6-9 Temmuz tarihleri arasında düzenlediğimiz Isparta, Burdur, Antalya yöresini kaplayan gezimizde, her yıl geleneksel olarak Gönen Köy Enstitüsü mezunlarının tertip ettikleri 28. Fasulye Gününe katıldık.
Enstitü meydanında düzenlenen törenlere Gönen halkından başka yurdun değişik illerinden gelen enstitüsü mezunları eski arkadaşlarıyla bir araya gelerek özlem giderdiler. Törenlerde konuşmalar yanında folklor gösterileri yanında öğretmenler anılarını anlatırken, bazı öğretmenler sazlarıyla söylediği türkülerle katılanlara duygulu heyecan kattılar.
Törenler sonunda okul derneğinin tertip ettikleri Fasulye Günü’nde ayran eşliğinde kazanlar dolusu kuru fasulye, irmik helvası ikram edildi. Enstitünün her devrinde emeği geçen vefat eden eğitimcilere dualar edildi. Köy Enstitüsü müzesi gezildi.
Açılış konuşmasını yapan Enstitüsü mezunları derneği başkanı Emekli Öğretmen Halil Şen şunları söyledi:
“-Gönen mezunlarını 28. Yılı Kuru Fasulye Gününe hoş geldiniz. Öğretmenlerimiz bize şöyle demişti: “Bölücü olmayın birleştirici olun, yıkıcı olmayın yapıcı olun, savaştan yana olmayın barıştan yana olun” diyerek bize aşıladılar. Yılardır birleştirici olduk, yapıcı olduk barıştan yana olduk. İşte bu ruhla burada toplandık; amacımız bu ruhu yeni nesile aşılamak, vatanımıza dostça kardeşçe, birbirlerini severek sayarak yaşama, sevgi saygı, kardeşlik bayrağını yeni kuşağa teslim etmek istiyoruz.
Okul Müdürü Önder Kaya da şunları söyledi:
“-Gönen mezunlarının geleneksel buluşma gününün onurlandırmanız nedeni ile teşekkür ediyorum. Gönen Öğretmen Anadolu Lisesi 1939 yılında önce Köy Eğitmenleri Kursu diye açılmış, 1940 yılında Köy Enstitüsü olarak kurulmuştur. 1954 yılında öğretmen okulu, 1976 yılında öğretmen lisesi, 1989 yılından itibaren ise, Anadolu öğretmen olarak devam etmiş olup, Gönen Anadolu Meslek Lisesi olarak son mezunlarını 2016-2017 yılında verdik, bundan sonra Gönen Fen Lisesi olarak eğitim öğretime hizmet vermeye devam edecektir. Gönen Fen Lisesi olarak bu yıl itibariyle dört idareci 32 öğretmen 375 öğrenci ile eğitim öğretimi tamamlamış ve 70 mezun vermiş bulunmaktayız.
Kuru Fasulye Günü etkinliklerine katılanlara seslenmek istiyorum. Bu gün sıradan bir gün değil, geçmiş yıllarda okuyup ayrıldığını bu gün kucaklaşma günü. Ne mutlu size ki bu mutlu geleneği devam ettiriyorsunuz, bir aya geliyorsunuz.
Bundan sonra da Atatürk’ün laik, aydınlık gençleri olarak öğretmen yetiştirmeye devam edeceğiz”. (Alkışlar)
Köy Enstitüleri Araştırma Müdiresi Gaye Atilla şunları söyledi:
“-Köy Enstitüsü okulları ağırlığı olan okullar. Köy Enstitüsü mezunu Dedem Ahmet Aygün ve tüm Gönen mezunu öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum. Eğitim meselesi Gönen tarihi için bir memleket meselesidir”.
Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği üyesi Isparta Şubesi Başkanı Ahmet Renktürk de şunları söyledi:
“-Gönen demek aydınlık demektir. Gönen demek çalışkan öğrencilerin gelip okuduğu okullar demektir. Gönen demek aydın insanların, çağdaş insanların yetiştiği okul demek. İşte Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği olarak 2001 yılında kurulduk, 16 yıldır büyük hizmet kaydettik. Dernek olarak çıkardığımı İmece dergisinin 53. Sayısını, çok sayıdaki kitaplar şu anda Bodrum’da Dibekli Han’da sempozyum (bilgi şöleni) yapılmaktadır. Köy Enstitülerinin eğitim şekli, köy enstitülerinin yaşam şekli, Köy Enstitülerinin yaşam şartlarına verdiği çağdaş hizmetler her an her zaman 77 yıl geçmesine rağmen daima konuşulmakta ve konuşulmaya da devam edecektir. En büyük sözümüz aydınlanma ışığı sönmeyecektir”.
Ankara’dan gelen ekipten Emekli İlköğretim Müfettişi Mehmet Ayhan şunları söyledi:
“-Ben Köy Enstitüsünden mezun bir eğitimciyim, 65 yıllık emeklilik süresine kadar öğretmenlik ve ilköğretim müfettişliği yaptım. Eğitim hayatına elimden geldiğince katkıda bulunmuş olmakla onurluyum. Bize eğitim ve yönetim konusunda uyanık olmamızı aşılayan, sağlayan, yetiştiren bu kurumdur.
İlkokullarda okurduk, tabiat iki ayrılır, canlı tabiat, cansız tabiat, Canlı tabiat ikiye ayrılır bitkiler ve hayvanlar. Peki, insanlar nerede? İnsanlar hayvanların içinde mütalaa edilir. Fakat bu insanlar diğer hayvanlardan nasıl farklı oluyor? Bu yaratık yani dik duran, baş tarlığı olan, büyük bir beyni olan bu düşünür yaratık eğitildiği sürece insan olur. Eğitilmediği takdirde hayvan sınıfında olmaya mahkûmdur.
Onun için toplumumuzu geliştiren, nitelik kazandıran en büyük iki kavram eğitim ve yönetimdir. Bu iki kavrama ne kadar sarılıyorsak, bu iki kavramı ne kadar önemsiyor ve koruyup kolluyorsak insanımız ve toplumumuz da o derece niteliklidir.
İnsan ve insan sağlığı nedir? İnsan sağlığı bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olma durumudur. Eğer ki sosyal durumlar, siyasi durumlar bizim ruhumuza etki ediyor, olumsuz olarak etki ediyorsa hem ruhumuz bozulur, hem de bedenimiz bozulur. O halde bunların üçüne birden göz kulak olmak zorundayız, yani bedenen beden sağlığımıza, ruh sağlığımıza ve sosyal yönden, siyasal yönden yaşantımızı sağlıklı tutmak zorundayız. Bunlar beynimizi besler, insan beyin demektir, eğer beynimizi kaybedersek geriye kadavra kalır.
ÖRGÜTLÜ VE BİRLİK BERABERLİK OLMAK ZORUNDAYIZ
Bizler birer beyin elemanı olarak, beyinsel toplum olarak birbirimize sıkı sarılmak zorundayız. Şu anekdotla (hikayecik) sözlerime son vermek istiyorum: Gümüşhane’den Trabzon’a giden 40 kişilik bir tüccar grubu Trabzon’da alışverişlerini yapıp memleketlerine dönerken Kop Dağlarında soyulurlar. Adeta üstlerinde iç don kalarak çırılçıplak Gümüşhane’ye gelirler. Orada kendi aileleri kendilerine sorar:
“-Size ne oldu böyle?”
“-Efendim biz Kop Dağlarından geçerken eşkıyalar bizi soydu.
“-Yahu siz 40 kişisiniz nasıl soyar sizi eşkıyalar?
“-Evet, biz 40 kişiydik, bizi soyan eşkıyalar, onlar örgütlü üç kişiydi. Biz ise dağınık 40 kişiydik, onun için soyulduk” derler. Dolayısıyla bu vatanı, bu yurdu, bu ulusu, bu cumhuriyeti, bu eğitimi seven herkes örgütlü olmak zorundadır, en büyük örgüt ulusal varlığımız bunu da ilerici-gerici olarak düşünmeden hepimiz birlik beraberlik olmak zorundayız”.
Öğretmen Emre İçöz yönetiminde müzik dinletisi sunuldu. Arada, Gönen’den mezun olan yaşlı ve sağlılıkları el vermediği için gelemeyen emekli öğretmenlerden bazılarının mesajları okundu. Bazıları da törene geldikleri halde sağlıkları nedeni ile hemen ayrılmak zorunda olanların mesajları okundu.
Ankara’dan gelen öğretmen grubundan Şeref Pınarbaşı da, konuşmasın da özetle şöyle dedi: “köy enstitülerini kuran İsmail Hakkı Tonguç yöneticileri de etkileyerek kurulmasında büyük katkısı olmuştur. Köy Enstitülerinin ilk verimli insanı Fakir Baykurt”tur. Köy enstitülüleri, para ve şöhret düşünmeden sadece toplum adına insan yetiştirilmesini öngörmüştü” dedi.
Mezunlardan Hasan Hüseyin Taşgetiren bir şiirini okudu:
“Gönen’den fışkıran Şair Özbek İncebayraktar’ı saygı ile anarak ve onun bayraktarlığını yapmak acizaneliğimi, size yazmış olduğum bir şiirimi sunmak istiyorum: [1]
BAYRAMLAŞALIM
Kanımız ayyıldızlı bayrak bizim,
Canımız olan kara toprak bizim,
Rüzgârda savrulan bu yaprak bizim,
Gelin toplaşalım, bayramlaşalım.
Bir kıvılcım bayramlar hepimizin
Temel taşı sevecen yapımızın
Konumu olur açık kapımızın
Gelin buluşalım bayramlaşalım.
Cami cemevi kilise de bizim
Kreş, kreş, Kuleli Lise de bizim
Zikir fikir ayrı ise de bizim,
Gelin Birleşelim bayramlaşalım.
Türküler, şarkılar aryalar bizim,
Bağlamalar gitarlar bizim
Hep göreceli harikalar bizim
Gelin söyleşelim bayramlaşalım.
Sevilmek gözyaşı tasa da bizim,
Sevap günah ceza yasa da bizim
Pazar, fırın, mutfak kasa da bizim.
Gelin kaynaşalım bayramlaşalım.
……………………………………
Gönen Köy Enstitüsünden ve öteki yıllarda mezun olan öğretmenlerin konuşmaları, müzik ve folklor gösterilerinden sonra, hep birlikte köy enstitüsünden kalan yemekhanede yüzlerce kişiye ayran eşliğinde kuru fasulye, irmik gibi kazanlar dolusu yemekler ikram edildi. Okulun binaları, sitesi içinde bulunan Hasan Ali Yücel, Fakir Baykurt, İsmail Hakkı Tonguç salonlarında bulunan Köy Enstitüsü anı müzesi gezildi.
Cevat Kulaksız
ckulaksizster@gmail.com
SONNOTLAR
[1] Özbek İNCEBAYRAKTAR
1933 yılında Silifke’de doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu kentte, Öğretmen Okulunu Sivas’ta okudu. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirmişti.
Ernis, Isparta-Gönen, Gökçeada, Kırşehir ilköğretmen okullarında; Erzincan Askeri Lisesinde öğretmenlik ve yöneticilik yapmış, İstanbul’da sürdürdüğü görevlerinden sonra 1983’te emekli oldu. Kışın İstanbul ve Antalya’da, yazın Eğirdir’de yaşıyordu
1983 yılına kadar Türk Dil Kurumunun asil üyesiydi. 2017 de öldü
Yorum Gönder