Türkçenin geliştirilmesini sağlamak amacıyla 12 Temmuz 1932 tarihinde “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” Atatürk’ün talimatıyla kurulmuştur.
Cemiyetin amacı, Türk dilinin zenginliğini ve güzelliğini meydana çıkarmak ve dünya devletlerinin dilleri arasında değerine yakışır yere getirmektir.
Türk Dili Tetkik Cemiyeti, 1936 yılında yapılan kurultayda adını “Türk Dil Kurumu (TDK)” olarak değiştirmiştir.
TDK çalışmalarını iki ana temelde yürütmüştür.
1-Türk dili üzerinde araştırma yapmak,
2-Türk dilinin güncel sorunlarıyla ilgilenerek çözüm yollarını bulmak.
Kurum Türkçeyi zenginleştirme ve öz Türkçe sözcükleri bulmada büyük başarılar sağlamışken, ne yazık ki Özgür ve özerk olan TDK ve Türk Tarih Kurumu (TTK) 1982 Anayasasının 134. maddesi ile “Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” adıyla kamu tüzelkişiliğine sahip olarak Başbakanlığa bağlanıp devlet dairesine dönüştürülmüş ve 1983 tarihinde de bu adla kurulmuştur.
Belleklerimiz tazelersek, 1980 tarihinden sonra dil konusunda bazı sıkıntılar yaşanmaya ve bazı öz Türkçe sözcüklerin yayın ve yazışmalarda kullanılmamasının istendiğini anımsarız.
Örneğin;
TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Tunca Toskay imzalı, 1985 tarihli “Yayın ve Yazışmalarda Kullanılacak Dil” konulu genelgeyle, Danışma Kurulu’nun tespit ettiği ve aralarında derslik, dize, doğal, görsel, olanak, olasılık, öykü, ruhsal, ulus, yanıt, zorunlu kelimelerinin de olduğu 202 adet kelimenin kullanılmaması istenmiştir.
O gün, yayın ve yazışmada kullanılması yasaklanan bu sözcüklerin tamamı bu gün güzel Türkçemizin birer öz sözcüğü olarak herkes tarafından (yasaklayanlarda dâhil) kullanılmaktadır.
Buda nerden çıktı dediğinize duyar gibiyim.
24.11.2017 tarihinde yazılı ve görsel medyada yayınlanan bir haber nedeniyle bu yazıyı yazma gereği duydum.
Haber şöyle:
“Askerde yemek öncesi, ‘Tanrımıza hamdolsun, milletimiz var olsun’ şeklinde başlayan yemek duası artık ‘Allah'ımıza hamdolsun’ diye başlayacak. İçişleri Bakanlığı konu ile ilgili değişikliğe gitti ve Jandarma Genel Komutanlığı'na yazı gönderdi.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’in imzasıyla jandarma birliklerine gönderilen talimat yazısıyla, birlik, karargâh ve kurum amirliklerinde yemek duasında değişikliğe gidildi.”
Bizi yaratan yüce varlığın adı, Türk Dil Kurumu sözlüğünde, Arapça Allah, Türkçe Tanrı olduğunu açıklanıyor.
Ben güzel Türkçemizi yabancı dillerden arındıran özünü benimsediğimden, beni yaratan yüce varlığa Tanrı demeğe devam edeceğim.
Öz Türkçe olan Tanrı sözcüğünün neden yasaklandığını da anlamış değilim.
Anlayan varsa lütfen beni aydınlatsın.
27.11. 2017
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder