Erdoğan’ın mahalle ağzıyla dış ülkelere hitabı yanlış ve bence Erdoğan bulunduğu makamın hakkını veremiyor.
15 senedir iktidarda rakipsiz.
Türkiye’yi keyfine göre yönetmesi, karşı çıkana bedelini ödetmesi, her kurumu eline geçirmesinin rahatlığı içinde dış ülkelere hakaretlere varan sözler sarf etmeye başladı.
Bizler istemesek de alıştık ona.
Kabadayı hali bir kesimin hoşuna gitmiş olabilir.
Yakışmıyor ama…
***
Siyasete girmesi 1976 yılında Milli Selamet Partisi ile başlamış olsa da sanırım ülke onu 1994 de İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğunda tanımaya başladı.
O yıl doğan çocuklar bugün 23 yaşındalar.
14 Ağustos 2001 de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisinin genel başkanı olduğundan bu yana tam 16 yıl geçmiş.
O bebekler de bugün 16 yaşındalar.
Demek istiyorum ki bu gençler Erdoğan ile büyüdüler.
Bir kısmı için Erdoğan idol oldu.
Yoksul, okumamış kesim ona hayran.
Birde Erdoğan’ın çevresinde olup, ihaleler alan kısacası onun sayesinde müthiş zengin ve mevki makam sahibi olanlar var.
“Mesela başbakan Binali Yıldırım gibi”.
Yıldırım ailesinin, 17 şirketi, 28 gemisi ve 2 süper yatı olduğu iddia ediliyor ancak gerçek gemi sayısının kaç olduğu bilinmiyor. (12 Mart 2017 Cumhuriyet Gazetesi)
Mesela yolsuzluk tapelerinde ismi geçen ve 'Bu milletin a... koyacağız' diyerek büyük tepki çeken Mehmet Cengiz gibi…
Bu sonradan zengin olanların ipleri daima Erdoğan’ın elindedir.
Erdoğan onların idolü olmasa sırf çıkarları için onun her emrine amade olan kişilerdir bunlar.
Erdoğan hasbelkader düşerse ona ilk tekmeyi atacak olanlar da böyle adamlardır.
Yani gerçek dost değillerdir.
Bundan ötürü Erdoğan’ın yaptığı yanlış hareketlere seslenmezler ve onu uyaramazlar.
***
Erdoğan lidermidir?
Evet, kendi ideolojisi için mükemmel bir liderdir.
Etkili konuşur ve ikna kabiliyeti çok yüksektir.
Daha önceki yazılarımın birisinde de yazmıştım. Keşke Atatürk yolundan gitseydi.
Erdoğan tam tersini yaptı.
Türkiye’nin bugünkü hali meydandadır.
Amacı 94 yıllık rejimi yıkıp hanedana döndürmektir.
Ölene kadar ne ondan ne de ailesinden hesap sorulamasın.
***
O milletin oyları ile seçilen ilk cumhurbaşkanıdır.
Cumhurbaşkanı seçildiği gün milleti bölmeye başladı.
Ben sadece % 50’nin cumhurbaşkanıyım dedi.
Şimdilerde bunu daha çok belli ediyor.
Hayır diyenleri terörist ilan ediyor.
Muhalefete nefes aldırmamak için elinden geleni ardına koymuyor.
Ve ne yazık ki Hitler gibi olmak istiyor.
Türkiye, sayesinde dünyada itibarını kaybetmeye başladı.
Ekonomi baş aşağı durumda, işsizlik tavan yapmış ve ülkede yürütme, yasama, yargı diye bir şey bırakmamış.
52 adamızı Yunanın işgal etmesi, Kıbrıs’ın elimizin altından kaymasına ramak kalması onu ilgilendirmiyor.
Varsa yoksa başkanlık…
***
Erdoğan Avrupa’ya kükredi.
Nazizm hortladı dedim. Nazizm bitti sanıyordum ama yanılmışım dedim.
Meğerse Nazizm batıda ayakta…
Peki, samimi olarak söylüyorum, onlar da dönüp deseler ki;
Sen 21. Yüzyılda kendi ülkende ne yapıyorsun?
Onlar,demokrasinin, katılımcılığın, ifade özgürlüğünün beşiğimişler güya.
Haydi oradan…
Almanya, İsviçre, Hollanda'dan sonra Danimarka'nın da Başbakan Binali Yıldırım'ın programını iptal ettiğini öğrendik.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül’e yapılan hareket affedilecek gibi değil.
Bir kadın olarak kahroldum.
Terbiyesizler.
Bu cumhurbaşkanı bizim cumhurbaşkanımızdır.
O bakanlar bizim devletimizin bakanlarıdır.
Oh osun deyip göbek atacak halimiz yok.
Onlara yapılan bu hareket hepimize yapılmıştır.
Hollanda polisinin bir Türk gencinin üzerine polis köpeğini salıp ısırtması, genci acı içindeyken karakola götürmeleri ve müdahale etmek isteyen TRT 1 spikeri Erhan Çelik’e polisin copla saldırısı yemişim sizin demokrasinizi dedirtecek cinsten.
Erdoğan ileri gitmiş olabilir ama onların yaptıkları affedilir gibi değildir.
Medeni ülkeler olsalar dı, yanlışa yanlışla gitmezlerdi
Umarım bunun bir çözümü en kısa zamanda bulunur…
Tünay Süer
12 Mart 2017
Yorum Gönder