“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz,fakat sanatkar olamazsınız” Mustafa Kemal Atatürk
Osmanlı imparatorluğu döneminde kadının hangi haklara sahip olmadığına baktığımızda;
-Erkek egemen şeriat toplumunda kocanın boş ol emri ile kapı önüne bırakılan kadını,
-Miras bölüşümünde erkek kardeşlerine göre yarım pay alan kadını,
-Tanıklıkta iki kadının tanıklığının bir erkek tanıklığına eşit olduğu kadını,
-Çarşıya, pazara bir erkek yakını olmadan tek başına çıkamayan kadını,
-Çarşafla örtünmeden dışarı çıkamayan kadını,
-Kocasının arzusuna göre üç kumaya razı olmak zorunda bırakılan kadını,
-Sosyal ve iş hayatında yok olan kadını,
Görüyoruz.
Cumhuriyetin ilanı ve sonrasında ardı sıra gerçekleştirilen devrimlerle Türk kadını çok önemli haklara kavuşmuştur.
Yurttaşlar Yasasının (Medeni Kanun) kabulünden sonra, yukarıda açıklanan ve yok kabul edilen tüm haklar, kadınlara sağlanarak erkeklerle eşit hale getirilmişlerdir.
Ayrıca, büyük önder, birkaç yıl geçte olsa bu eşitlikte en önemli olan seçme ve seçilme hakkını, birçok uygar ülkelerde olmadığı halde Türk kadınına sağlamayı temel amaç saymıştır.
Bu amaçla…
1930 yılında belediye seçimlerinde seçme,
1933 yılında Köy Yasası ile muhtar seçme ve köy kuruluna seçilme,
5 Aralık 1934 tarihinde Anayasa’da yapılan bir değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
Uygar ülkeler, Fransa, Belçika ve İtalya’da 1944, İsviçre 1971’de ancak kadına seçme ve seçilme hakkını verilebilmesi karşısında, büyük önderin kadınlarımıza verdiği bu hakkın önemi daha da bir anlam kazanmaktadır.
Kadınlarımıza bu hakların verilmesi ne kadar doğru ve alkışlanacak bir olaysa, sonraki dönemlerde ve özellikle günümüzde bir bölüm kadınlarımızın, büyük öndere, onun ilke ve devrimlerine sahip çıkmamaları da o kadar ayıptır, hatır bilmemezliktir.
Zeytin Dalı Harekâtına katılan Mehmetçiğe moral vermek için Cumhurbaşkanı ile birlikte Hatay’a giden Sanatçılar son günlerin gündemi oluşturdu.
Hiç kimse olayı sağa, sola çekmeye kalkmasın. Bu olay Mehmetçiğe moral vermenin yanında, çaktırmadan resmen AKP propaganda yapmak ve seçimler öncesi değirmenine su taşımaktır.
Bu geziye katılan kadın sanatçılara bir sözüm var.
Herkesin açık ve seçik gördüğü şekilde, büyük öder Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ne varsa AKP iktidarı tarafından yok edilmeye, Atatürk adının tüm kurumlardan kaldırılmaya çalışıldığı, büyük bir hırsla “İstediğiniz kadar bağırın, çatlayın, patlayın, AKM’yi yıktık” haykırışı bir gerçektir.
Siz kadın sanatçılar, bu açık gerçekleri bilmenize karşın, AKP değirmenine su taşırken, sizi erkeklerle eşit hale getiren, her türlü hakkınızı altın tepsi içinde size sunan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlattığınızın farkında mısınız?
Size söyleyeceğim tek sözüm var. Orada bulunmanızı bile Mustafa Kemal Atatürk’e borçlusunuz.
Hepinize yazıklar olsun.
10.04.2018
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder