Başkent Ankara'nın C.Başsavcısının,her hukukçu gibi, bir yargıtay kararını eleştirmesi doğaldır.Ancak, bu eleştirisini, örgütle mücadelenin devam ettiği bu süreçte vurgusunu yaparak dile getirmesini anlayabilmek mümkün değildir.
Bir hukukçu ve Ankara C.Başsavcısı olan Sayın Savcı, yargıtay kararını salt hukuk adına eleştirebilir,ancak bu eleştirisini, örgütle yapılan mücadele sürecine zarar verdiği gerekçesine dayandıramaz.
Zira, yargı örgütle mücadele eden bir organ değildir.Yargı, örgütle mücadele etmez,örgütün kurucuları,yöneticileri ve sade üyeleri olduğu iddiasıyla haklarında soruşturma açılarak huzuruna getirilen kişilerin, gerçekten örgüt mensubu olduklarını veya olmadıklarını ortaya koyan kanıtları tarafsızlık içinde toplar ve adil bir yargılama sonunda,gerçekten örgüt mensubu olduklarını tespit ettiği kişilere yasanın öngördüğü cezaların verilmesini sağlar.Bu bir yargı faaliyeti olup,örgütlerle mücadele faaliyeti değildir.
Örgütlerle mücadele,yani; örgüt mensuplarının yakalanmaları,yargıya teslim edilmeleri, zayıflatılması,çökertilmesi ve yok edilmesi, yürütme organının emrinde faaliyet gösteren güvenlik güçlerinin görevidir.
Yargı,örgütle mücadele ettiği inancı ve mantığı ile görev yapmaya başladığı taktirde, tarafsızlıktan uzaklaşır, örgüt mensubu oldukları suçlamasıyla karşısına getirilen şüpheli kişileri,haklarında yeterli kanıt olmasa da örgüt mensubu olarak görmeye ve onların örgüt mensubu olduklarına kendisini inandırmaya başlar, yasaya göre; karşısına getirilen şüphelilerin aleyhlerine olan delilleri toplama görevinin yanında, şüphelinin lehine olan delilleri de toplama görevinin olduğunu unutur,yargıtay kararlarını terörle mücadeleye zarar verdiği gerekçesiyle eleştirmeye başlar.
Sayın Savcının; “ Terörist ele başının talimatı sonrası Banka Asya'ya para yatıranlar terör örgütü üyesidir” şeklindeki değerlendirmesine de katılmak hukuken mümkün değildir.Terörist başının talimatı sonrası ne demektir?Talimattan haberi olmadan ve tesadüfen o tarihlerde yasal bir banka olan, devlet tarafından mevduat kabul etme yetkisi iptal edilerek kapatılmayan ve faaliyetine devam eden bir bankaya para yatıran inancı gereği faize karşı olan mütedeyyin kişilerin,peşinen bu talimatı bildiklerini ve bu talimata bilerek ve isteyerek uyup para yatırdıklarını kabul etmek, hukukun hangi kuralına uymaktadır?
Terörist elebaşısının, Bank Asya'ya para yatırılması talimatına, Bank Asya'nın terör örgütünü finanse eden,bu nedenle de ülkenin bekası için zararlı hale gelen bir banka olduğunun anlaşılmasına rağmen, bu bankanın faaliyetine,mevduat kabul etme yetkisine derhal son vermeyerek,bu bankayı temelli kapatmayarak,kapısına kilit vurmayarak, bu bankanın hala para toplamasına göz yuman devletin ilgili üst düzey yöneticileri hakkında sayın savcının ne düşündüğünü merak ediyoruz doğrusu.
Hiç kimse unutmasın, hukuk bir gün herkese lazım olabilir.
15/11/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder