“Her Yıl 7 Bin Çocuk Cinsel İstismara Uğruyor!”
Gazetenin birinde, [1] “Hükümeti indireceklermiş, siz benim donumu bile indiremezsiniz” yazılı pankartı görünce, küçüklüğümde köyde kocaman adamların küçük çocukları öğütleyip, “şu amcana pipini göster, şu amcana bir küfür et” diye söyleterek kahkaha ile eğlendikleri aklıma geldi.
Yine aynı köyümde, yaşlı başlı adamların çocuğa küfür ettirmeleri bir yana, küçük çocuklara, “haydi şu amcana pipini göster” diyerek çocuğun küfürde olduğu gibi, pipisini gösterdikten sonra onu hararetle alkışlamaları ne kadar yanlıştı. Hele Herkesin, koca koca büyüklerin alkışlayıp kahkaha ile gülmeleri, ileride o çocuğun teşhirci olmayacağını kimse kestiremez. Çünkü işin içinde beğeni ile alkışlama ve kahkaha ile gülüşmeler vardı.
O adamların küçük çocukları o şekilde kullanıp küfür dinleyerek eğlenmelerini anlatırken, yine bizim köyün bir atasözü aklıma geldi, “çobanı çuvala koymuşlar da pipisi dışarıda kalmış”. Yani donlu, kuşaktan aşağılı kaba şaka, espri yapanlar için böyle bir köy atasözü söylerlerdi küçüklüğümde. (şimdilerde köyümde aynı şakalar yapılıyor mu bilmem. Ama köyken kasaba olan, ilkokul varken ortaokul da açılan sonradan kasabalığı iptal edilen, öğrenci-çocuk olmadığı için ortaokulla birlikte sonra ilkokulu bile kapatılan köyümde çocuk da kalmamış ki). Neyse parantezi kapatıp devam edelim.
Demek ki köyde de olsa kentte de olsa adamın kafasında don-kuşaktan aşağı düşüncesi varsa şakası da, pankartı da aynı ağızdan aynı kafadan oluyormuş.
Köylülerin küçücük çocuğun sevgisini istismar ederek, onun “iyi bir şey yaptığını” sanarak o ayıplı küfür ve donunu sıyırarak o hareketi yaptığını alkışlamaları onların cehaletinden kaynaklanıyor elbette.
O gazetedeki resim-haber bana bunları çağrıştırdı. Ama ben yine gazetedeki resme dönüyorum. Resme bir bakın hele, epey büyük bir abinin kaleminden çıkan güzelce yazılmış o yazıyı incelersek, “bacak kadar çocuk” o yazıyı yazamadığına göre, tıpkı bizim köyün adamları gibi, oradaki kocaman kocaman adamlar o yazıyı yazıp o çocuğun eline veremezler mi? Öyle de yapmışlar mutlaka. İzninizle burada bir parantez daha açacağım.
İnternetten, “Türkiye’de çocuk istismarı, çocuk tecavüzleri” diye google’den yazıp tıkladım. İşte gerçekler, (sitedeki sadece başlık kısmını alıyorum yer darlığından):
Her Yıl 7 Bin Çocuk Cinsel İstismara Uğruyor!
“Türkiye’de her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi.
ÜİK tarafından kısa süre önce açıklanan verileri değerlendiren uzman psikolog Hanım Demirbaş, cinsel istismarın ’Türkiye’nin kanayan yarası’ olduğunu, 7-14 yaşındaki çocukların, en çok cinsel istismara uğrayan grup olduğunu söyledi. Demirbaş, sorunun, ilgisizlik, iletişim kopukluğu ve kültürel öğelerden kaynaklandığını anlatırken, şöyle dedi:
"Aileler, çocukları ile yeterince ilgilenmediklerinden ve cinsel konularla ilgili yeterince bilgiye sahip olmadıklarından çocuklar daha rahat cinsel istismara maruz kalabiliyor. Bu istismar sonucu çok büyük travmalar görülebiliyor. Burada da profesyonel destekle bu travmanın etkisi kalkabilir. Sonuçta çocuğumuza şunu anlatmamız gerekiyor; Bu senin bedenin. Ben izin vermediğin sürece kimse sana dokunamaz algısını yerleştirmemiz gerekir. İstismara maruz kalmış çocuklarda yaptığımız araştırmada aileler çocukları ile yeterince ilgilenmemekteler. Çocukların başlarına gelebilecek bir sıkıntıda ailelerine anlatabilmeliler…."[2]
Yazıya konu olan resim Sinop’ta çekilmiş. Küçücük çocuk, boyundan büyük, yukarıda yazılı o donlu pankartın arkasında, yüzü taranmış bari. Çocuğun hemen yanında Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki öylesine mutlu gülüyor ki, gülmesinde gözleri kapanmış. Sol köşede de, çocuk yurtlarının birinde onlarca çocuk tecavüze uğramış da “bir kereden bir şey olmaz” diyen bakanlığın- Aile Bakanı Yardımcısı Mehmet Ersoy oturuyor. Resmini aldığım gazete de “skandal pankart” diye başlık atmış.
Bu resmi yorumlayan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş da şöyle diyor:
“Çocuklara pis ahlakınızı bulaştırmayın. Seviyeniz yerlerde sürünüyor; çocukları pisliklerinize alet etmeyin”.
Sosyal medyadan birileri de şöyle bir mesaj atmış:
“Bunu nasıl yaparsınız? Sizin çocuğunuz yok mu? Bir çocuğun donunu indirmek ne demek? Utanmalısınız”.
Bir başkası da:
“Bir çocuğun eline “donlu” bir pankart vermek, nasıl bir zihniyetin ürünüdür?”
Yine bir başkası şöyle yazmış:
“Çocuğa “donunu indirmek” temalı olabilecek en rezil pankartı tartışıyorlar. Bakan da gülüyor. Utanç verici bir olay…”
Kısaca propagandanın, istismarın sınırı yok gibi. Hele AKP-RTE grubunun “evet”çi takımı devletin olabildiğince bütün olanaklarını kullanırken, bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş “tek adam” lık anayasanın içeriğini vatandaşa anlatacakları yerde, akla hayale gelmeyen kaba, amiyane ifadelerle koro halinde Kemal Kılıçtaroğlu’na, CHP ye saldırıyorlar, (sanki Kılıçtaroğlu oylanıyor ). Böylesine OHAL altında eşit şartlarda olmayan bir referandum görülmemiştir. Böylesine ahlaka uymayan pankart tavırları bir yana, “evet” çiler korunurken, “hayır”cılar da saldırılara uğruyor, ne ki tutuklanıyorlar bile.
Bu koşullarda umarız hayır galip gelir, eğer evet çıkarsa bilin ki, Türkiye’yi çok büyük kaos kargaşa bekliyor demektir. Zaten şimdiden Avrupa Türkiye’ye tavır almaya, ekonomik önlemler, çeşitli engellemeler yapılmaya başlamıştır. Hem de “bu daha başlangıç” diyerek. Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye tavır koyması AKP-RTE iktidarının düşündüğü gibi olmaktan ziyade, demokrasiyle bağdaşmayan RTE gibi diktatörlü istem ve tavrı olan bir başka Avrupa ülkesi de olsa aynı tavrı onlara koyar. Demek ki AKP-RTE iktidarı gerçek demokrasiyi, çağdaş Batı kültürünü özümsemediği için bunlar başına gelmekte ve gelecek. Unutmayalım ki, bizi refaha ulaştıracak çağdaş demokrasidir.
Cevat Kulaksız
ckulaksizster@gmail.com
SONNOTLAR
[1] Sözcü 28 Mart 2017 sf 2
[2] https://www.milliyet.com.tr/her-yil-7-bin-cocuk-cinsel-istismara-ugruyor--pembenar-detay-aile-1654106/
Yorum Gönder