Sözün kısası, gerçek sanatçı; hangi ideolojiyi benimserse benimsesin, sandıkta kime oy atarsa atsın, bir siyasi partinin yandaşı ve kadrolu sanatçısı görüntüsü vermemelidir. Sanatçı, her kesimden halkın ortak malı ve değeri olma özelliğini yitirmemelidir.
Biz AKP dönemine kadar; sadece, objektif kriterlere göre başarılarından dolayı ödüllendirilerek kendilerine devletimiz tarafından kendilerine devlet sanatçısı payesi verilen, onurlu devlet sanatçılarının varlığını bilir, bunun yanında iktidar partisine ait özel ve kadrolu sanatçıların varlığından haberdar değildik.
Ne yazık ki; AKP iktidarı döneminde AKP'nin kadrolu parti sanatçılarıyla da tanışma fırsatını bulduk.
Bir sanatçı düşünün, isim ve örnek de verelim, mesela İbrahim TATLISES. Sesi, gerçekten Allah vergisi ve çok güzel, her kesimden dinleyeni olan bir sanatçı, ancak; AKP'nin kadrolu, sürekli AKP politikalarına hizmet veren, dün Diyarbakır meydanlarındaki Nevruz kutlamalarında, AKP'nin Kürt açılımı politikalarına destek vermek için boy göstererek, bugün tu kaka ilan edilen Kürt şarkıcılar ve politikacılarla düet yaparken, türküler söylerken, AKP'nin değişen Kürt politikalarına göre, bugün de; dün birlikte düet yaptığı türküler söylediği kişilerin temsil ettiği kitleye karşı Türk Askerinin Afrinde verdiği haklı mücadele nedeniyle, sözüm ona askerimize moral vermek için Hatay sınır karakolunda düzenlenen çalgılı çengili eğlencede yaylalar türküsünü söylüyor ve Afrindeki askerlerimize 40 kilometre uzaktan, sözde moral ışınlıyor.
Gerçek sanatçının, doğru veya yanlış, kendine özgü bir duruşu olur, bir siyasi partinin uydusu olarak, esen rüzgara göre eğilip bükülmez. Bu değerlendirmemiz, çalgılı çengili, Afrindeki Türk askerlerine sözde moral vermeye sınıra giden ve sanatçı geçinen diğer kişiler için de geçerlidir.
Bu sanatçıların yaptıkları temelde yanlıştır. Yapılan şey, Afrindeki askerlerimize moral vermek falan değildir, o kadar şehit ve yaralının olduğu, henüz acıların tazeliğini koruduğu, Afrin operasyonunun henüz ülke yararına sonuçlarının tam olarak görülmediği, şehit yakınlarının ve milletimizin acılarının henüz dinmediği bir zamanda, sınır karakolunda çalgılı çengili eğlence düzenlemek, Afrine 40 kilometre uzaktan ışınlama yöntemiyle Afrin harekatına katılan askerlerimize moral vermek değildir. Şayet verilen bir moral söz konusu ise; bu moral, eğlenceye katılan sanatçılara, bu eğlenceyi organize edenlere ve bu eğlenceye bizzat katılanlara verilmiş bir moraldir.
Bu böyle biline.
04/04/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder