Bekir BOZDAĞ diyor ki; “Bunlar rehin durumda. Şu ifadeleri kabul ederseniz şu kadar ceza ile kurtulursunuz. Yazıyorlar, ellerine veriyorlar. Türkiye'yi, hükümeti, kurumları suçlayan ve Türkiye aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak itiraflarda daha doğrusu iftiralarda bulunmasına zorluyorlar”
Allahın sopası yok.
Gülme komşuna gelir başına.
Bugün bana, yarın sana.
Ne güzel laflar bunlar değil mi?
Bugün ülkemizde; TCK.nun 221. maddesinden kaynaklı, etkin pişmanlık adı altında zorlamayla uygulamaya sokulan soyut itirafçı beyanlarıyla, pardon Sayın Bekir BOZDAĞ'ın tanımıyla,iftiracı beyanlarıyla binlerce kişi cezaevlerinde çile doldurmakta.
Biz, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygılı,yasal dayanağı olsa bile, kendilerine tutuklanmama ve/veya cezasızlık veya ceza indirimi gibi menfaatler vaad edilerek,hukuk ve etik dışı yollarla elde edilmiş soyut itirafçı beyanlarıyla, bir masumun ve hatta gerçek bir suçlunun dahi mahkum edilmelerine, her daim karşı çıkmış bir hukukçu olarak,oldum olası, çiğ süt emmiş insan unsuruna dayalı,kendi çıkarı ve menfaati için gerçek dışı beyanlarda bulunmaya daima açık olan itirafçı ve gizli tanık gibi,tutuklanmama ve/veya ceza indirimi gibi, kendisine yarar sağlama psikolojisinin yarattığı manevi baskı altında beyanda bulunan kişilerin, doğru olup olmadıkları çok şüpheli ve tartışmalı olan beyanlarının hükme esas alınamayacağını şiddetle savunan bir kişiyiz.
Bu nedenle,Hükümet Sözcüsü Bekir BOZDAĞ'ın; Zarrab'ın itirafçılığa zorlanmasından duyduğu kaygıya katılıyoruz.
Bekir BOZDAĞ güzel söylemiş,Zarrab'ı kastederek, “Türkiye aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak itiraflarda, daha doğrusu iftiralarda bulunmasına zorluyorlar”demiş.
Bekir BOZDAĞ, bu beyanıyla; itirafçıların, aslında iftiracı olduklarını dile getirerek,bizim de ülkemiz mahkemelerinde yaptığımız savunmalarımızda dile getirdiğimiz ve yargıçlarımıza bir türlü kabul ettiremediğimiz; salt olarak, soyut itirafçı beyanlarının mahkumiyet hükümlerine esas alınamayacağına ilişkin hukuki görüş ve değerlendirmelerimizi desteklemiştir.
Eski bir Adalet Bakanı olan Bekir BOZDAĞ'dan bir ricamız olacak, Zarrab için dile getirdiği;itirafçı beyanlarının, aslında iftiracı beyanları olduğu konusundaki bu güzel ve takdir edilesi hukuki değerlendirmesini, çifte standart bir uygulamanın ve de masum kişilerin, itirafçı iftiracıların beyanlarıyla haksız olarak suçlanarak mahkum edilmelerinin önüne geçilmesi adına,ülkemiz yargısı için de tekrarlar mı acaba?
Tekrarlarsa,kendisinin Zarraba yönelik itirafçı iftiracı değerlendirmesinde samimi ve haklı olduğunu kabul edeceğiz.
21/11/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder