İzmir Askeri Casusluk Davası - Güner Yiğitbaşı
AKP ve cemaat ortaklığının, sözde ve sahte bir e-mail ihbarı ile başlattığı, düzmece ve sahte olarak üretilen ve türetilen dijital delillerle, yasaya aykırı aramalar sonunda elle konulmuş gibi bulunan, içerikleri oynanmış ve ilaveler yapılmış sahte flaş bellek ve bilgisayar belleklerine dayanılarak açılan ve kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk Davası olarak bilinen, gelecekleri parlak,geleceğin komuta kademesini oluşturacak olan başarılı ve şerefli askerlerimizi tasfiye etmek ve itibarsızlaştırmak amacıyla açılan son kumpas davasının da sonuna gelinmiştir.
Savcı, dün ( 15/02/2016) esas hakkındaki görüşünü bildirmiş ve sanıkların kumpasa maruz kaldıklarının bir itirafı olan, dosya içeriği hiçbir delilin hükme esas alınabilecek nitelikte yasal ve hukuki olmadığı, sanıkların suçlanmalarına temel alınan dijital delillerin,hukuk dışı yollarla elde edilen deliller olduğu vurgusunu yaparak, sanıkların beraatine karar verilmesini talep etmiştir.
Savcının esas hakkındaki görüşüne baktığımızda, iddianameyi düzenleyen cemaatçi savcıdan, olması gereken Cumhuriyetin Savcısına doğru bir evrim yaşadığımıza tanık oluyor ve mutluluk duyuyoruz.
Ana teması itibariyle, içtihat niteliğinde bir esas hakkında görüş, özellikle; son bilirkişi raporunun ışığı altında,dijital delillerin hukuki değerlendirilmesine ilişkin, AB ve İnsan Hakları Mahkemesinin norm ve kriterlerine uygun hukuki tespit ve saptamaları, ceza avukatlarının baş ucu kitabı yapabilecekleri ve emsal olarak kullanabilecekleri cinsten.Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcıya, görevini yapmış olsa da, buradan bir teşekkür borcumuzun olduğunu ifade etmek istiyoruz. Umarız, ülkemiz bir daha cemaatçi savcılar gibi, hukuk dışına çıkan taraflı savcılarla yüz yüze gelmez.
Savunmaların tamamına yakını neredeyse bitmiş ve mahkeme hükmünü açıklamak üzere, 26/02/2016 saat 10.00'a randevu vermiştir.
Görünen o ki, 26/02/2016 tarihinde, bir kumpas davası daha sonuçlanacak ve çoğunluğu asker olan 357 sanık ve yakınları aklanarak, uzun süreli olarak mahrum kaldıkları özgürlükleri başta olmak üzere, bazılarının asla geri gelemeyeceği mağduriyetleri, bir nebze olsun giderilmiş olacaktır.
Kimse unutmasın, adalet bir gün hepimize lazım olabilir.
16/02/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Yorum Gönder