Sayın DÜNDAR'ın; bu yazısının devamında, Türk Turizminin ve turizmden elde edilen döviz gelirlerinin gerilemesinin,KILIÇDAROĞLU'nun röportajdaki sözlerinden kaynaklanmadığına ve bu gerilemenin iktidardan ve onun yanlış iç ve dış politikalarından ve ülkeyi kötü yönetmesinden kaynaklandığına ilişkin çok isabetli görüşlerine ve yorumlarına biz de aynen katılıyoruz, ancak,Sayın DÜNDAR'ın; CHP herkes için adalet yürüyüşü ile yakaladığı gündem belirleme önceliğini, yine AKP'ye kaptırdı.Bunun doğal sonucu olarak da,AKP itham edip saldırmaya,CHP ise kendini savunmaya başladı,şeklindeki değerlendirmesine katılmak asla mümkün değildir,kendisi bu konuda yanılmakta ve haksız bir değerlendirme yapmaktadır.
Zira,AKP iktidarı ve onun medyadaki yandaşları;sanki iktidarda AKP değil de CHP varmış,AKP ana muhalefet partisiymiş gibi, kendi kötü ve acemi yönetimlerinden, hatalı iç ve dış politikalarından kaynaklı olarak ortaya çıkan, terörün önlenememesinden, ihracat gelirlerinin gerilemesinden,üretimin düşmesinden,sürekli artan cari açıktan, ülkenin darbe beklentilerinden bir türlü kurtulamamasından, ülkenin olağanüstü hal koşulları altında idaresinden,basın özgürlüğünün ve yargı bağımsızlığının yokluğundan, Avrupa Birliği ve bu birliğe üye devletlerle sorunlar yaşanmasından,Katar dışında dost devletin kalmamış olmasından, Avrupa insan Hakları Mahkemesine yargıç beğendirememekten,işsizliğin önlenememesinden ve aklınıza gelebilecek ülkenin diğer tüm sorunlarından kaynaklı tüm olumsuzlukların sorumlusu olarak, CHP ve onun liderini görmeyi alışkanlık ve refleks haline getirdikleri için, aynı alışkanlıkla, son yıllarda ortaya çıkan ülkemizdeki turizmin ve turizm gelirlerinin gerilemesinin sorumlusu olarak da, CHP ve onun liderini görmekte ve büyük bir haksızlık yapmaktadırlar.
Bu pişkinlik ve haksızlık karşısında,CHP ve lideri KILIÇDAROĞLU ne yapsın?
Adamlar pişkin, kendi kötü yönetimlerinden kaynaklı ülkenin tüm sorunlarını, hiç utanmadan ve sıkılmadan, Allahtan korkmadan, halkın gözünün içine baka baka,ülke yönetiminde hiçbir sorumlulukları ve yetkileri olmayan CHP ve onun liderinin üzerine yıkma insafsızlığını gösterebiliyorlarsa,bu durum karşısında KILIÇDAROĞLU'nun ve diğer CHP'lilerin,kendilerini savunmaktan başka yapabilecekleri ne olabilir ki?
Siyasal iktidarın, iktidarda olduğunu unutarak, sanki bir muhalefet partisiymiş gibi, büyük bir pişkinlik içinde ve yüzü kızarmadan,kendilerinin hatalı iç ve dış politikalarından kaynaklı olmasına rağmen, KILIÇDAROĞLU'nu turizmi baltalamakla, turizmin ve turizm gelirlerinin gerilemesine sebep olmakla suçlaması, Sayın DÜNDAR'ın düşündüğü gibi,gündem belirleme ve gündem belirleme önceliğini CHP'nin elinden almak şeklinde değerlendirilemez.
Teşbihte hata olmaz, örneğin ülkenin bir yöresinde seri katillik yapan ve polisi aylarca peşinden koşturan bir kişinin yakalanması halinde, o kişinin özellikle boyalı basında baş haber yapılması,günlerce seri katilden bahsedilmesi, gündem belirleme olarak mı değerlendirilecektir?
Tabii ki,hayır.
Bize göre, gündem belirleme; gerçek,doğru ve ülke ile ülke insanının yararına olan konuları,herkesten önce, kamuoyunun önüne sunmakla olabilir.
12/08/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder