ABD Başkan Yardımcısı Pence, Ankara'yı açıkça tehdit ederek, "Erdoğan ve Türk hükümetine mesajım var, "Ya şimdi serbest bırakın, ya da sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olun!" deme cesaretini kendisinde bulabilmiştir.
ABD Başkanı Trump da , "Rahip Brunson uzun zamandır gözaltında tutulduğu için Türkiye'ye geniş çaplı yaptırımlar uygulayacağız. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalı.'' diyerek, Türkiye'yi açıkça tehdit etmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak, Amerikan yetkililerinin bu alçak tehditleri, bizi ziyadesiyle üzmüştür.
Ancak, bu alçak tehditleri yapan süper güç Amerika'yı suçlamaya kimsenin hakkı yoktur. Suçlanacak olanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk yargısını bu duruma getirerek, Amerikan yetkililerine bu cesareti veren ve bu tehditlerin kapısını aralayanlardır.
Ülkemizi yönetenler; Türk ekonomisini çökme noktasına getirir, ülkeyi dış borç batağına saplar, cari açığı sürekli büyütür, üretimi ve dolayısıyla da ihracatı artıramaz ve ülkeyi yabancı sermayeye muhtaç ve mahkum hale getirir, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırır. yasama, yürütme ve yargı erkini bir kişinin emrine veren bir tek adam düzeni kurar, yargıya doğrudan müdahale eder, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırarak, yargıdan dilediği kararı çıkarabilirse, olacağı budur.
Biz ve bizim gibi düşünenler niçin kuvvetler ayrılığının hakim olduğu, yargının tam bağımsız olduğu parlamenter sistemi savunuyoruz, anladınız mı şimdi?
Ülkemizi tehdit ederek, Amerikalı bir vatandaşının tahliye edilmesini, bizi yönetenlerden doğrudan talep etme küstahlığını ve cüretini gösterenler çok iyi biliyorlar ki; kendi ülkelerinde olan kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı, Türkiye Cumhuriyetinde yoktur, yargı yürütmenin emir ve talimatıyla iş görür, tüm yetkiler bir kişinin elinde toplanmış, o bir kişi isterse, bağımsız olmayan yargıya emir verir ve tutuklu Amerikalı'yı kolaylıkla serbest bıraktırabilir. Bunun örnekleri de vardır.
Amerika'nın, savurduğu tehditle yapmak istediği işte budur ve kendince haklıdır da.
Yargın bağımsız olmazsa, tüm devlet yetkileri bir kişinin elinde toplanır ve o kişinin iki dudağından çıkan her şey, sorgusuz ve sualsiz geçerli olursa, senin yargını kimse takmaz, saygı göstermez ve tehditle sonuç almaya kalkarlar, bu nedenle hiç kimse hamaset yapmaya kalkmasın beyler.
Ne ekerseniz onu biçersiniz.
Sen ülkeyi yöneten olarak, bağımsız bir yargı'ya tahammül edemezsen, yargı'yı adam yerine koymazsan, yargı'ya saygılı olmaz ve yargı'yı kendine bağımlı kılarsan, güçlü devletlerin böyle küstah ve alçak tehdit ve taleplerinin muhatabı olursun.
Güner Yiğitbaşı
27/07/2018Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder