CHP'nin bu demokrasi kahramanlığını itibarsızlaştırmak için ortaya konulan tüm eleştiri ve çatlak seslerin sahipleri, kendi siyasi geçmişlerinden habersiz ve siyasi ihtiraslarının esiri olmuş, sadece kendilerine demokrat, özünde demokrasi düşmanlarıdır.
Zira, demokrasi, çoğunlukçu değil, çoğulcu, çok sesli bir sistemdir. Çoğulculuğu, çok sesliliği değil de, sadece tek sesli çoğulculuğu savunarak, bir şekilde ellerine geçirdikleri meclis çoğunluğu ile azınlığı yok sayarak her istediklerini yapabileceklerini sanan ve bunu da halkımıza ileri demokrasi olarak yutturmaya çalışanlar, CHP'nin demokrasi, çoğulculuk ve çok sesliliği pratiğe geçirmek için demokrasi adına yapmış olduğu bu fedakarlığı, asla anlayamazlar.
Anayasamız, temsilde adalet ilkesinden bahsederek, demokrasinin bu çoğulculuğuna işaret etmektedir. İş başındaki çoğunlukçu ve anti demokrat iktidar ise, anayasanın temsilde adalet ilkesine gözünü kapamış ve yine anayasada yer alan seçim ilkelerinden bir diğeri olan yönetimde istikrar ilkesine takılı kalmış, temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini bir arada dengeleyecek yerde, nalıncı keseri gibi, tüm demokrasiyi AKP'ye yontmuş, diğer partilerin meclise girme yollarını, elinden geldiğince tıkamaya çalışmaktadır.
İktidardaki AKP, sözüm ona demokrattır ve darbelere karşıdır. Darbelere karşı olduğunu açıklayan AKP iktidarı ne yazıktır ki;12 Eylül darbecilerinin getirmiş olduğu %10'luk seçim barajını tüm baskılara rağmen, kaldırmamak için elinden geleni yapmaktadır.
Demokrat olmak, demokrasiye inanmak, söylemden ibaret değil, bir eylem işidir.
CHP, demokratlığını, demokrasiye olan inancını söylemden çıkarmış ve anketlere göre kendi partisinden dahi oy devşireceğini ve partisine zarar vereceğini bildiği halde, demokrasiye, çok sesliliğe, çoğulculuğa, temsilde adalet ilkesine olan inancı nedeniyle; İYİ PARTİ'nin seçimlere sokulmaması için iktidar ve ortağı tarafından yapılan planları ve tuzağı bozmuş ve demokrasiye olan inancını söylemden eyleme dökmüştür, anti demokratların eleştirdiği, küçümsediği ve itibarsızlaştırmaya çalıştıkları CHP'nin bu eylemi, kim ne derse desin, demokrasi tarihine altın harflerle yazılacaktır.
7.Haziran seçimlerinde, seksen milletvekili ile meclise girmesine rağmen,1.Kasım seçimlerinde partisini yarı yarıya eriterek milletvekili sayısını seksen ‘den Kır’a indirme başarısızlığını gösteren, daha sonra da bağımsız bir siyasi parti olduklarını ve iktidara talip olma amaçlarını unutarak, iktidar partisine biat eden ve onun için çalışmaya başlayan, tüm tabanını yitiren, seçim barajının altında ve meclis dışında kalacağını çok açık ve net bir şekilde gördüğü için, cumhur ittifakı adı altında iktidar partisinin kanatları altına giren ve seçim barajını aşamayacağı halde, meclise milletvekili olarak girmeyi garanti altına alan, her türlü etik dışı siyasi davranışın sahibi ve lideri olan MHP genel başkanı, ortaya çıkmış ve CHP'ye siyasi ahlak dersi vermektedir.
Bu zat bilmelidir ki; CHP, İYİ Parti lehine yaptığı seçime girme yasağını delen bu demokratik eylemiyle, ne kendisine, ne de İYİ Parti’ye yasa dışı ve haksız siyasi bir çıkar ve menfaat sağlamamış, bilakis CHP'nin zararına olabileceğini görmesine rağmen, sadece çoğulcu demokrasiye, temsilde adalet ilkesine katkı sunmayı amaçlamıştır. Güneş Motel benzetmeleri elmayla armudun toplanması gibi, akıl ve gerçeklerle bağdaşmayan, gerçekleri çarpıtmayı hedefleyen beyanlardır. Güneş Motel eyleminde bir koalisyon hükümeti kurabilmek için, başka bir partiden milletvekili transferi yapılmıştır, CHP'nin, İYİ Partiye kurulan seçim tuzağını boşa çıkarmak için on beş milletvekilini istifa ettirerek İYİ Partiye geçmelerini sağlaması eyleminde, ne CHP'ye ne de İYİ Partiye, hakkı olmayan, meşruiyet dışı siyasi bir yarar sağlama amacı yoktur, İYİ Parti esasen hakkı olan seçimlere girebilecek ve bu eylemden sadece çoğulcu demokrasi yarar sağlayacak ve demokrasi kazanacaktır.
AKP sözcüsü BEKİR BOZDAĞ; CHP'nin, İYİ PARTİ'yi seçimlere taşıyan çoğulcu demokrasiye hayat verecek olan demokratik fedakarlığını, siyasi ahlaksızlığın son örneği olarak nitelendirerek, demokrasi adına çok talihsiz bir beyanda bulunmuştur.
Biz buradan Bekir BOZDAĞ'a soruyoruz;
Sizin de beyan ettiğiniz gibi, siyasi ahlaksızlığın son örneğini bu eylemiyle CHP vermişse, bu beyanınızdan siyasi ahlaksızlığın öncesinin de olduğu anlaşılmaktadır, siyasi ahlaksızlığın CHP tarafından verilen bu son örneğinden önceki siyasi ahlaksızlıklar hangileridir ve bu önceki siyasi ahlaksızlıkların sahipleri kimlerdir?
12 Eylül askeri darbecileri tarafından getirilen ve temsilde adaleti yerle bir eden %10 luk seçim barajı, biz demokrasi aşıklarına göre, darbecilerin siyasi bir ahlaksızlığıdır.
Sizin de çok karşı olduğunuzu sürekli beyan ettiğiniz darbeciler tarafından getirilen bu %10'luk seçim barajını kaldırmamakta ısrar etmek, sizce siyasi etiğe uyan bir davranış mıdır?
2002 seçimlerinde siyasi yasaklı olduğu için milletvekili ve başbakan olamayan AKP Genel Başkanı ERDOĞAN'a af getirerek milletvekili ve başbakan olmasının önünü açan demokratik eylemin sahibi de, CHP değil midir?
AKP Genel Başkanının; bazı illerin halk iradesiyle seçilen AKP'li belediye başkanlarını bir talimatla istifaya zorlaması, siyasi etiğe uygun mudur?
AKP Genel Başkanının, halktan %50'ye yakın oy alarak seçilen ve göreve gelen bir başbakanı istifa etmeye zorlaması, siyasi etiğe uygun bir davranış mıdır?
Herkesi, mahcup olmamaları için, mazideki davranışlarına göre konuşmaya davet ediyoruz.
Son söz, iyi ki; bu ülkede, bir gün herkese ve her partiye lazım olabilen ATATÜRK'ün eseri gerçek demokrat bir CHP var. Unutmayın, CHP bir gün herkese lazım olabilir, lütfen telefon numaralarını telefon rehberinizin ilk sayfasına yazınız.
23/04/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder