Demokrasi, insan hak ve özgürlükleri neredeymiş diyerek, şöyle bir etrafımıza bakınıyoruz ancak göremiyoruz.
Demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin ne olduğunu ya sizler bilmiyorsunuz, ya da biz.
Demokrasiyi, dört yılda bir sandığa giderek oy vermeye indirgemeyin lütfen.
Fetöcü oldukları iddiasıyla, Fetöcülükle hiçbir ilgileri bulunmayan demokrat ve sizlere muhalif olan bazı saygın öğretim üyelerini, sorgusuz ve sualsiz, OHAL KHK ile işten atıp sokağa koyuyorsunuz ve bu haksız ve hukuksuz işleminizi protesto etmek, silahsız ve kavgasız bir şekilde, barışçıl protesto haklarını kullanmak isteyen öğrenci ve öğretim üyelerini, göz yaşartan gaz,jop ve polis şiddetiyle engelliyor ve öğretim üyelerinin cüppelerini yerlerde çiğnetiyorsunuz.
Bu mudur, sizin demokrasi, insan hak ve özgürlüğü anlayışınız?
Bu halk; yasama,yürütme ve yargıyı tek adamın elinde toplayan anayasa değişikliğinin referandumda oylanması öncesindeki bu tutumunuzu gördükten sonra, bu anayasa değişikliğinin kaza ile halk oylamasından geçmesi halinde başına gelecekleri düşündükçe, haklı olarak hayır cephesine kaymaktadır.
Bu nedenle, hiç değilse, referandum öncesinde, geçici bir süre,halkın gözünü boyayarak evet oylarınızı çoğaltmak için,demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine saygılı davranın ve biraz sabredin. Ama, onu dahi yapamıyorsunuz,demokrasi karşıtlığı genlerinize işlemiş,gözleriniz kör olmuş, bindiğiniz dalı kestiğinizin dahi farkında değilsiniz.
Sizlere göre; köprüler, tüp geçitler, hızlı trenler, kanallar, lüks inşaatlar, oto yollar ve dört yılda bir sandığa gidip oy kullanmalar, demokrasi,insan hak ve özgürlükleri ve halkın mutluluğu için yeterli oluyor.
Halk; işsizse, açsa, karnı doymuyorsa,özgür değilse, iki kişi yan yana gelip barışçıl protesto hakkını dahi kullanamıyorsa, televizyonlarını açtıklarında tüm kanallarda sürekli sizlerin konuşmalarınızı dinlemek ve yüzlerinizi görmek zorunda bırakılıyorsa,mutlu değilse, halkın bir kısmı boğazı yer altı tüp geçitleriyle, köprülerle geçse,oto yollarda hız yapsa,hızlı trene binse,lüks binalardan daire alsa ne olacak ki, bu paralı ve lüks hizmetlerden, halkın çoğunluğu yararlanamadığı gibi, yap işlet devret yoluyla gerçekleştirilen bu projelerin yapımcı firmalara sağlayacağı parasal getirilerin; tahmin edilen ve devletçe garanti edilen miktarların altında kalması nedeniyle, bu hizmetlerden hiç yararlanamayan gariban halkımızın büyük kesimi, verdiği vergileriyle, yapımcı firmalara garanti edilen kar farkını bu firmalara ödemek zorunda bırakılıyor.
Hizmet, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri anlayışınızın, çağın gerisinde kaldığının farkında olmadığınız gibi, sürekli halka hizmet ve demokrasi naraları atarak, halkımızı olduğu kadar kendinizi de aldatıyorsunuz.
Çok yazık.
16/02/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder