Acaba kim haklıdır, kim yalan ve kim doğruları söylemektedir.
Bu yazımız,hukukçu tarafsızlığı içinde ve anayasa metinlerine dayanarak, bu sorunun cevabını vermek amacıyla kaleme alınmıştır.
Yeni değişiklik yasasının 8. maddesi ile Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasanın 104. maddesi tümüyle değiştirilmektedir.
Değişiklikten önceki eski 104. madde de, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri; yasama, yürütme ve yargıya ilişkin olmak üzere, üç grup halinde düzenlenmiş ve yasama ile ilgili olan görev ve yetkileri arasında, 116. maddede yazılı olan (Belirli süre içinde Hükümetin kurulamaması gibi) sınırlı bazı koşulların oluşması halinde Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermek yetkisinin bulunduğu, açıkça belirtilmiştir. Seçimlerin yenilenmesine karar vermek yetkisi, meclisi feshetme yetkisiyle özdeştir.Seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde ortaya çıkan sonuç, mevcut meclisin feshedilmiş olmasıdır.
Değişiklikten önceki,anayasanın eski 104. maddesiyle, kendisine sınırlı olarak verilen seçimlerin yenilemesine karar vermek yetkisini, Cumhurbaşkanının hangi hal ve koşullarda kullanabileceği, anayasanın değiştirilmeden önceki eski 116. maddesinde açıkça belirtilmiştir.Cumhurbaşkanının bu yetkisi, sınırsız ve koşulsuz değildir.
Referanduma sunulacak olan 18. maddelik anayasa değişiklik yasasının 8. maddesi ile değiştirilen ve Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen yeni 104. madde de; Cumhurbaşkanının meclis seçimlerinin yenilenmesine (yani meclisin feshine)karar verme yetkisi, açıkça yazılmamış, bu yetki adeta gizlenmiş ve Cumhurbaşkanının meclis seçimlerinin yenilenmesine karar verme (Meclisi feshetme) yetkisinin koşullarını ve sınırlarını düzenleyen anayasanın eski 116. maddesi, değişiklik yasasının 11. maddesiyle, başlığıyla birlikte tamamen değiştirilmiştir.
Değiştirilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi başlığı verilen yeni 116. maddeye göre;meclis seçimlerinin yenilenmesi (Meclisin feshi) için,iki yöntem belirlenmiştir.
Meclis seçimlerinin yenilenmesinin (Meclisin feshinin) birinci yöntemine göre;Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek, bu durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılacaktır.Yani, meclis, seçimlerin yenilenmesine karar verdiği taktirde,Cumhurbaşkanının da görevi sona erecek ve meclis seçimiyle birlikte Cumhurbaşkanı seçimi de yapılacaktır.
Meclis seçimlerinin yenilenmesinin ikinci yöntemi ise;Cumhurbaşkanının, hiçbir koşul ve sınıra bağlı olmadan seçimlerin yenilenmesine karar vermesi hali olup,Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde de, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılacaktır.
Bunları biz işkembeden uydurmuyoruz, referanduma sunulacak olan 18. maddelik anayasa değişiklik metninin 11. maddesi ile yeniden düzenlenen anayasanın yeni 116. maddesi söylüyor.Hem de öyle bir söylüyor ki, fark edilmesin diye,açıkça da söylemiyor,”Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde,Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.” denilmek suretiyle; dolaylı olarak, Cumhurbaşkanının hem de hiçbir koşula tabi olmaksızın,seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisinin olduğunu anlayabiliyoruz. Ne acı ve üzücüdür ki;Cumhurbaşkanının, seçimlerin yenilenmesine (Meclisin feshine) karar verme yetkisinin üzeri şal ile örtülerek, adeta gizlenmiştir.
Kimse kusura bakmasın, yeni 116. maddeye göre, Cumhurbaşkanı ile CHP lideri arasında baş gösteren kim doğru söylüyor tartışmasının galibi,CHP lideridir.
24/03/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder