Cumhuriyeti kuran, devrimleri gerçekleştiren, ülkeyi yoktan var eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) neden iktidar olamıyor?
Babadan bana kalıt (miras) bırakılan CHP’nin, ilk oy kullandığım 1961 yılından beri seçmeni, emekli olduktan sonra 21 yıllık üyesi ve delegesi olarak CHP hakkında bir analiz yapma hakkımın olduğunu düşünerek bu yazıyı içim sızlayarak yazıyorum.
CHP, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde ülkenin ekonomik, eğitim, sağlık, kültür, sanat ve diğer birçok konularında büyük atılımlar yapmış ve ülkeyi uygar dünyanın bir üyesi haline getirmiştir.
Büyük önderin ölümünden sonra geçen 12 yıllık tek parti döneminde yaptığı bazı hatalar yüzünden, çok partili rejime geçişimizin (1946) ikinci seçiminde 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidarı Demokrat partisine devretmiştir.
O günden bu güne kadar CHP değişik tarihlerde koalisyonlar içinde yer alarak toplam 9 yıl 6 ay 2 gün iktidar olabilmiştir.
CHP neden tek başına iktidar olamıyor? Nedenlerine baktığımızda;
1-Tek parti döneminde sonradan siyasi arenada görülen tüm partilerin (DP, AP, DYP, MHP, RP, ANAP ve diğer tabela partileri) ağa babaları CHP içinde siyaset yaparken, ne yazık ki tek parti döneminin tüm günahları CHP’ye kesilmektedir.
2- 12 yıllık tek parti döneminde yurttaşlar üzerinde oluşan jandarma baskıları olumsuz etki yaratmıştır.
3- 2. dünya savaşının olumsuz ekonomik koşulları nedeniyle konulan varlık vergisi uygulamaları, birçok kişi tarafından kabul görmemiştir.
4-Ülkenin aydınlık penceresi olan Köy Enstitüleri hakkında Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer döneminde hazırlanan olumsuz rapor, iktidara gelen Demokrat parti için bu ışık evlerini kapatma fırsatı doğurmuştur.
Tüm bu olumsuzluklar, 12 yıllık tek parti döneminde herkes orada iken sadece CHP’ye fatura edilmiş ve o günden bu güne kadar bu faturanın hesabı sorulmaktadır.
Çok partili dönemde CHP’ye baktığımızda;
1-CHP, daima bir hizip partisi görümünü vermiş, her hizip kendi çıkarı için partiden bir şeyler alıp götürmüştür. CHP’nin bu durumu adeta “kavgalı eve kız verilmez” özdeyişini anımsatmaktadır.
2-Bir dönem Parti Genel Başkanları ve Yönetim ile yandaşları “küçük olsun bizim olsun” mantığı ile tabanından uzaklaşmış, delege ağalığı ile yönetimlerini sürdürmeyi yeğlemişlerdir. Bu düşünde tarzı taban tarafından 1999 yılında cezalandırılıp parti baraj altında düşürülerek TBMM dışında bırakılmıştır.
3- Sosyal Demokrat bir parti olan CHP, diğer düzen partilerine uyum sağlayarak lider ve merkez yönetim sultası ile milletvekili adaylarını belirlemiş ve üye ile ön seçimi temel kural olarak kabul etmemiştir.
4-Seçilen milletvekilleri ve yerel yöneticiler, seçimden sonra tabanını ikinci bir seçime kadar hatırlamamış ve üyelerinin haklı isteklerinin dahi takipçisi olamamış ve bu durum küskünlüklere, kırılmalara ve partiden uzaklaşmalara neden olmuştur.
5-Son zamanlarda da mevcut koşullarda yüzünü tam sola dönmesi ve aydın kesimden oy istemesi gerekirken, sağdan medet umarak birçok tavizler vererek tabanını küstürmüştür.
6- Her dönem Parti Meclisi üyeleri, seçilecek sıralardan aday gösterilerek milletvekilliği bir mesleğe dönüştürülmüş, gençler ve yeni yüzlere olanak tanınmamıştır.
7- Önümüzde ülke ve parti için çok önem arz eden yerel seçimler varken, 24 Haziran seçimlerinden sonra zamansız ve gereksiz parti Cumhurbaşkanı adayı ile Parti Genel Başkanı ve yöneticileri arasında başlatılan sen, ben kavgası yürekler acısıdır. Taban bu durumdan oldukça rahatsızdır. Parti zarar görmektedir.
Bu seçimlerde yerel adaylar seçilirken çok dikkatli davranmak ve kavgalara son vermek gerekmektedir.
1-Aday seçiminde mutlaka eğilim yoklaması yapılması ve çıkan sonuca uyulması gerekmektedir.
2-Seçilecek adayın, yurttaşlara sorun yaratan kişilerden değil, sorunları çözenlerden seçilmesine özen gösterilmelidir.
3-Yurttaşlar arasında CHP’li Belediyeler hizmet yapmıyor algısı vardır. Bu algıda da haklılık payı bulunmaktadır. Bu algı mutlaka hizmetlerle giderilmelidir.
Ne yazık ki partimizin yerel yöneticileri, seçmenlerinin istek ve yakarışlarını duymamakta ve gereğini yapmamaktadırlar.
Bulunduğum yöreden iki örnek vermek istiyorum.
1-Belediye Otobüsüne uygulanan haksız bir ücret tarifesi nedeniyle, yurttaşların dertleriyle ilgili partili eski belediyeci bir arkadaşımız idare mahkemesine dava açtı. Mahkeme isteği haklı görerek tarifeyi iptal etti. Sosyal Demokrat Büyük Şehir Belediye Başkanımıza düşen görev, hukuka uyarak bu mahkeme kararını uygulamaktı. CHP’li Başkanımız, CHP’nin oy deposu olan bu yöre yurttaşlarını adeta cezalandırır gibi otobüs hattını iptal ederek kararın infazını hukukun arkasından dolanarak olanaksız hale getirdi. Bu durum yurttaşlarda büyük rahatsızlık yarattı.
2-Yağmur sularının kanallarda toplanması ve yöreye doğal gaz getirilmesi için aylardır tüm caddeler kazılmış durumdadır. Yollar yerine göre dikey, yerine göre de yerleştirilen mazgallar nedeniyle yatay olarak kazılmıştır. Yatay kazılan yerlerde oluşan çukurlar nedeniyle araba ile geçmek son derece zor ve arabaların alt takımlarında hasarlar meydana getirmektedir. Uzun süre bu kazı işlemlerinin bitirilip yolların asfaltlanmayacağı anlaşıldığından, en çok 1 veya 2 kamyon dolgu malzemesi ile bu çukurların geçici olarak doldurulması defalarca il ve İlçe CHP Belediyelerine bildirilmesi karşın bir önlem alınmamıştır.
Bu durumda yurttaşlarda şu algı oluşmaktadır. Eğer AKP’li Belediye olsaydı şimdi o çukurlar çoktan doldurulmuştu.
Bu analizi yaparak partimi eleştirirken, asla partimden vaz geçmiş değilim. Ülkenin aydın geleceğinin CHP iktidarı ile sağlanacağına inanlardanım. Amcacım, olumsuz tüm algıları yok ederek iktidara gelmektir.
Umarım bu yazımı CHP yetkilileri okur ve dile getirdiğim bazı gerçekleri göz önüne alarak yerel seçimlerde ona göre aday belirler.
05.07.2018
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Bir Analiz…- Gündüz Akgül
1961 yılından beri seçmeni, 21 yıllık üyesi ve delegesi olarak CHP hakkında bir analiz yapma hakkımın olduğunu düşünerek bu yazıyı içim sızlayarak yazıyorum.
Yorum Gönder