Bana Terörist, FETÖ cü Kandil’ci diyenin..- Tünay Süer

Babadan olma, anadan doğma Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir kadınım. Ve bana terörist, FETÖ cü Kandil’ci diyenin de alnını karışlarım. Ülkemi seviyorum.

Bana Terörist, FETÖ cü Kandil’ci diyenin..- Tünay Süer
Bu kadar da olmaz ya…
Efendim, bölücü terör örgütü hayır diyormuş.
Şu anda Kandil'de olanlarla hareket edenler, onların uzantılarıyla (!) hareket edenler hayır diyormuş.
16 Nisan 15 Temmuz'un bir cevabı olacakmış.
 Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almak” olacakmış.
Sayın dünya liderimiz böyle diyor.
Sonra da şöyle konuşuyor,
“Benim milletim o Kandil'dekilerle birlikte 248 şehidimi, 2 bin 193 gazimi; öldürenler yaralayanlar var, onlarla birlikte hareket etmeyecektir. 16 Nisan'da evet diyerek gereken cevabı verecektir.
Önce sayın dünya liderine sorayım.
248 şehit,2 bin 193 gazi nasıl senin olabilir?
Böyle demekle ne demek istiyorsun açıklamanı isterim.
Yani onlar senin ana kuzuların, Güneydoğu ve Fırat Kalkanında şehit olanlar birer kelle mi?
Çünkü seneler önce öyle demiştin.
Ahmet Hakan 2007 de Erdoğan neden “Sayın Öcalan” dedi? Başlıklı yazısında o sözleri mazur göstermek için elinden geleni yapmış onu anlarım ama ben seni anlayamadım…
Ve çok ağrıma gittiğinden unutamadım, kusura bakma…
Yıllar geçti cumhurun başı oldun, nereden nereye değil mi?
Bu vakte kadar sabırla yürüdün yolunda, ideolojinde gerçek bir lidersin takdir ediyorum.
Keşke çağın gerisine değil de ilerisine taşıyabilseydin bu güzelim ülkeyi.
İşte o zaman belki gerçek bir dünya lideri olabilirdin.
Medeniyetle, ilimle nedir bu kavgan?
Neden ayırım yapıyorsun?
Neden 80 milyonun cumhurbaşkanı olmuyorsun?
Ülkeyi yangın yerine çevirdin.
Analar ağlıyor, karalar bağlıyor.
İçimizi, dışımızı düşman sarmış.
Dünyada itibarımız kalmamış.
Ve 7 düvel yine aç kurtlar gibi ülkeyi paramparça yapmak için pusuda bekliyor.
Senin de dört bir yanını yağcılar, rantçılar almış,
Hiç birisi gerçekleri görmüyor veya sana söylemiyor.
Ha,  11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül nasılsa üstü kapalı uyarı yapmış.
 Twitter adresinden yazısında şöyle diyor. "Seçim kampanyaları sırasında retorik temelde bir popülizm normal karşılanabilir ve tolere edilebilir. Ancak, Makamı üstlenmenin bedeli sorumlu bir şekilde ve ferasetle hareket etmektir. Aksi takdirde, bir yandan ülkenin itibar kaybına yol açarken diğer yandan insanları acıya ve yıkıma sürüklersiniz. ABD, son Başkanlık kararlarıyla sadece kendi mirasını görmezden gelmekle kalmıyor; aynı zamanda demokrasi, insan hakları ve serbest ticaret gibi kendi öz değerlerini de yok sayıyor".
Demek ki bir bildiği var ve ileriyi görüyor.
Ne de olsa İngiltere’de Exeter Üniversitesinde okudu.
Neyse sözü fazla uzatmak istemiyorum.
Diyorsun ki;
Şu anda ben halkımızın cumhurbaşkanlığı sistemini tam olarak anlama dönemine geldiğine ihtimal vermiyorum. Bunu tam olarak anlatmamız lazım. Ben bu konuda halkımızın hassasiyetine inanıyorum.
Doğrudur.
Halkın bir bölümü anlamadı.
Kapalı kapılar ardında hazırlanan, Mecliste olanları takip edemeyen, yandaş basının yazmadığı, televizyonların anlatmadığı sır gibi saklanan, bazen çok iyi bir şeymiş gibi anlatılan Anayasa değişikliğini nerden bilsinler?
Okuma düzeyi zayıf olan Anayasa nedir bilebilir mi?
Buna rağmen her gün gelen şehit haberleri, yoksulluk, işsizlik ve yasaklar canlarına yetmiş ki büyük çoğunluğu seni sevmelerine rağmen düşünür olmuş.
Yani EVET çantada keklik değil.
Ben HAYIR diyeceğim.
Babadan olma, anadan doğma Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir kadınım.
Ve bana terörist, FETÖ cü Kandil’ci diyenin de alnını karışlarım.
Ülkemi seviyorum.
Ne ülkemi satarım ne de ülkümü.
Şimdi düşmana karşı el ele verme, birlik olma günüdür.
Gerekirse elbette bir karış toprağımız için ölünür.
Ve gerekirse yanlışlardan da dönülür.
Bu büyük bir erdemdir…

Tünay Süer
13 Şubat 2017

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget