Ülkemizdeki uygulama böyle midir?
Ne yazık ki hayır.
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT Tırları olayı nedeniyle 25 yıl hürriyeti bağlayıcı ceza (hapis) ile cezalandırılması ve tutuklanması üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkede Adalet olmadığını bu olayın bardağı taşıran son damla olduğunu, bu nedenle ADALET yazılı pankartla 15.06.2017 günü Ankara Güvenpark’tan başlayarak İstanbul’a kadar yürüyeceğini söyleyerek tarihe geçecek 450 km’lik “ADALET YÜRÜŞÜNÜ” başlattı.
Yürüyüşü başlatırken de bunun bir parti yürüyüşü olmadığını, Adalet isteyen herkesin bu yürüyüşe katılabileceğini, yürüyüşte ADALET pankartı, Türk Bayrağı ve Atatürk’ün posteri dışında bir şey taşınmayacağını, taşıyanlara izin verilmeyeceğni belirtti.
Tek başına yürüyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nu, partili milletvekilleri yalnız bırakmadığı gibi Adalet özlemini çeken binlerce yurttaş bu yürüyüşe katılmıştır. Yürüyüşü “ADALET” pankartı ve “ADALET, HAK, HUKUK” sloganı ile 09.07.2017 tarihinde tamamlayarak Maltepe meydanında yaptığı çok kalabalık bir mitingle sonlandırdı.
Tarihe geçecek 25 günlük bu onurlu yürüyüş hakkında ki düşüncelerimi sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum.
-Çok kişi Kılıçdaroğlu’nun 450 Km yürüyemeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu yürüyüşe başladı ve herkesi şaşırtacak şekilde sonuna kadar yürüdü.
-Katılım tahminden çok ve coşkuluydu.
-Yürüyüşe katılanlar, hiçbir taşkınlık yapmadan, yasa dışı bir harekette bulunmadan onurluca belirlenen sloganını atarak ve pankartlarını taşıyarak yürüdüler.
-Bazı yörelerde protestolar ve hakaretler olduysa da, yürüyüş korteji bu hareketleri büyük bir olgunlukla ve alkışlarla karşılık vererek, protestocuları utandırdı.
-Kısa bir süre içinde başarılan ve yol boyunca CHP Beledilerinin yardımlarıyla yapılan organizasyon ve lojistik destek mükemmeldi.
-CHP Milletvekilleri büyük bir özveri ve doğru kararlarla, yürüyüşün olaysız ve bir şölen şeklinde geçmesini sağlamayı başardılar.
-İktidarın güvenlik konusundaki tutumu, güvenliği sağlayan Emniyet ve Jandarma güçlerinin davranışları, yıllardır özlediğimiz kadar doğru ve takdire şayandı.
-Güvenlik konusundaki olumlu tutumuna karşın, iktidarın yürüyüş hakkındaki, “Yolları millet için yapıyoruz. Teröristler yürüsün diye yapmadık, CHP Terör örgütleriyle yürüyor, Kılıçdaroğlu yürüyeceğine hızlı Trene binsin, bu Adalet yürüyüşü değil, gaflet yürüşüdür, Adalet yürüyüşü gına getirdi” söylemleri şık ve kabul edilir söylemler değildi.
-Halk TV baştan beri yürüyüşü izleyerek yurttaşları bilgilendirilmesi olağanüstü bir görsel medya hizmetiydi.
-Demokrat ve Atatürkçü olarak bildiğimiz Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu ve eski İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın, yürüyüş hakkındaki tutumları, doğru değildi, aydın ve demokratlar tarafından yadırgandı.
-Finalde düzenlenen Miting coşkulu, canlı ve harikaydı.
-Sayın Kılıçdaroğlu’nun mesajları demokrasiyi içselleştirmiş herkesin kabul edeceği söylemlerdi.
Umuyor ve diliyorum ki iktidar partisi bu yasal tepkiden gereken dersi çıkaracak, muhalefette, Adalet sağlanıncaya kadar bu yasal tepkileriyle iktidarı uyarmaya devam edecektir.
Yürüyerek Adalet isteyenlerin amaçları iktidarı yıpratmak olmayıp, son yıllarda herkesin dile getirdiği hak, hukuk ve Adalette görülen aksaklıkların giderilmesi, askıya alınan demokrasiye işlerlik kazandırılması, yargının bağımsızlığı ve herkesin demokratik haklarından eşit şekilde yararlanmasıydı..
Bu yürüyüş böyle değerlendirilirse ülkemiz birlik ve beraberlik konusunda kazanacak ve güçlenecektir.
Adalet, herkesin en zor anında sığınacağı bir liman olduğu gibi günün birinde gereksinim duyacağı yüce bir duygudur.
Hep birlikte buna sahip çıkalım.
10.07.2017
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder