1 Eylül de Yaz'ı Kışa bağlayan ara mevsim Sonbaharı yaşamaya başladık.
Hazan mevsimi olarak da adlandırılan; güz, yaprak dökümü mevsimi olan sonbahar, nedense çoğu insanlarımız tarafından hüzün ayı olarak da adlandırılır.
Hüzün içeren Sonbahar, hazan mevsimi, birçok güfte ve bestecimize, hüzün dolu güzel şarkıların ilham kaynağı olmuştur.
Renkler ve zevkler gibi, mevsimler ve onların güzellikleri de görecelidir, insandan insana farklılıklar gösterir.
Genellikle, İlkbahar ve Yaz mevsimleri insanlarımızca çok sevilir.
İlkbahar; uzun süren yağmur, kar, buz, soğuk ve çamurdan usanan insanların, kasvetli Kış Mevsiminden kurtuluşlarını müjdeleyen, karların eridiği, yağmurların ise; aşıkların altında el ele yürüyerek birlikte ıslanmaktan zevk aldıkları enayi ıslatan olarak da tabir edilen düzeye indiği, havaların ısınmaya başladığı, insanların ağır kış giysilerinden yavaş yavaş soyunmaya başladıkları, ortalığın yeşillendiği, kırmızı gonca güllerin açmaya başladığı, papatyaların açtığı, aşıkların papatya fallarıyla moral buldukları, yaz tatillerinin hayallerini kurdukları bir mevsim olduğu için, genellikle insanlarımız tarafından çok sevilir.
Yaz mevsimi; biraz azalsa da, İlkbahar'ın izlerini taşıyan, havaların iyice ısındığı, parlak bir Güneş ve Gökyüzü içeren, denizlerin ısınarak, insanları kendisine davet ettiği, çalışanların izinlerini kullanarak dinlendikleri, denize ve Güneş'e kucak açtıkları, çiçeklerin ve ağaçların en Yeşil’e ve meyve ‘ye oturarak en verimli çağlarını yaşadıkları, meyve ve sebzelerin bollaşarak ucuzladığı, bu nedenle insanların ekonomik sıkıntılarını en az düzeyde hissettikleri, sere serpe oturabildikleri, güneşi ve rüzgarı direk tenlerinde hissedebildikleri güzel bir mevsim olarak, ilkbahar gibi insanlarımız tarafından genellikle çok sevilir.
Kış ayı; genellikle sevilmez. Kasvetlidir, Güneş'i ve Gökyüzü ‘nü o parlaklıklarıyla göremezsiniz, kalın ve kaba kış giysileri, sizin Güneş ve rüzgar ile teninize işleyen o direk temasını önler, soğuktur, kar ve buz, yaşam koşullarınızı olumsuz etkiler, yağmurlar ilkbahar tadında ve yumuşaklığında değildir, aşıklar dahi, el ele tutuşarak, kış yağmuru altında yürüyerek ıslanmayı göze alamazlar, çünkü zevk vermez, Sonbaharda yapraklarını dökmeye başlayan ağaçlar ve çiçekler Kış aylarında tüm yapraklarını dökmüş ve adeta çırılçıplak kalarak boyunlarını bükmüşlerdir, insanların yüzlerine bakmadıklarının sanki farkındadırlar, kuşlar dahi yapraksız ve çiçeksiz kalan çıplak ağaç dallarına konmakta adeta nazlanırlar.
Kış mevsiminin sevenleri de vardır mutlaka. Kayak merakı olan insanlar, kışı ve Kışın o karını dört gözle beklerler, sıcak evinin camından, lapa lapa yağan karı izlemekten hoşlanan insanlarımız da az değildir.
Aslında, her yaşın olduğu gibi tüm mevsimlerin de mutlaka iyi ve güzel yanları vardır.
İşte, içinde bulunduğumuz Sonbahar ve hazan mevsimini hüzünlü yapan da, aslında çok sevilen İlkbahar ve Yaz mevsimlerini Kışa bağlayan ara mevsim olmasında gizlidir.
Sonbahar aslında güzel bir mevsimdir. Ağaçlar ve çiçekler; meyvelerini vermeyi sonlandırsalar, yavaş yavaş yapraklarını sarartarak dökmeye başlasalar da, o sararmaya başlamış, her geçen gün yeşilden sarının değişik tonlarına bürünerek, renk cümbüşü yaratan yaprakları, insanlara hüzünle karışık da olsa hoş duygular yaşatır. İnsanlar, sararmış yapraklarının altında, yaprakları sarının tonlarından renk cümbüşü içeren ağaçlara sarılarak, poz poz fotoğraf çekerler, duygusal öğrenci gençlerimiz; bu sararan yaprakları, kitap ve defterlerinin sayfalarının arasına koyarlar, onları adeta koruma altına alırlar ve sonraki İlkbahara kadar, zaman zaman o sararan yapraklara bakarak avunurlar.
Sonbahar biter ve kasvetli ve soğuk uzun bir Kışa gireriz, Sonbaharın en büyük şansızlığı, insanlarımızın çok sevdikleri İlkbahar ve Yaz aylarından sonra gelmesi, Yaz Mevsimini Kış Mevsimine bağlayan, Yaz ile Kışa aracılık eden bir mevsim olmasıdır. İnsanlarımız, Kışın acısını Sonbahardan çıkarırlar, Kışın suçlusu olarak Sonbaharı görürler.
İnsanlarımız; Sonbaharın solan ve yaprak döken yüzünü, her sene yaşlanmaya ve solmaya başlayan kendi yüzleri ile özdeşleştirirler, kendi hayatlarındaki Kışa, hayatlarının sonlanacağı o güne bir adım daha yaklaştıklarını hissederler ve içlerine bir hüzün çöker.
Ama biliniz ki; Sonbaharı yaşamadan, bir sonraki İlkbahar ve Yaz'ı yaşamak asla mümkün değildir.
17/09/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder