Akp Rte‘Nin Anayasa Teklifine 16 Nisan’da Bin Defa Hayır Diyeceğiz

“Evet” Diyecek Olan MHP Ve BBP ye Açık Mektup

Bazı partiler (MHP, BBP gibi) ve yandaş kuruluşlar evet rüzgârı estiriyorlar.
Ancak bu “evet” kararı vermeniz ağıdaki nedenlerle yanlış olmuştur, lütfen tekrar gözden geçirin. Oysa aşağıdaki açıkladığımız nedenlerle bin defa hayır dememiz gerekir.
Çünkü "ülkemizin bekası" sorununun endişe verecek hale getiren 14-15 yıllık AKP-RTE iktidar değil mi?  Bu "astığı astık kestiği kestik" kafası taşıyan kişiye, dünyanın hiç bir demokratik ülkesinde verilmeyen, olmayan yürütme görevleri nasıl verilir? En iyisi uzatmadan size, bir panele katılıp satır satır konuşmaları yazdığım beş kişinin bu konudaki endişelerini taşıyan açıklayan yazımı gönderiyorum. Lütfen anayasa önerisini iyice inceledikten sonra, bu seçkin insanların görüşlerini yansıtan aşağıdaki beş tane yazıyı çok iyi okuyun ve iyi düşünün. Tek kişiye Allah aşkına bu yetkiler verilir mi?
Ekonomistlerimizden İlhan Kesici ve Abdulatif Şener’in açıklamalarından öğrendiğimize göre, Cumhuriyet tarihimizde  kalkınma hızımız, onca badirelerden geçmemize rağmen, kalkınma hızımız yüzde 5, yüzde 5 buçuktan aşağı düşmemiş. Ama son on yıldaki kalkınma hızımız yüzde 3,2 ye düşmüş. Yani ülke gittikçe fakirleşiyor demektir. Aynı uzmanlar geleceğimiz için aynen şöyle diyorlardı:  “Kıştan sonra bahar gelir değil mi? Ama Türkiye’de kıştan sonra karakış gelecek” diyerek, gelecekteki ekonomimizin daha kötü olacağını söylüyorlar. Ülkeyi, Allah için tek adam yönetmiyor muydu?  İç politikamız da, dış politikamız da en geri düzeylerde. İşte tek adam yönetimi meydanda değil mi, geriye giden bir ekonomi. Böyle insanlara nasıl “evet” deyip tek adam yönetimini onaylayacağız. Hayır, hayır, bin defa hayır.

1-Oraya buraya imam hatip açmakla, lüks cami yapmakla, ilim ve sanata ilgisiz kalmakla ülke asla kalkınamaz. Bütün Müslüman ülkelere bir bakın hepsi de tek adamla yönetiliyor, hepsi de dökülüyor. Hepsinin de ulusal gelirleri  bir Almanya kadar bile değil.  Dünyada din ve mezheple kalkınan başka bir devlet yok.
Asya’dan, Afrika’dan pek çok Müslüman ülkelerinden binlerce insan, neden “gavur” dedikleri Avrupa ülkelerine gitmek için can atıyorlar, bunun için çoluğu çocuğu ile binlercesi sahillerimizde can veriyorlar. Akı başında olan, ülkemizi o ülkelere doğru sürüklemeye çalışan AKLP-RTE iktidarı ve aklı olan vatandaşlar düşünmelidirler.
 Atatürk’ün emaneti laik TC ni Ortadoğu Arap gericiliğinin içine çekmeye çalışan AKP-RTE iktidarına bin defa hayır, hayır.

2-İleri görüşlü çağdaş bir devlet, ileri görüşlü devlet adamı ilkokul mezunu FETO denilen cahil bir adamla koalisyon kurar gibi devlet yönetir mi?  Böylece Atatürk’ün laik devlet anlayışına tamamen ters bir durumla dinci bir adamla devlet yönetilir mi?  Devletin bütün organlarını FETÖ militanlara teslim etti, sonunda 15 Temmuz 2017 darbesi oluştu. Bütün sebebi AKP-RTE iktidardır.

3-Kürt kardeşlerimizle anlaşıyoruz diyerek “Açılım” politikası ile 4 yıl polisin, askerin elini kolunu bağlayanlara soralım, karşınızdaki PKK ve kollayanları devlet mi de onunla anlaşıyorsun, eşkıya ile anlaşma yapılır mı? Ne oldu, bölgede binlerce vatandaşın evi yıkıldı, göçler oldu yüzlerce şehit verdik. Güneydoğu insanlarımızda da böylece bölücülük ruhu daha da yerleşti. İktidara geldiklerinde 2002 de terör nerede ise sıfırdı ve PKK dağılma noktasına gelmişti. Ülkeyi tek adam iktidarı gibi yönettiler. Öyleyse tüm bu acıların ve şehitlerin tek sebebi AKP-RTE iktidarıdır. PKK ya da, Feto’ya da bilmem kimlere kanan, kandırılan bu iktidara ve de RTE ye bin defa hayır, hayır.
“Açılım var” diye sınırda PKK lılar için çadır mahkemesi kurdunuz. Adalet usulünde suçlu mahkemeye getirilir hem de kelepçeli; siz çadır mahkemeleri kurarak TC nin mahkemelerini  kelepçesiz PKK eşkıyasının ayağına-sınıra götürdünüz. Devletin onurunu ayaklar altına aldınız. İşte bunlar için bin defa hayır, hayır.

4- Ülkeyi din ve mezhep adına Orta Doğu’nun gerici bataklığına sürükleyen, RTE-AKP iktidarı değil midir. Namaz kılacak yer bulamadın da Emeviye Camisinde namaz kılmayı öğütleyerek, Osmanlı Yeniçerisi yapılı yandaşlarını o bataklığa yönlendiriyorsun.  Eğer Türkiye (RTE-AKP) Suriye’ye karışmasa da, Esat ülkesine dört dörtlük sahip olsaydı, sınırımızdaki Suriye bataklığında bu belaların hiç biri olmayacaktı. Esat’la dostluğumuz, ticaretimiz devam edecekti. “MİT Tırları” denilen belalı kamyonlarla yüklü (kamyonlara yüklenmiş füzeleri gördük) bu silahlar IŞİT e gitti, IŞİT’ı böylece yaratan AKP-RTE iktidarıdır. O dinci militanlar sınır illerimizde kongreler yaptılar, yaralıları oralarda tedavi oldu. Dinci militanların başı, onların liderlerinden Salih Müslimleri, PKK nın gizli hamisini devlet başkanı ağırladılar.
Orta Asya’da atalarımız Çinlilere güvenlik duvar ördürmüş, 2000 yıl sonra şimdi de biz Anadolu’da Suriye sınırına yüzlerce km güvenlik duvarı ördürmek zorunda kaldık.
Hani Esat’la kankaydılar, ailece dosttular, ortak tatiller, ortak bakanlar kurulu toplantıları, vizeler kalkıyordu. Sonra ne olduysa İsrail mi, ABD mi birileri üfleyince kanka oldu kaka. Bu sefer Esat karşıtı militanlar (OSÖ) Kırşehir’e getirilip eğitildiler, bu açıkça teröre destek vermektir. Bu Orta Doğu, Suriye bataklığına girmekle çok büyük ekonomik kayıplara uğradı, şehitler verdi. Bütün bunların vebali kabahati AKP-RTE iktidarına aittir. Bu RTE odaklı iktidar ileri görüşlü olsaydı, Suriye ile dostluğunu sürdürür, bu kadar kayıplara uğramazdı.

5-Devletin kurucusu Kuvayi Milliye Kahramanlarına “ayyaş” diyerek aşağılayan, 80-90 yıllık onurlu, kurucu Cumhuriyetimize “pranga” diyenler, 80-90 yıllık Cumhuriyetin tüm kazanımlarını satıp savup har vurup harman savurarak haramzade evlat gibi davrananlara nasıl güveniriz, evet diyemeyiz, bin defa hayır hayır diyeceğiz.

6- Demokrasiyi bir tramvaya benzetip, “amacına ulaştığın zaman tramvaydan ineceğini, yani demokrasiden vaz geçeceğini söylediğini unutmadık, sanırım tramvaydan inme zamanın geldi, onun için hayır diyeceğim.
“Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm’e ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur. Kemalizm’in yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici,  İslam’ın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir. Ben İslam’ı devlet planı içinde düşünüyorum” deyip, laik devleti reddettiğin, laik devleti gıdım gıdım yıkmaya çalıştığın için hayır diyeceğim.

7-Çağdaş bir yönetim, uydur, kaydır, yalancı şahitler, gizli tanıklar, kurgulu yargıç ve mahkemelerle kendi ordusuna kumpas, tuzak kurar mı? FETO ile AKP-RTE elele vererek Ergenekon, Askeri Casusluk, Oda TV vs davalarda yüzlerce subay, akademisyen, aydınları yıllarca hapis yatırdınız, insanlara acılar çektirdiniz.  Hapse attırdığınız insanlara acılar çektirdiniz, kimisi intihar etti, kimisi işinden oldu, mevkisinden oldu, istikballerini kararttınız. Dört beş yıl sonra onlar berat ettiler, hapiste geçen, heder olan ömürleri harap oldu. İşte örgütü bile olmayan “Ergenekon mahkemelerin savcısıyım” diyerek, o kumpaslara ortak olduğunuzu kendiniz söylediniz.  İşte o mazlumların ahı için bin kere hayır hayır.
Devletin bütün imkânlarını kullanarak yandaş medya oluşturan,  muhalif medyaya baskı kurup susturan, muhalif gazetecileri hapse atan, devlet rantı ile sınırsız propaganda yapan, “hayır” diyenlere saldırtıp baskı kuran,   elindeki OHAL sopası ile muhalifleri işinden ekmeğinden eden Cumhuriyet tarihinin en gerici AKP-RTE rüzgârlarından kurtulun artık. İşte bunlar için bin defa hayır diyeceğiz.
Cevat Kulaksız
ckulaksizster@gmail.com 
Emekli Öğretmen İnternet Gazetecisi  

Cevat Kulaksız