Varsayalım ki; dolar 5 TL bir varil akaryakıt 150 dolar oldu....

Allahtan korkun ve utanın; bugün bir ABD Doları dört liranın altında, bir varil petrol de yaklaşık 61 ABD Doları dolaylarında. Benzin ve mazot fiyatlarına bakıyoruz, ikisi de sürekli zamlanıyor

Varsayalım ki; dolar 5 TL bir varil akaryakıt 150 dolar oldu....
Ayıptır ve günahtır, dün itibariyle ülkemizde bir litre mazot (motorin) ilk kez, beş  liranın üzerindeki bir litre fiyatıyla satılmaya başlandı.

Buna bir ekonomik başarı ve  rekor denebilirse, elde edilmesi çok zor olan  bu ekonomik başarı ve rekoru ülkemize ilk kez armağan eden, iş başındaki AKP iktidarı olup, bundan sonra da, peş peşe yeni başarı ve rekorlara imza atacağından hiç şüphe duymadığımız bu iktidar, ne kadar gururlansa hakkıdır doğrusu! Ak trollerin dediği gibi, bu millet; mazotun litre fiyatını beş liranın üzerine taşıyarak tarihi bir rekora imza atan AKP iktidarından gurur duymalıdır!

AKP iktidarı, bize göre ekonominin yönetiminde bir çöküşün ifadesi olan elde ettiği bu başarısızlık rekoruna  hiç üzülmemekte ve bundan en küçük bir utanma duymamaktadır. AKP iktidarı; bu rekor zammı, kendilerinin ekonomik başarı veya başarısızlık grafiğinin dışında tutarak, kendilerinin yönetim ve sorumlulukları dışında, gizli bir el tarafından otomatik olarak devreye sokulan kaçınılması imkansız bir kader, tabii afet olarak değerlendirerek, biz değil kader utansın anlamına gelen, yüzsüz, sorumsuz ve vicdan dışı açıklamalarla olayı geçiştirmeye çalışmaktadır.

Türk halkı da, kaderci bir toplum olduğu, kötü iktidarlardan sandıkta dahi hesap sormaktan aciz ve yoksun bulunduğu için, kendisine kader utansın diyerek, kötü bir kader ve önlenemez tabii bir afetmiş gibi sunulan bu zamları, cılız birkaç eleştiri ile suskunlukla karşılamakta, halkın bu suskunluğundan yararlanan siyasal iktidar, büyük bir pişkinlik içinde yeni zamlara doğru yelken açmaktadır.

Allahtan korkun ve utanın; bugün bir ABD Doları dört liranın altında, bir varil petrol de yaklaşık 61 ABD Doları dolaylarında. Benzin ve mazot fiyatlarına bakıyoruz, ikisi de sürekli zamlanıyor, benzin ve mazot fiyatları dört nala 6 TL'ye doğru koşuyor.

Şimdi sormak lazım, bu ülke; bir doların 4 TL'nin üzerine, petrolün varil fiyatının da 100 doların üzerine çıktığı dönemleri daha önce yaşadığı halde, o dönemlerde dahi, benzinin ve mazotun bugün ulaştığı zamlı ve çok fahiş değerleri hiç görmedi.

Siyasal iktidar bu çelişkiyi nasıl izah edecek merak ediyoruz doğrusu.

Bu çelişkiyi izah edemeyecekler tabi, öyleyse biz izah etmeye çalışalım.

Doların 4 TL'nin, bir varil Akaryakıtın 100 doların üzerinde olduğu geçmiş dönemlerde; Türk ekonomisi bu kadar kötü yönetilmiyormuş, cari açık, ithalat ve ihraç dengesi, bütçe açığı, sarayın israfa varan harcamaları, hem sarayın ve hem de başbakanın iki koldan acımasızca ve sorumsuzca yaptıkları örtülü ödenek harcamaları, devletin sair  lüks harcamaları, iktidarın seçimleri ve referandumları kazanmak için, sadece  kendi iktidarını düşünerek yaptığı gereksiz seçim harcamaları, iktidarın her türden popülist harcamaları bugünkü kadar fazla değilmiş ve tüm bunların sonucunda da, devlet hazinesi ve Merkez Bankasının döviz rezervi henüz dip yapmamış olmalı ki; doların 4 TL nin üzerinde, bir varil ham petrolün 100 dolarların üzerinde olduğu geçmiş zamanlarda dahi, benzin ve mazot fiyatları bugünkü seviyelerinin çok altında kalmış ve bugünkü tarihi rekorlarını kıramamıştır.

Bu tespitimiz de göstermektedir ki; Türk ekonomisi ve hazinesi, bugün itibariyle çökmüş ve Türk Lirası karşısında bir doların ve akaryakıtın dolar üzerinden bir varil fiyatının çok daha yüksek olduğu geçmiş dönemlerde bile, benzin ve özellikle mazot, bugün ulaştığı beş liranın üzerindeki litre fiyatlarına ulaşamamıştır.

Özellikle mazot, üretici köylü ve çiftçimizin can damarı olup, mazota yapılacak olan her zam, köylümüzü ve çiftçimizi tarım üretiminden uzaklaştıracak, bir tarım ülkesi olmamıza rağmen, köylünün üretmekten vazgeçtiği tarım ürünleri ithalatında bir patlamaya neden olacaktır.

Ülkemizin efendisi olan köylümüz ve çiftçimiz; bu AKP yönetiminin, ekonomiyi felç etmesi nedeniyle, mazot ‘un kölesi haline gelmiş ve  üretimden ve tarlasından koparılmıştır.

Ülkemizde yetiştirilmesi mümkün olan tarım ürünlerinin, açıkladığımız nedenlerle, ithalatındaki patlama, ülkemizin cari açığını daha da artıracak, döviz rezervlerimiz azaldıkça, azalacak ve en başta petrol ürünleri olmak üzere, ithalata dayalı tüm mallara zam yapmak kaçınılmaz olacaktır.

Bugün gelinen noktada, akaryakıt ürünlerine beş on gün arayla peş peşe yapılan ve bundan sonra da yapılmasına kesin gözüyle baktığımız zamlar; Türk Milleti için kaçınılamaz ve engellenemez bir kader olmayıp, bu zamların tek nedeni, iş başındaki iktidarın kötü yönetimi ve ayağını yorganına göre uzatma gereğini duymayan  ekonomideki israf politikasıdır.

Bu zamlardan ve ekonominin kötü gidişinden kurtulmak için başvurulması gereken ilk ve tek çözüm yolu, demokrasilerde belli olup, o da, siyasal iktidarın zamlardan vazgeçerek, başarılı olamadığını itiraf ederek istifa edip derhal iktidarı ehil ellere bırakmasıdır. Ancak, bu onurlu ve demokratik çözüm yolu maalesef ülkemizde geçerli olmadığı için, geriye kalan tek çare; kendisinin yönetim başarısızlığının sonucu olan zamlardaki sorumluluğunu görmezden gelerek, zamları bu ülkenin kaçınılamaz ve engellenemez bir kaderi olarak izah eden, bu zamlardan en ufak bir utanç ve üzüntü duymayan iş başındaki iktidarın sandıkta işine son vermektir.

12/11/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Güner Yiğitbaşı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget