Tartışma Programlarının Dayanılmaz Hafifliği…

Türkiye’de neler oluyor diye bu programları izlemek zorunluluğunu hisseden ben ve benim gibiler, programların dayanılmaz hafifliği karşısında sıkılmaya devam ediyorlar.

Tartışma Programlarının Dayanılmaz Hafifliği…
Ülkede onlarca Televizyon kanalı olmasına karşın, ne yazık ki çoğu ülkenin gündeminden uzaktır. Oynattığı dizilerle, ipe sapa gelmez evlenme, boşanma vs. programlarıyla halkı uyutmaya çalışıyorlar.
Ne yazık ki halkımızın büyük bir bölümü, öğretici bir özelliği olmayan bu programların değişmez devamlı izleyicisidir.
Üç, dört kanalda, güya ülkenin gündemi üzerinde tartışma programları düzenlemektedir.
Yine ne yazık ki bu programlara davet edilen konuşmacılar, neredeyse kadrolu tartışmacı diyebileceğimiz 10-15 kişiden oluşmaktadır.
Ülkenin gündemi ile ilgilenen, aydın, demokrat insanlarda, öfkelenmek, kızmak ve kahrolmak pahasına bu programların izleyicileridir.
Bende bu izleyicilerdenim.
Denilebilir ki maden kızıp öfkeleniyorsan neden izliyorsun, neden kapatıp başka kanala geçmiyorsun.
Başka izlenecek kanal olmadığı ve her gece sürekli kitap okumakla zaman geçmeyeceği ve sıkıldığım için izliyorum, desem de bunun doyurucu (tatmin edici) bir yanıt olmadığını biliyorum.
Aslında bu tür tartışma programlarına davet edilen konuşmacılar, konunun uzmanlarından seçilse ve bu uzmanlar tarafsız bir gözle, iktidarın ve muhalefetin iyi ve kötü uygulamalarını masaya yatırıp yurttaşları bilgilendirse, hem öğretici hem de izlenmeye değer programlar olacağından kuşku yoktur.
Maalesef öyle olmuyor. Bü tür insanlar bir kez programı çıkarılıyor, söyledikleri hoşa gitmeyince, bir daha da göremezsiniz.
Çağrılan konuşmacılar, ya iktidarın, ya da muhalefetin temsilcileriymiş gibi gerçekleri saptırarak, desteledikleri tarafın haklılıklarını kanıtlamanın telaşı içindedirler.
İçlerinde çok az olmasına karşın, doğruları çekinmeden cesaretle dile getirenlerde vardır. Ama bu yetmiyor. Konuşmacıların tümü ayni nitelikte olduğu zaman program izlemeye değer oluyor.
Yazılı ve görsel medyaya yansıyan haberler ve işin uzmanı olan kişilerin açıklamalarıyla, ülkede ekonominin iyiye gitmediğini, hak ve özgürlüklerde sınıfta kaldığımızı, insanların iş ve aş derdinde olduğunu, işsizliğin hat safhaya çıktığını, tüm komşularımızla iyi ilişkiler içinde olmadığımızı vs. gibi can alıcı konular dile getirildiği halde, tartışma programlarının iktidar yanlıları sürekli pembe tablolarla algı yaratmaya çalışıyorlar.
Gel de inan…
Gelde sıkılma..
İşte bu nedenle diyorum ki, bir yerde Türkiye’de neler oluyor diye bu programları izlemek zorunluluğunu hisseden ben ve benim gibiler, programların dayanılmaz hafifliği karşısında  sıkılmaya devam ediyorlar.

22.08.2017
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Gündüz Akgül

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget