Yandaşı kayırma Fransa’da suç oldu. Darısı bize!


Yandaşı kayırma Fransa’da suç oldu. Darısı bize!
İşe Almalarda Haksızlık-Torpil Vatandaşlar Arasında Kırgınlık, Güvensizlik Yaratır.

Devlet rantını yiyenler, yandaşı kollayanlar, torpilin her çeşidini yapanlar asla iktidardan gitmezler.

Giden haftada, gazetelerimizde biraz es geçilen, Fransa’da akrabasını, yandaşını işe alan siyasilere ceza getiren yasanın kabul edildiği, işe alanlara üç yıl hapis getiren yasanın kabul edildiğini siz de gazetelerden okumuşsunuzdur sanırım.
İşte liyanlıyı koruyan, devlet kapısına işe girenlere hak ve adalet getiren, eşitsizliği kaldıran bu yasa keşke ülkemizde de olsa diye kendi kendimize hayal ettik ve bu yazıyı yazma gereğini duyduk.  İşte bu yasa ile gerçek bilgili, iş bilen liyakatli kişiler korunur ve o ülke her alanda daha bir verimli olur. Ülkemizin de ne kadar böylesine bir yasaya ihtiyacı var, anlatmak mümkün değil…Ama bunu, çıkarın her çeşidini uygulayan, devlet randına bir kene gibi yapışan AKP lilere anlatamazsın; hem de o rantı ellerinden bırakmamak için en şeytani kumpas, hile, yalan, iftira gibi her türlü melaneti ana muhalefete yüklemeye, suçlamaya devam ederek. Bilmem  “anamızı belleyen” haramilerden bu ülke nasıl kurtulacak. Devlet rantını yiyenler, yandaşı kollayanlar, torpilin her çeşidini yapanlar asla iktidardan gitmezler; tüm diktatörler böyledir.

Yandaşı, akrabayı koruma, liyakatliyi dışlama bir haksızlıktan, adaletsizlikten başka bir şey değildir.
Bu haksızlıkla iş bilmez, hak etmediği işe alma olayında yandaş iş buluyor, ama devletin özü olan verimliliği hesaba katan yok. Böylece yeteneksizi işe almak olayında zamanla kurumlarda verim düşer, buluş, yenilik olayı pek düşünülmez. İşe almalardaki haksızlık-torpil vatandaşlar arasında kırgınlık, güvensizlik yaratacaktır; kişi kendini kendi vatanında güvende hissetmeyecektir.
Haksız yere hak etmediği işe giren kişide zamanla rehavet oluşur, “nasıl olsa dayım var” havası içinde kişide havalanma, babalanma, umursama duyguları açığa çıkar, hatta karşı gelme olayları oluşur, sonunda o iş yerinde verimlilik azalmaya veya bozulmaya başlar,  o kişi işine dört elle sarılsa bile laçkalık uç verir.
Bu haksız, isabetsiz olay yurt geneline yayılırsa, ülkede adalet de sarsılacağı için, haksızlığa uğrayan, belki de çok başarılı olacak yetenekli kişi “insafsızca dışlandığı” için, içinde unutulmaz kırılma kırgınlık oluşacak, adalete ve vatanına küskün olacaktır. Böyle nice gençleri tanıyorum ki, bu kırılmalar, haksızlıklar yüzünden ilk fırsatta vatanını terk etme duygu ve özlemi içinde olduklarını kendilerinden dinledim. Siz de yanınıza yörenize bir bakın, nice öyle gençlere tanık olacaksınız.
Bir de madalyonun başka bir olumsuz yüzü vardır. Haksız yere işe sokulan kişide de, işe girmeye aracı ve yardımcı olana karşı saygı olacaktır. Bu saygıyı kötüye kullanmak isteyen  “dayı” da, bu kez, “o dairede nasıl olsa adamım var” düşüncesi içinde, işe giren kişi üzerinde gayri meşru iş yaptırma ricası, baskısı, oluşturacaktır. Düşünün, bu olumsuz zincir peş peşe devam ettikçe, ülkede mutlaka bir laçkalık, adaletsiz ortam içinde verimsizlik, kırgınlık, laçkalık ve ahlak erozyonu oluşur.
Aslonan dinimizin de gereği olarak işi ehline vermektir, gerisini artık siz düşünün ve yorumlayın.
İşte bu olası olumsuzluğu gören Fransa’da, toplum ahlakı, devlet düzeni adına parlamentolarında  “akrabayı işe alana ceza” yasası kabul edildi.

FRANSA’DAN ÖRNEK BİR YASA UYGULAMASI
Türkiye’de yandaşların işe öncelikle alınması konusunda AKP iktidarı görülmemiş bir yandaş kayırma sürecini uyguladı ve uzak-yakın tüm siyasilerin yakınları, tanıdıkları sınav ve mülakatlardaki kayırmalarla işe alındılar.
Yandaş olanların korunduğu, olmayanların dışlandığı ortamda, bu olumsuz uygulamaların farkına varan, eninde sonunda bunun ülkeye zarar vereceğini, ülke bundan huzursuzluk duyulduğunu gören Fransa, yasa ile bunun önüne geçmek istedi ve akrabasını, tanıdığını işe alana 3 yıl hapis cezası getirdi.
Bunun için,  yeni seçilen genç Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un girişimiyle, parlamento kritik bir karar alarak siyasilerin birinci dereceden akrabalarına devlette veya danışman kadrolarında işe alınmasının önünü kesen yasa parlamentoda 4 3 karşı 319 oyla kabul edildi. Bu yasa hükümlerine göre, şular yasa haline geldi:
1-Siyasetçiler, birinci dereceden akrabalarını, devlette yönetici, memur ve danışman olarak işe yerleştiremezler.
2-Parlamenterler, Avrupa Birliği ülkeleri dışında banka hesabı açamazlar.
3-Milletvekilleri, uzak akrabalarını işe aldırmak isterlerse, bu durum özel bir komisyonun onayına sunulur. Komisyonun onay vermesi durumunda uzak akrabalar işe yerleştirilebilir.
4-”Akrabalar” için geçerli şartlar, “arkadaşlar” için de aynen geçerlidir.
*Yeni yasaya uymayanlar, 3 yıla kadar hapis ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılır.
Böyle bir yasa bizde de olsa…
Fransa böylesine bir yasa ile yakınlara torpil geçmeyi önlerken, ya bizimkiler ne âlemde. Aman Tanrım, devlet kadroları yeteneğine bakılmaksızın siyasilerin akrabaları, eş ve çocukları ile doludur. Şimdi siz söyleyin hangisi çağdaş?  İşte bunun için Batı bizden ileridir. En yetenekli, en yüksek puanı almış fakirin çocuğu dışlanırken, siyasilerin belki de yeteneksiz çocukları tercihen işe alınıyor. Kendi kendinize sorun bunda bir adalet var mı? Hakkı kaybedilen, hakkı yenilen gariban çocuğu devletine küsmez mi? Vicdanları yaralayan bu haksızlıklar mutlaka önlenmelidir.

SINAV SİSTEMLERİNİ DEVLET ÇARKINI AKP-RTE İKTİDARI BOZDU
Yandaşı kayırma Fransa’da suç oldu. Darısı bize!
Özellikle AKP iktidarında bütün sınavlarda şaibeler, yakınmalar, şikâyetler artı, sınavlar mahkemelere düştü.
2008 yıllarında hâkim ve savcı sınavlarında, yazılıda yüksek puan aldıkla halde, sözlüde jürinin yanlı, kasıtlı tavırları nedeni ile kaybedenler Danıştay’a dava açmışlardı. Danıştay, sözlü-mülakatta soruların önceden tespit edilmesine, sözlü sınavların kamera ile kayıt altına alınmasına karar vermişti.
 İktidar, Danıştay, Yargıtay gibi yüksek mahkemelerin tarafsız kararları hoşlarına gitmediği için “yargı ayağımıza köstek” söylemleri ile yasa ve Anayasa değişikliği ile (2010 da) tüm sınavları, yargıyı ele geçirdiler.
Baktılar ki iktidar yanlıları, kendi yakınları sınavları kazanamıyorlar, hemen yasa ile kamera ile sınavların kayıt altına alınmayacağını kararlaştırdılar. İşte ondan sonra sınavlarda hilelerle beraber şikâyetler başladı. Bütün sınavların soruları çalındı, yandaşlara gizlice verildi, yandaş paralel FETO cular devlet kadrolarına sızdılar. Kısaca, sınav sistemlerinin, devlet çarkının bozulması AKP-RTE iktidarı eliyle olmuştur, bu süreci hep birlikte gördük.
Şimdilerde yargılamaları süren Feto Darbesi sanıklarından bazıları, sınavlarda nasıl sorular çalınıp yandaşlara dağıldığı itiraf etmekteler.
Ne diyelim, böyle ülkenin adalet sitemi de, yönetim sistemi de bozulur, dünyada itibarı sarsılır.
Ne dersiniz, Fransa’nın çıkardığı yandaşları, akrabaları işe alanları cezalandıran yasa bizde de çıkabilir mi? Tövbe çıkmaz, çıksa iktidarın yüzde 80 i midir, neyse çoğunluğu hapse girer.
Tabloyu gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz? AKP lilerin hepsi hapse girerler, çocuğunu, damadını bilmem nesini kollayanlar hapse girerler.
Çünkü AKP nin her milletvekili kendi akrabasını, yandaşını devlet kapısında işe sokmuştur.
Dinci AKP iktidarının milletvekili Mehmet Metiner,  Adıyaman’da bir yerel TV’ye konuk olarak katılıyor.  AK Partili Mehmet Metiner, ‘torpil’ iddialarına Cuma namazlarında okunan “akrabaların korunmasına” dair söylenen ayetle cevap verdi. Zaman zaman gergin anların yaşandığı stüdyoda ilginç diyaloglar yaşandı.
"Akraba olduğu için atanma olmaz ama şunu da söyleyeyim; biz inançlı insanlarız değil mi; cuma namazına gittiğimizde her hafta hutbede ne okunur; 'akrabalarını koru kolla” der.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, 'AKP'li bakan ve vekil yakınlarının torpille devlet kadrolarına atandığı' yolundaki iddialara ilişkin soruyu, "Cuma namazına gittiğimizde her hafta hutbede 'akrabalarını koru kolla' ayeti okunur." sözleri ile cevapladı.
Aynı programda, Mehmet Metiner’e dayısının oğlunun “Sincik ilçesine Milli Eğitim Müdürü olarak atanması soruldu. "Akraba olduğu için atanma olmaz ama şunu da söyleyeyim; biz inançlı insanlarız değil mi; cuma namazına gittiğimizde her hafta hutbede ne okunur; 'akrabalarını koru kolla' der." [1]

EY İKTİDARIN TORPİLCİLERİ, BAKIN KURAN VE DİNCİLER NE DİYOR:
Mehmet Metiner böyle diyedursun, bakınız “dinci yazar” olarak bilinen M. Şevki Eygi liyakat konusunda bir yazısında ne diyor:
“…Emanetler, yani memuriyetler, makamlar, mevkiler, başkanlıklar, müdürlükler, vazifeler ehliyet ve liyakate göre verilmelidir.
“…Bu kişi o emanete ehil değilse, işin, müdürlüğün ona verilmesi haram olur. İlle de emanetlerin ehline verilmesi lazımdır. Aksi takdirde Ümmet çöker, devlet sarsılır, toplum fitne ve fesat içinde kalır, düşmanlar Müslümanların tepesine biner…” [2]
Ya Kuran’ın şu açık hükmüne ne dersiniz? Kendilerini dinci, dindar gösteren AKP-RTE iktidarının mensupları, işte dinin açık hükmü de böyle. Siz,  onca yandaşı, yakını kayırmakla, liyakatliyi dışlamakla günah işlemiyor musunuz?
Kuran’ı Kerim’in 4/NİSÂ süresinin 58. Ayetinde ne deniyor: “Şüphe yok ki Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder”! [3]
Ama sizin düşüncenize hâkim olan amiyane bir halk deyimi vardır, “yandaş olsun da bizden olsun, çamurdan olsun”.  Çamurdan insanla çamurdan toplum olur. Fransızların getirdiği yandaşı koruyana ceza yasasına bakın, bir de sizin torpil hırsınıza ve de Kuran ayetine…

YÜKSEK PUAN ALDIĞI HALDE MÜLAKATLARI KAYBEDEN HUKUKÇU
Yandaşı kayırma Fransa’da suç oldu. Darısı bize!
Şimdi size, Soner Yalçın’ın köşesinden alıntıladığımız, Ankara Hukuk Fakültesini bitirip hâkimlik sınavına giren ve çok yüksek puanlar almasına rağmen mülakatta nasıl elendiğini anlatan, insana hüzün veren mektubunu aşağıya alıyorum:
“Soner Bey, Merhabalar,
Bugün ülke FETÖ denilen örgütle mücadele ederken ben de zamanında “kendileriyle” bir birey olarak tek başıma nasıl mücadele ettiğimi size anlatmak istedim…
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden2008 yılında mezun oldum ve 2010 yılında hakimlik sınavını kazandım.
Mülakat tarihi gelmeden önce herkes tembihledi; sarı saçlarını kahverengiye boyat, dizlerinin altında etek giy, yakanı son düğmesine kadar kapat, ceketinin kollarını kıvırma, vb.
Mümkün değildi tabii ki en modern halimle gittim.
Mülakat günü herkesin kulaktan kulağa birbirine sorduğu bir soru vardı: “Senin arkanda F tipi mi S tipi mi var?”
O kadar yabancıydım ki konuya, ne demek istediklerini hiç anlamadım. İçeri girdiğimde birbirinden küstah, lakayt, göbeğini kaşıyan 8-10 erkek (hepsi hakimmiş) karşımda oturuyordu. Hayatımda hiç duymadığım sorular sordular, elendim. Hatta en son çıkarken Trabzonspor'un performansı hakkında ne düşünüyorsun dediler!
Sonuçlar açıklandıktan sonra anladım önemli olan saç rengi, etek boyu değil,“F” tipi mi “S” tipi mi diye sorduklarıydı. Benim ki, “hiçbiri” idi.
FETÖ ile böyle tanıştım! Elbette ki geç bir yaştı. Ama benim babam askerdi; Cemaat bilmeden Atatürk'ü öğrendik biz…
Kulaklarıma inanamadım
Hâkim-savcı olmak için “yeterli” olmadığımı anladım! 2011 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisansa başladım. Bu arada, avukatlık ruhsatımı aldım ve çalışmaya başladım.
Yüksek lisansta borçlar hukuku kürsüsünde çalışmak, akademik dünyaya girmek için sınava giren sekiz kişiden biriydim. Bir gün dekan çağırdı.
Kılığıma kıyafetime, kırmızı renk ojelerime baktı ve “baban ne iş yapıyor” diye sordu. “Emekli astsubay” dedim. Annemi sordu, “öğretmen” dedim.
Zoraki bir gülümsemeyle, “Bak seninle çok açık konuşacağım, benim bir adayım var kadroya almak istediğim. Listede onu zorlayacak bir tek sen varsın çünkü Ankara Hukuk mezunusun. Diğer hocaların da seni ister, o yüzden gel sen benim ofisimde avukat ol, bu mülakatı da boş ver. Zaten çok az para veriyorlar araştırma görevlilerine nasıl yaşayacaksın babanın parası yetmez sana bakmaya” dedi. Kulaklarıma inanamayarak odadan hızla çıktım.
Mülakat günü yine herkes birbirine torpillerini soruyordu. Benim elimde sadece Medeni Kanun vardı! Soruları bildim.
Birkaç gün sonra sonuçlar açıklandığında elenmiştim. Yine o “F tipi” diye bahsedilen aday yani yine FETÖ kazanmıştı!
Yılmadım, birkaç kere daha girdim sınava. Hep mülakatta elediler, hep…
Hocalarıma “neden almıyorsunuz, ne istiyorsunuz” diye isyan ettiğimde aldığım cevap ise hep aynıydı, “artık bizim sözümüz geçmiyor fakültede.” Çünkü FETÖ’ nün sözü geçiyordu bilim yuvasında. Yıl, 2012 idi.
Üzüleyim mi?
“Devlet kapısı sağlamdır” zihniyetiyle düşünen ailemin baskısıyla 2010-2011-2012 yıllarında KPSS sınavlarına girdim ve100 üzerinden 93-92-90 aldım.
Meclis, Dışişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı gibi kurumların hepsinin yazılı sınavlarında başarılı oldum, mülakatlarına hak kazandım. Başıma gelen hep aynı oldu: Baban ne iş yapıyor? Annen ne iş yapıyor?
Yandaşı kayırma Fransa’da suç oldu. Darısı bize!
Hatta yasama uzmanlığı mülakatında “Bu Kürtler ne istiyor, istediklerini verelim mi? Sence yürütme yargıya müdahale ediyor mu?” gibi amacı gayet belli sorular yönelttiler. Nitekim verdiğim cevaplar hoşlarına gitmeyince de elediler. Gerçi gitse de eleyeceklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Hep benzerlerini yaşadım.
“Ne istiyorsunuz” daha diye feryat figan ettim ama kimse anlamadı. Hatta annem babam bile “demek ki yeterli değilsin” dediler. Oysa ben FETÖ'den torpili olmayan kendi halinde bir genç memur adayıydım.
Ben bunlarla boğuşurken, duydum ki babamın köydeki akrabalarından bir kız evlenmişti bir subayla. Ve subay eşi, Dışişleri Bakanlığı'na yerleştirivermişti karısını. Öyle üzüldüm ki, ama kendime! İnsan kendine acır mı hiç? O an kendime öyle çok acıdım ki…
O kız köyde büyümüştü, yabancı dil bilmiyordu; nasıl almışlardı onu sınavsız mülakatsız Dışişleri'ne, nasıl olurdu? Olmuştu…
Peki, benim onca çabam, benim onca emeğim ne olacaktı? Ya liyakat?
15 Temmuz FETÖ kalkışmasından sonra öğrendim ki, bu kız ihraç edilmiş kurumdan, kocası ise hapisteymiş. Neden? Çünkü FETÖ'cülermiş!
Şu an halime üzülmeli miyim, yoksa şükretmeli miyim bilmiyorum…
Bu nasıl bir yapılanmadır ki, daha gencecik bir üniversite mezununun bütün hayallerini mahvedebildi…
Anlattığımdan daha çok anlatamadığım pek çok şey var. Siz beni anladınız biliyorum. O yüzden sevgiyle, sağlıcakla kalın”… [4]

RİZE'DE MÜLAKATLA 26 OKUL MÜDÜRÜ ALINDI: 25'İ AKP'Lİ, 1'İ MHP'Lİ
Rize’de yapılan sözlü mülakat sonucunda, 26 kişilik okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına 25 Eğitim Bir Sen üyesi, 1 Türk Eğitim-Sen üyesi yerleştirilirken, benzer haberler ülkenin dört bir yanından gelmeye devam ediyor.
CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Milli Eğitim Bakanlığı 2017 yılı yönetici görevlendirme mülakatlarına ilişkin şaibe ve torpil iddialarını Meclis’e taşırken, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde “Mülakatların tamamına yakınında yandaş sendika üyelerinin başarılı olması tesadüf mü?” diye sordu.
Adıgüzel, ayrıca medyaya ve kamuoyuna yansıyan, başta Eğitim-Sen, Eğitim-İş olmak üzere diğer sendikalar tarafından listelere ilişkin dile getirilen bilgileri şöyle sıraladı:
* Rize’de yapılan sözlü mülakat sonucunda; 26 kişilik okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına 25 Eğitim Bir Sen üyesi, 1 Türk Eğitim-Sen üyesi yerleştirildi.
* Bursa Osmangazi ilçesinde sözlü mülakata 78 aday girmişken; 23 olan okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına yerleştirme puan sıralamasında ilk 37 kişi Eğitim Bir Senli.
* Bursa Yıldırım ilçesinde sözlü mülakata 55 aday girmişken; 22 olan okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına yerleştirme puan sıralamasında ilk 31 kişi arasında 1 farklı sendika üyesi ve 1 sendikasız aday bulunuyor. Kalanları tamamı Eğitim Bir Senli.
* İstanbul Silivri ilçesinde sözlü mülakat yapılmadan bir sendikanın, henüz kişiler mülakata girmeden eline geçen ‘kazanan’ listesinin eline geçerek noterden tasdik ettirdiklerini ve sonuçlar açıklandığında aynı listenin ‘kazanan’ listesi olduğu bilgisi belgeyle ispatlandı. Buna göre, noter belgesi 30 Haziran 2017 tarihli, mülakat sonuçlarının açıklandığı tarih ise 24 Temmuz 2017. [5]
Yandaşı kayırma Fransa’da suç oldu. Darısı bize!

AKP'NİN DUDAK UÇUKLATAN YENİ ATAMA LİSTESİ ORTAYA ÇIKTI

İşte AKP'nin ileri gelenlerinin atandığı ballı börekli kadroların isim listesi.

AKP ÜST DÜZEYİNİN NE KADAR YAKINI VARSA-TORPİL LİSTESİ:
Liste, devletin kadrolarının AKP’liler ve siyasi görüşlerinden taviz vererek AKP’ye yanaşanların nasıl paylaştığını gösteren listeyi yine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç açıkladı
1. TUĞÇE ÖZER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafçısı Kayhan ÖZER’in kızı. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda 2 gün Basın Müşaviri olarak görev yaptırıldı. Bu sayede memuriyete açıktan atanmış oldu.
2. YASİN EKREM SELİM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Örtülü Ödeneğin başında olan Maksut SERİM’in oğlu. Açıktan atamayla AB Bakanlığında müşavirlik kadrosu verildi.
3. ALİ TAHA KOÇ
AKP’li eski Kültür Bakanı Atilla KOÇ’un oğlu. Sınavsız olarak Başbakanlıkta önce müşavir, sonra Baş Müşavir yapıldı. Ardında da Başkan olarak atanıp Saray’ın Bilişim Biriminin başına getirildi.
4. FATMA ERTEN
Mehmet Ali ŞAHİN’in teyzesinin kızı. KPSS’den aldığı puan atanmaya yetmeyince dönemin TBMM Başkanı yakını sayesinde önce sözleşmeli olarak Meclis’e bağlı Devlet Arşivlerine aldı. Bir süre sonra da İstisnai Kadro ile Mecliste müşavir yaparak, Memur olmasını temin etti. Bununla da yetinmedi, yeğenini eşinin bulunduğu, Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki MYO’ ya memur olarak gönderilmesini sağladı.
5. NURETTİN ŞAR
AKP’li Ulaştırma Bakanı Lütfi ELVAN’ın Milletvekilliği döneminde danışmanlığını yaptı. Önce TÜRKSAT Direktörlüğü’ne kısa bir süre önce de sınavsız olarak TELEKOMİNİKASYON İletişim Başkanlığı Yönetim Sistemleri Koordinatörlüğü’ne getirildi.
6. AHMET CAN TURPÇU
Yeni AB Bakanı Volkan BOZKIR’ın Özel Kalem Müdürü Anıl TURPÇU’nun kardeşi. Kısa bir süre önce AB Bakanlığı’nda Müşavir yapılarak açıktan memuriyete atandı.
7. LATİF ÇELİK
Hüseyin ÇELİK’in yeğeni. KPSS puanı memur olmaya yetmeyince TBMM’de istisnai kadro ile memur yapıldı.
8. SADİ KUNDUROĞLU
Egemen BAĞIŞ’ın Amerika’dan arkadaşı. Önce Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’ne alınıp açıktan memur yapıldı. Daha sonra, naklen atamayla AB Bakanlığı Müşavirliği’ne geçirildi. Egemen BAĞIŞ’ın arkadaş kontenjanından danışmanı.
9. AYŞE KUNDUROĞLU
Sadi KUNDUROĞLU’nun eşi. AB Bakanlığı’nda açıktan atama ile başkan yapıldı. Sonra Bakanlığa bağlı Ulusal Ajansta görevlendirilerek maaşı iyileştirildi. Açık Öğretim mezunu.
10. MEHMET SAFİ ÖZTEKİN
Egemen BAĞIŞ’ın özel kalem müdürü İbrahim BAYRAM’ın arkadaşı. Zafer ÇAĞLAYAN döneminde Ekonomi Bakanlığı’nda Özel Kalem Müdürü olarak açıktan memur yapıldı.
11. DOLUNAY YÜKSEL
BAŞBAKAN’IN EŞİ SARE HANIMA HALTERCİ DANIŞMAN! Başbakan DAVUTOĞLU’nun eşi Sare Hanıma sekreterlik yapan kadın halterci Dolunay YÜKSEL, 3600 ek göstergeli ve bol ikramiye ve yüksek maaşla Başbakanlık Müşavirliği’ne atanıyor. Yani en az 3 yıl süreli yüksek öğrenim veren Fakülte ve Yüksek okulları bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli bir süre meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlilik sınavı sonunda atanan müfettiş ve uzmanların mesleklerinde en az 8 yıl görev yaptıktan sonra erişebildikleri 3600 ek göstergeye adeta paraşütle hiçbir riyakat ve kariyer gözetilmeksizin atanıyor. Hem de 26 Kasım 2014 tarihli 29187 sayılı Resmi Gazete ile bütün müfettiş ve uzmanların gözünün içine sokarak ve dalga geçer gibi atanıyor.
12. ADİL MURAT ALAN
AKP Kahramanmaraş Milletvekili ve TBMM eski Başkan vekili Nevzat PAKDİL’in Danışmanı idi. TİB’e sınavsız olarak uzman yapıldı.
13. ÇAĞLA SEYMEN OĞLU
Trabzon Milletvekili Safiye SEYMENOĞLU’nun kızı. Ekrem SERİM’in yeni evlendiği eşi, herhangi bir sınava girmeden, açıktan atamayla Başbakanlık Basın ve Halkla ilişkiler müşavirliğinde memur oldu.
14. TUĞBA NUR ÇİĞEROĞLU
AKP Uşak eski Milletvekili Nuri USLU’nun kızı. İktisat Fakültesi Mezunu. Üniversitede akademisyen olmak istiyor ve babası devreye giriyor. Önce, KARAHALLI MYO’da kadro açılıyor. Fakat eski vekilin kızı sıralamada ilk 4’e giremiyor. Ardından EŞME MYO’da yeni bir kadro açılıyor. Ama bu kadro “Bankacılık ve Sigortacılık” mezunu olmayı gerektiriyor. İlan süresinin dolmasına 2 gün kala alım şartları değiştiriliyor ve bu değişiklik yaygın bir biçimde Kamu Oyuna duyurulmuyor. Eski Vekilin kızı basının referansı ile nihayet Üniversiteye kapağı atıyor.
15. MUSTAFA ERKEN
AKP Uşak eski Milletvekili Mustafa ÇETİN’in eşinin yeğeni. Uşak Valiliği Özel Kalem Müdürlüğüne atanarak istisnai Kadrodan memur yapıldı.
16. ZEYNEP SEZAL
AKP eski Kahramanmaraş milletvekili Ali SEZAL’ın kızı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK tarafından KPSS’si olmadığı halde Kahramanmaraş’a öğretmen olarak atandı.
17. ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK
AKP Sakarya İl Kadın Kolları Başkanı iken Aile ve Sosyal Politikalar Bakan yardımcılığına atandı. 1981 doğumlu. KPSS’ye hiç ihtiyaç duyulmaksızın 8000 ek göstermeli makama oturdu.
18.ZAFER TARIKDAROĞLU
Erzurum AKP Genlik Kolları Başkanı iken dönemin Sağlık Bakanı ve Erzurum Milletvekili Recep AKDAĞ tarafından Sağlık Bakanlığı’na Müşavir olarak açıktan atandı.
19. SELİM TERZİ
AK PARTİ Üsküdar Gençlik Kolları başkanı idi. Açıktan atama ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’ne getirilerek memur olması sağlandı.
20. ALPEREN KARAOSMANOĞLU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın uzun yıllar Özel Kalem Müdür Yardımcılığını yapan, şimdiki Bilim Sanayi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yunus Emre KARAOSMANOĞLU’nun oğlu. AB Bakanlığında açıktan atamayla memur yapıldı. Bir süre sonra da maaşların oldukça yüksek olduğu Başbakanlık yatırım Destek Ajansına geçti.
21. TALHA YANILMAZ
Elazığ Belediye Başkanı Mücahit YANILMAZ’ın yeğeni. Belediyenin istisnai memurluk kadrosu olan Özel Kalem Müdürlüğüne getirilerek memur yapıldı. Bu göreve getirilmeden öncesi esnaflık yapıyordu.
22. ELİF ÖZTÜRK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri eski daire Başkanı Hüseyin ÖZTÜRK’ün kızı. AB Bakanlığı’na açıktan atamayla müşavir yapıldı.
23. MUSTAFA SEÇEN
AKP’li Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Atilla SEÇEL’in oğlu. Önce Nevşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğüne getirilerek açıktan memur olması sağlandı. Ardından da TRT’ye geçiş yaptırılarak, Televizyon Daire Başkanlığında işe başlatıldı.
24. TUNA BEKLEVİÇ
AKP’nin İktidarda olduğu 2007 yılında bir eşeğin boynuna “Ben bile bu ülkeyi daha iyi yönetirim” yazılı pankart astı. 2011’de çok ağır eleştirdiği AKP’nin Edirne’den 2. Sıra Milletvekili adayı olup, seçilemedi. Ödülünü AB Bakanlığı’nda Danışman yapılıp açıktan memur olarak aldı.
BUNLAR DA JET HIZIYLA TERFİ ETTİRİLENLER
1. AHMET MİNDER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın memleketi Güneysu’nun eski Belediye Başkanı. 15 yıl Güneysu Belediye Başkanlığı yapıp, emekli olduktan sonra 10 Haziran 2014’te Resmi Gazetede yayınlanan kararla Başbakanlık Müşavirliği’ne getirildi. Emekli maaşı devam ederken, ayrıca bir de müşavirlik maaşı almaya başladı. Erdoğan’ın CB Seçilmesiyle de Sarayın İnsan Kaynakları Başkanı oldu. Bir yandan Bankaya yatan 5 BİN TL emekli maaşı diğer yandan da 9 BİN TL başkanlık maaşı alıyor.
2. HAVVA HÜMEYRA ŞAHİN
Emine Erdoğan’ın danışmanı. Bir yandan danışmanlık maaşı alabilmesi için açıktan atamayla Cumhurbaşkanlığı’na Danışman yapıldı. Diğer yanda da telif alsın diye Akşam Gazetesi’nde yazılar yayınlıyor.
3. AHMET OLMUŞTUR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın oğlu Bilal ERDOĞAN’ın Kartal İmam Hatip Lisesinden arkadaşı. THY’de Çağrı Merkezinde rezervasyon memuru olarak çalıştı. Güçlü bağlantıları sayesinde THY’de Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcılığı’na yükseltildi.
4. ERKAN KANDEMİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın oğlu Bilal ERDOĞAN’ın Kartal İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı. AKP İstanbul İl Gençlik Kolları eski Başkanı. İnşaat Mühendisi olmasına rağmen Sağlık Bakan Yardımcılığı’na atandı. Böylece 33 yaşında KPSS’ye hiç ihtiyaç bile duymadan Müsteşardan bile yüksek bir konuma getirilmiş oldu.
5.MEHMET BOZTAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın armatör oğlu Bilal ERDOĞAN’ın yakın arkadaşı Sabah Gazetesi Ankara Haber Müdürü Yahya BOZTAN’ın ağabeyi. Vakıf Emeklilik Genel Müdürlüğü’ne getirildi. Bu arada, yıllık çok yüklü bir ücret alabilsin diye bu görevinin yanı sıra TURKCELL Yönetim Kurulu Üyesi yapıldı.
6. SEDA ÇİÇEK
TBMM Başkanı Cemil ÇİÇEK’in gelini. EPDK üyesi Çağrı ÇİÇEK’in eşi. Almanca Öğretmenliği mezunu. Cemil ÇİÇEK Milletvekili iken Danışmalığını yaptı. Daha sonra KPSS’siz TÜRK AKREDİTASYON Kurumu’na (TURKAK) uzman yardımcısı olarak alındı. Uzun süre uzman yardımcısı olarak kaldı. Yapılan bir yönetmelik değişikliği ile uzman olmayı başardı.
7. ÇİĞDEM ÇİÇEK
TBMM Başkanı Cemil ÇİÇEK’in yeğeni. TRT Eğitim Dairesi Başkanlığında araştırmacı yapıldı.
8. İBRAHİM ARINÇ
Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ’ın yeğeni İbrahim ARINÇ, BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı yapıldı.
9. MÜGE ALA SERTOĞLU
Efkan ALA’nın yeğeni. Yeni bir Doktor olmasına rağmen Bakan referansıyla İstanbul Bahçelievler Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi’ne Başhekim olarak atandı.
10. HATEM DURSUN
İçişleri Bakanı Efkan ALA’nın İmam Hatip Lisesi’nden sınıf arkadaşı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olarak çalışırken, önce Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürü yapıldı. ALA’nın Bakanlık koltuğuna oturmasından sonra ise Ağrı İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevine getirildi.
11. MEHMET DİNÇ
Bekir BOZDAĞ’ın eşinin erkek kardeşi. 2011’de 76. Maddeden Yozgat TOKİ İlkçğretim okulu Müdürü olarak atandı. 2013 yılında Yozgat Valiliği İl Sosyal Proje Etüt Müdürlüğüne getirildi.
12. ŞUAYİP TUNÇAL
Bekir BOZDAĞ’ın bacanağı. Akdağmadeni’nde Milli Eğitim’de çalışıyor iken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na müşavir olarak atandı ve Daire Başkanı yapıldı.
13. ŞERAFETTİN AKYÜZ
Bekir BOZDAĞ’ın hem hemşerisi hem de okul yıllarından sınıf arkadaşı. Milli Eğitim’de okul Müdürü iken BOZDAĞ2ın Bakan olmasının ardından 2011 yılında Yozgat Valiliği İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü’ne, 2012 yılında Yozgat Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekilliğine, 2013 yılında Kayseri Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne atandı.
14. AYDIN AKYÜREK
Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in abisinin damadı. Elazığ Meslek Lisesinde Torna Tesviye öğretmeni idi. 1 ay gibi kısa bir zaman içerisinde İstanbul Devlet Malzeme Ofisi Müdürü yapıldı.
15. FETHİ AZAKLI
AKP’li Gümrük ve Ticaret bakanı Nurettin CANİKLİ’nin Liseden arkadaşı. CANİKLİ’nin referansı ile önce TİB’de uzman, 17 Aralık sonrasında Hukuk Dairesi Başkan Vekili yapıldı. Azaklı, yıllarca MEB’te öğretmenlik yaptıktan sonra Hukuk Fakültesi’ni dışarıdan bitirmiş biri. Hukuk Formasyonu ve daha önce devlette Hukuki konularla ilgili hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen TİB Hukuk Daire Başkanlığı gibi kritik bir birimin başına getirildi. Azaklı, 2 ay önce ise BTK’ya Müşavir yapıldı.
16. MENDERES ÜNAL
AKP Grup Başkan Vekili Mahir ÜNAL’ın diğer ağabeyi. Emeki polis memuru iken BİRUNİ Üniversitesi’nde Destek Hizmetleri Direktörü oldu.
17. MEHMET İLKER ÜNAL
AKP Grup Başkan Vekili Mahir ÜNAL’ın ağabeyi. Resim öğretmeni iken 2012’de Sağlık Bakanı Müşaviri yapıldı.
18. ABDULLAH AYDIN
AKP Adıyaman Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Ahmet AYDIN’ın kardeşi. Paris Büyükelçiliği’ne Adalet Müşaviri olarak atandı.
19. MAHMUT ÇELİK – HAMİT ÇELİK
Hüseyin ÇELİK’in kardeşleri. Mahmut ÇELİK öğretmenken, Ulaştırma Bakanlığı’nda daire Başkanı oldu. Hamit ÇELİK ise öğretmenken İçişleri Bakanlığı’nda Müşavir yapıldı.
20. TÜLAY ÇELEBİ
AKP Ağrı Milletvekili Ekrem ÇELEBİ’nin eşi. Adalet Bakanlığı’nda Yayın İşleri Daire Başkanlığı’na getirildi.
21. RIDVAN KAHVECİ
AKP Karabük Milletvekili Osman KAHVECİ’nin oğlu. TİB’e uzman olarak alındı. 17 Aralık sonra süreçte dikey bir yükselme ile BTK’da Daire Başkanı yapıldı.
22. GAZİ YILDIRIM
AKP Çorum Milletvekili Murat YILDIRIM’ın amcasının oğlu. Çorum İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı oldu.
23. NURAN KÖYLÜ
AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı KÖYLÜ’nün kızı. AB Genel Müdürlüğü’nde Tetkik Hakimi olarak göreve başlatıldı.
24. AYŞEGÜL ÜNAL
AKP Ordu Milletvekili Fatih Han ÜNAL’ın kardeşi. Adalet Bakanlığı Bünyesindeki UHDGM’de yüksek bir maaşla “Mütercim” olarak işe başlatıldı.
25. HAYRULLAH ALABOYUN
AKP Akasaray Milletvekili Ali Rıza ALABOYUN’un kardeşi. Önce Aksaray Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü’ne Müdür yapıldı. Ardından da Aksaray Kamu Hastaneleri Birliği İdari İşler Daire Başkanlığı görevine getirildi.
26. MESUT YAVİLİOĞLU
AKP Erzurum Milletvekili Cengiz YAVİLİOĞLU’nun kardeşi. MEB’de öğretmenken Erzurun Su ve Kanalizasyon İdaresi’nde (ESKİ) Daire Başkanlığı’na getirildi.
27. HANİFİ ÖZBEK
Bayburt Milletvekili Bünyamin ÖZBEK’in yeğeni. Özel Eğitim Okulu öğretmeni iken önce okul Müdür Yardımcısı sonra da MEB’de Şube Müdür yapıldı.
28. SELMAN ÖZTÜRK
AKP Balıkesir Milletvekili Ahmet EDİP UĞUR’un yeğeni. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda Müşavirlik görevine atandı.
29. İBRAHİM ŞİMŞEK
Burdur Milletvekili Bayram ÖZÇELİK’in eniştesi. Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreteri yapıldı.
30. ERSİN FIRAT
AKP Milletvekili Mehmet DANIŞ’ın kız kardeşi ile evli. Yani damatları. Yetiştirme Yurdunda öğretmenken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çanakkale İl Müdürü yapıldı.
31. VEYSEL DİREK
Batman Milletvekili Ziver ÖZDEMİR’in arkadaşının oğlu. Milli Eğitim’de öğretmen iken 2012 yılında Batman Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcılığına 2014 yılında da İl Müdür Vekilliğine getirildi.
32. FATMA COŞKUN
AKP Bingöl eski Milletvekili Yusuf COŞKUN’un eşi. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanı yapıldı.
33. ALİ FUAT FİDAN
İçişleri Bakan Yardımcısı Osman GÜNEŞ’in kaynı. Yedi, Sekiz yıl esnaflık (sarraf) yaptıktan sonra işleri iyi gitmeyince memuriyete döndürüldü. Doğrudan Yozgat İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcılığı’na ataması yapıldı.
34. CANATAY ŞANVERDİ
AKP Hatay eski Milletvekili Fevzi ŞANVERDİ’nin oğlu. Hukuk eğitimi almamış olmasına rağmen çok genç yaşta (20’li yaşlar) Adalet Bakanlığı’na Müşavir olarak atandı. Herhangi bir yabancı dil bilmemesine rağmen Bakanlık Bünyesindeki Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nde (UHDGM) çalışıyor.
35. HATİCE ATAN
AKP Şırnak Kadın Kolları Başkanı iken İl Özel İdaresi’nde işe alındı. Ama pek işe gitmemesine rağmen, kendisine her ay düzenli maaş ödeniyor. 2014 yılında AKP Genel Merkez MKYK Üyesi yapıldı.
36. HALİM TURGUT
AKP Gebze İlçe Başkan Yardımcısı iken TÜBİTAK idari ve Sosyal İşler Müdürü yapıldı.
37. ÖMER FARUK BOYNUKARA
Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri Adnan BOYNUKARA’nın oğlu. Babasının desteği ile Adalet Bakanlığı’nda müşavir oldu. Daha önce Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nde çalışan sıradan bir personeldi.
38. ÖKKEŞ ZAHTEROĞULLARI
Bolu Valisi olan Ahmet ZAHTEROĞLULLARI’nın kardeşi. Komiser Yardımcılığı’ndan ayrılarak, Çalışma ve İş Kurumu Kilis İl Müdür Yardımcılığına getirildi.
39. MUSTAFA TOKTAŞ
Kayseri Bünyen İlçesi önceki dönem AKP’den Belediye Başkanı Ahmet YAŞAR TOKTAŞ’ın oğlu. Kayseri Vakıflar Bankası Sanayi Şubesi’nde hiçbir sınava girmeden 6 ay önce göreve başladı. Mülakat dahi olmadı.
40. GÜLHAN AK
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa AK’ın yakın akrabası. TRT Dış Yayınlar Dairesi Başkanlığı’na memur olarak atandı.
41. YUSUF AKYEL
Sayıştay Başkanı Recai AKYEL’in kardeşi. TRT Spor Yayınları Dairesi’nde araştırmacı yapıldı.
42. UĞUR SALİH BAŞÖREN
Eski TRT Genel Müdürü, şimdi Samsun Valisi olan İbrahim ŞAHİN’in PTT Genel Müdürlüğü döneminde Özel Kalem Müdür iken TİB’e uzman olarak alındı.
43. RABİA ŞAHİN
Bülent ARINÇ’ın Bakanlığı döneminde TRT Yönetim Kurulu Üyeliğine atanan Recep ŞAHİN’in kızı. Eğitim Dairesi Başkanlığı’nda araştırmacı olarak göreve başladı.
44. HAYRETTİN ÖZÇELİK
Anadolu Ajansı eski Genel Müdürü Kemal ÖZTÜRK’ün en güvendiği kişi. Uzun süre ÖZTÜRK’ün Özel Kalem Müdürlüğünü yaptı, sonra Personel İşleri’nden sorumlu Daire Başkanı oldu. Öztürk AA Genel Müdürlüğü’nden alınmadan kısa bir süre önce açıktan atamayla Sarayın Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne getirildi. Hemen sonra da CB Genel Sekreteri Fahri KASIRGA’nın Özel kalem Müdürlüğü’ne getirildi.
Bu listeler, torpiller, yandaşı kayırmaların listeleri o kadar çok ki sayfalara sığmaz, okuyucuyu daha fazla sıkmamak için, bu yandaşı kayırma listesinin birçoğunu alamadık.[6]
Cevat Kulaksız
SONNOTLAR

[1] https://www.hurriyet.com.tr/akraba-sorusu-metineri-kizdirdi-27883201
https://forum.donanimhaber.com/fransa-da-akrabasini-ise-alan-3-ay-hapis-yatacak--128140224#

[2] https://www.habervaktim.com/yazar/36908/ehliyet-ve-liyakatin-onemi.html

[3] https://www.kuranmeali.org/4/nisa_suresi/58.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

[4] Soner Yalçın Mektup Sözcü 11 Ağustos 2017
[5] Rize'de mülakatla 26 okul müdürü alındı: 25'i AKP'li, 1'i MHP'li
https://www.gercekgundem.com/rizede-mulakatla-26-okul-muduru-alindi-25i-akpli-1i-mhpli-287252h.htm
[6] Akp'nin Dudak Uçuklatan Yeni Atama Listesi Ortaya Çıktı
https://www.haberartiturk.com/akpnin-dudak-ucuklatan-yeni-atama-listesi-ortaya-cikti-24688h.htm
**
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/183201/CHP_li_Koc_ucuncu_VIP_torpil_listesini_acikladi.html

Cevat Kulaksız

Yorum Gönder

Bu yazımı gönderdikten sonra, Sözcü'de Emin Çölaşan'ın "Dolandıran avukat hakim mi oldu" başlıklı, müvekkillerinin parasını dolandıran bir avukatın nasıl hakim sınavını kazandığını, mektuba dayanan bir yazısını okudum. Lütfen bu yazım vesilesi ile iktidarın mülakatlarda nasıl yandaş ve böyle adamları yargıç seçtığını, bu dolandırıcıların yarın nasıl adalet dağıtacağını düşünün. Zekeriya Öz denilen savcı imam hatip mezunu idi, nice aileleri, masumları perişan ettikten sonra yurt dışına kaçtığını biliyorsunuz. Selam,

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget