Neyi buldun diye soracak olursanız, iktidara gelebilmenin sihirli formülünü buldum değerli okurlar!
Acele etmeyin formülü hemen açıklıyorum.
Gazetede okudum, AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakının toplam oyları, hala %46'imiş. Düşündüm taşındım, ülkemizdeki bugünkü tüm olumsuzluklara, iktidarın başarısızlıklarına, ülkeyi olağanüstü hal olmadan yönetemez hale gelmesine rağmen, sıfırı tüketen MHP destekli oylarının, hala %46'larda olduğunu görünce, tüm dikkatimi toplayarak şöyle bir değerendirme yaptım ve nihayet ve çok şükür, bu ülkede iktidar olabilmenin sihirli formülünü buldum.
Şu anda televizyonda alt yazı geçiyor, 1ABD Doları 4.07 TL, 1 Euro 4.9945 TL olmuş ve artmaya da devam ediyor, demek ki; muhalefetin, iktidarın %46'larda olan bugünkü oy oranını geçerek iktidar olabilmesi için;
-Ne yapıp yapıp,1.ABD Dolarını 8.00TL'ye 1.Euro'yu 10.00 TL'ye yükseltmesi,
-Ülkemizdeki işsizlik oranını, bugünkünün iki katına çıkararak işsizler ordusunu büyütmesi,
-Asgari ücretten bugün kesilen verginin iki katı vergi alması,
-Emeklilerin emekli maaşlarını yarı oranında düşürmesi,
-Kamu işçilerini kadrodan çıkararak tümünü taşerona teslim etmesi,
-İhracatın bugünkü toplam değerini yarı yarıya azaltması,
-İthalatta patlama yaparak cari açığı bugünkü değerinin iki katına çıkarması, dış borçları artırması,
-Çalışanların ve emeklilerin ücretlerine beş yıl süreyle hiç zam yapmaması,
-Çiftçinin mazotunun litre fiyatını on TL'ye çıkarması,
-Çiftçinin ürettiği ürünlerin taban fiyatlarını yarı oranında düşürmesi,
-Pancar ekimini tamamen yasaklaması, şeker pancarından şeker üreten fabrikaları kapatarak, onların değerli arazilerini yandaşlarına bedava vermesi,
-Ülkede çiftçilik ve hayvancılık yapılmasını tamamen yasaklayarak, tüm zirai ve hayvansal ürünlerin yabancı ülkelerden ithal edilmesini sağlaması,
-Benin’in litre fiyatını 15 ve mazot ‘un litre fiyatını 10 TL'ye çıkarması,
-Tüm mallardan büyük oranlarda özel tüketim vergisi alması, bunlara her yıl yarı oranında zam yapması,
-Tüm kamu arazilerini ve tesislerini derhal yandaşlara satması,
-Mevcut kamu taşıtlarını, yeni satın almalarla iki katına çıkarması,
-Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa ait uçak filosunu iki katına çıkarması,
-Cumhurbaşkanlığı sarayının ve külliyesinin eskiyen mefruşatını ve demirbaşlarını son model yenileriyle değiştirmesi,
-Örtülü ödeneğin miktarını üç kat artırması,
-Kanal İstanbul projesine ilaveten, Deniz Ankara diye adlandırılabilecek olan, Ankara'ya yapay bir deniz yapılması konusunda proje geliştirmesi,
-Başta İstanbul olmak üzere, büyük şehirlerimizi tamamen betonlaştırarak yeşili yok etmesi, boş bulduğu yere ihtiyaç olsun veya olmasın cami yaptırması,
-Cemaatlara ve vakıflara arka çıkarak, devletten geçinmelerini sağlaması,
-Suriye’den gelen üç buçuk milyon mülteciye ilaveten yeni bir üç buçuk milyonluk Suriyeli mülteciye kapılarımızı açarak, tümünü Türk Vatandaşlığına geçirmesi ve iş sahibi yapması,
-Ülkemizin güvenliği için, Suriye ve Irak'a yönelik askeri operasyonları daha da artırarak sürdürmesi,
-Önce terörü azdırıp terör sorunu ve yanlış dış politikalar uygulayarak komşu ülkelerle diplomatik sorunlar yaratması ve daha sonra da, bizzat yarattığı bu terör ve diplomatik sorunları çözmek için olağanüstü gayret sarf ediyor görüntüsü vermesi,
-Demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine tamamen son vererek yasama, yürütme ve yargıyı tümüyle tek elde toplaması,
-Yargı bağımsızlığını tamamen kaldırması, Anayasa Mahkemesini kapatması,
-Yazılı ve görsel basını devletleştirerek, bunların genel yayın yönetmenliklerini, Cumhurbaşkanına veya onun uygun göreceği kişi ya da kişilere vermesi,
-Avrupa Birliğini istemediklerini ve müzakerelere kesin ve kalıcı olarak son verdiklerini açıklaması,
“Gezi, Gezi Parkı” kelimelerini lügatlardan çıkararak, bu kelimelerin ülkede kullanılmasını yasaklaması,
-İktidara gelir gelmez, yetersiz kalan olağanüstü hali kaldırarak, onun yerine derhal sıkıyönetim ilan etmesi ve ülkeyi sıkıyönetim kanun hükmünde Kararnameleriyle yönetmesi,
-Devlet büyüklerinin uyurken ve uyanıkken yapmış oldukları tüm konuşmalarının vatandaşlar tarafından dikkatlice dinlenmesini ve nerede olurlarsa olsunlar alkışlanmasını mecbur tutması,
-Türkiye Büyük Millet Meclisini kapatarak, meclisin anahtarını ve tüm yetkilerini Cumhurbaşkanına teslim etmesi,
-Tüm muhtarlarımıza, birer tüfek ve diplomatik pasaport vererek, kendilerinin ve aile yakınlarının tüm bakım giderlerinin hazineden ödenmesini sağlaması,
-Laik eğitimi tamamen kaldırarak, tüm okulları imam hatipleştirmesi,
-Kadınlarımızı; en az dört çocuk doğurmaya, evlerinde oturarak çocuklarını yetiştirmeye, akşam eve gelen kocalarının ayaklarını yıkayarak onların rahat etmelerini sağlamaya yönlendirmesi,
-Çocuklarının her birini iş adamı yaparak zengin ve topluma örnek bireyler olmalarını sağlaması,
Zorunludur!
Demedi demeyin, bizden söylemesi, en başta ana muhalefet partimiz CHP olmak üzere, diğer muhalefet partilerimiz, tek başlarına veya aralarında ittifak kurarak, yukarıda açıkladığımız formülü uygulayacaklarını seçmene vaat etmezlerse; oylarını, Cumhur İttifakının bugün için sahip olduğu iddia edilen %46 oy oranına dahi çıkaramazlar ve bu ülkede asla ve asla iktidar yüzü göremezler!
Güner Yiğitbaşı
09/04/2018Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder