taş atıldı, İnönü başından kan akarak trene ulaştı ve İzmir’e gitti. İzmir’de CHP nin yapmak istediği toplantı engellendi. DP li partizanlar, Demokrat İzmir Gazetesi’ni bastılar, matbaa makinelerini parçaladılar.
14- 7 Nisan 1960:  CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün Kayseri gezisinde karşılaştığı engellemeler ve bunara alet edilmeleri nedeniyle bazı subaylar ordudan istifa etti. İstifa eden subaylar tutuklanarak cezaevine konuldular.
Zamanın partizan Başbakanı Adnan Menderes ve yönetiminin muhalefete yaptığı kanun ve anayasaya uymayan hukuk dışı eylem ve davranışları bununla bitmiyor. Tahkikat Komisyonundan tutun da, pek çok sindirme yıldırma olaylarına yer verebiliriz. 
Oysa demokrasilerde partiler birbirine husumet beslemekten ziyade, uygarca hizmet yarışsı içinde olmalıdırlar. Kin husumet vatandaşı da böler, ülke kaosa sürüklenir. Hepimiz aynı vatanda yaşadığımıza göre, birbirimize, liderler birbirine tahammül etmek, hoş görülü olmak zorundadır.  Şu anda ülkeye bakıyorsunuz, Menderes’in Vatan Cephesi yıllarını anımsatan günleri yaşıyoruz.
Kaynak:  Ahmet Dursun. Türkiye Sorunları Sayı 122 sf 13-30

Cevat Kulaksız

Cevat Kulaksız 

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget