Sen kimsin ya! - Güner Yiğitbaşı

Siz kimsiniz ya? Siz de, her Türk Vatandaşı gibi, Anayasaya ve yasalara uygun davranmak, Türk Milleti adına, onun asaletine yakışır vaziyette yargı yetkisini kullanmakla görevli, kamu

Sen kimsin ya! - Güner Yiğitbaşı
Geçtiğimiz hafta,bir ağır ceza mahkememizde, yargı yetkisini Türk Milleti adına kullanan bir emanetçi olduğunun farkına varamayan,mahkeme kürsüsünü babasının tapulu malı ve kendisini layüsel  (sorumsuz,sorumlu tutulamaz) zanneden bir yargıç'ın (başkanın)  hiç hoş olmayan,bir yargıca yakışmayan kötü bir tutumuna tanık olduk.

Bundan sonra, tanık olduğumuz ve ileride tanık olacağımız,kendilerini yasaların üstünde ve dokunulamaz,sorumlu tutulamaz zanneden hakimlerin ve savcıların hukuk dışı tutumlarını makale konusu yaparak,kendilerini adlarına yargı yetkisini kullandıkları Türk Milletine şikayet edeceğiz.

Olay şu; yargılama bitti,sayın savcı yazılı olarak esas hakkındaki mütalaasını sundu,biz savunma makamı olarak esas hakkındaki savunmamızı hazırlamak için süre istedik ve celse itibariyle de tutuklu olan müvekkilin tahliyesine ilişkin talebimizi gerekçeleriyle sunduk.

Sayın savcı iddianamesinde, müvekkilin suçluluğuna kanıt olarak gösterdiği bir itirafçının beyanına, onun söylemediği müvekkili suçlayan bir cümle ilave etmiş olduğu için,tahliye talebimizde savcının bu yanlışına değindik ve itirafçının ifade tutanağında, müvekkilin suçlandığı o cümlenin yer almadığını, ortada kasıt dışı yapılan bir yanlışın olduğunu dile getirdik.

Ertesi celse için savunmamızı hazırlarken,savcının esas hakkındaki mütalaasında da,iddianamede, müvekkil sanık aleyhine yapılan bu yanlışlığın aynen yer aldığını gördük.Dosyayı yeniden incelediğimiz de gördük ki; itirafçının,müvekkil aleyhinde onu suçlayan o cümleyi söylememesine rağmen,savcının iddianamesinde hatalı bir şekilde yer verdiği sanığı suçlayan bu beyanın, ilçe savcısı tarafından düzenlenen Fezlekede de aynen yer almakta.

Anladık ki;ilçe savcısının fezlekede yaptığı bu yanlışlık,zincirleme bir şekilde, kopyala yapıştır usulüyle önce iddianameye,daha sonra da esas hakkındaki mütalaaya taşınmış.

Olabilir savcı da insanoğlu,iş yoğunluğundan ve kasıt olmadan savcı bir hata yapabilir.

Ancak,savcının mütalaasını sunduğu celsede,aynı yanlışın mütalaada da yapıldığını bilmeden, savcının iddianamede sanık aleyhine yaptığı yanlışı, tahliye talebimizde altını kalın çizgilerle çizerek dile getirdik.

Biz bu davanın savcısı olsaydık;yasalara göre,savcının sadece sağın aleyhinde olan delilleri değil, lehine olan delilleri de toplamakla mükellef olduğu gerçeğinden hareketle, celse arasında dosyayı yeniden inceler, itirafçının ifade tutanağını yeniden okuyarak,savunma makamının dile getirdiği yaptığımız hatayı bizzat gözlerimizle görüp tespit eder ve ertesi celse, bu hatamızı düzeltir ve savunma makamına teşekkür ederek özür dilerdik.

Ne gezer.Sayın savcı hiçbir şey olmamış gibi, celse itibariyle bir önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını aynen tekrarlayarak,bizim uyarımıza kulaklarını tıkadı.Biz de haklı olarak, yaptığımız esas hakkındaki savunmamızda, sayın savcının hatasını görmezden geldiğini,hatasını düzeltmediğini, özür borcunu yerine getirmediğini dile getirdik.

Sayın mahkeme başkanı;bizim,sayın savcıdan  hatasını düzelterek yapacağı özür dileme beklentimize çok içerlemiş ve kızmış olacak ki,yargının özür dileme görevinin olmadığını söyleyerek bizi iyice hayretlere düşürdü.

Siz kimsiniz ya? Siz de, her Türk Vatandaşı gibi, Anayasaya ve yasalara uygun davranmak, anayasaya ve yasalara göre Türk Milleti adına, onun asaletine yakışır vaziyette yargı yetkisini kullanmakla görevli, anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik kuralına tabi bir kamu görevlisisiniz.

Bugün hapishaneler, bir zamanlar burunlarından kıl aldırmayan,burunları kaf dağında, kendilerini semalarda gören,önüne gelenleri tutuklayarak hapse atan,uydurma delillerin temelinde yer aldığı kumpas davalara ve kararlara imza atan Fetö'cü yargıçlarla dolup taşmış durumdadır.

Her yargıç, ben neyim değil, ne olacağım diyerek, savunma ve adil yargılanma hakkına saygılı olarak görev yapmak zorundadır,bir hata yapan yargıç da,savcı da yeri geldiğinde özür dilemek zorunda kalabilir, sıfatı ve makamı ne olursa olsun,hatasını kabul ederek özür dileyebilmek, insanı alçaltmaz,bilakis yüceltir.

Bu böyle biline.

05/11/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget